bugün

yazarın, yazarlığına, okurluğuna, metni kurma, bozma, yeniden yapma aşamasına, okuru tanık eden, dahil eden; okurun yazar, yapar, kurar kimliğini ortaya çıkaran italo calvino metni. ıyyk postmodernmiş bu deyip kaçmamalı, okumalı, okutmalı. bilge karasu'nun çevirdiği yazarlardan birinin neden italo calvino olduğu,* bu metin okunduğunda daha iyi anlaşlacaktır.
yeni baskısı, yazarın telif haklarını alan yky tarafından geçtiğimiz haftalarda çıkmıştır.
hepinmiz bir yolcuyuz mevsimler bizim imtihanlarımızdır. levhalar rehberimizdir. tuzaklar engellidir. ben isterdim tabi aynı kavşakta karşılaşmayı hayat bu belki bi gün demeden edemiyorum. böylesi ayrı yollarda ayrı mevsimi yaşamak zor geliyor ama hayat bunun adı. kelimeler kalabalık caddeler. kelimelerin arkasında gerçeği görmek herkesin harcı değil bende herkes değilim belki de bundan isterdim aynı kavşakta karşılaşmayı dedirten okumadığım ama enfes bi başlığa sahip kitap.
astek usülü hikaye anlatımı.
a) herşey başladığı yere geri döner.
b) her öykü, başladığı yerde biter.
latin amerika sahip çıkmazsa allahın italyanı gelir alır, çakar dünyaya. calvino acayip ustadır o başka.

tipik avrupalı alçaklığı aslında. hay bin yeksanı al robinson diye çak üstüne birde robinsonat diye bir tür konumlandır.
maruf said i çevir, körlük diye çak üstüne birde nobel al.(hose saramago)
anlatılan efsanelrde yolcu yola çıkmadan önce heybesini kontrol ederken hikaye başlar. sonunda tekrar heybenin içine dalar ve hikaye başladığı yere döner.
ama ikiside büyük usta. nasıl olacak şimdi?
çevirisi Eren Yücesan Cendey tarafından yapılmıştır. postmodern edebiyatın en güzel, en hoş örneklerinden.
...burda durup çokomel sorarsa ne diyeceğiz? Hepsini bizim tombiş mi yedi diyelim?
Öncelikle Calvino'yu öykülerini roman diye yutturduğu için tebrik ediyorum. Bunun dışında cümleleri güzeldi. Ancak postmodern edebiyatın en mantıksız olayı okuyucuya kurmaca bir metin okuduğunu unutturmamak saplantısıdır bence. Unuttursaydı kitabı daha çok beğenirdim.