bir kişinin antidepresan alma nedeni

plasebo etkisi ve özentilik başı çeker. gerekli olduğu durumlar da vardır.

merak da olabilir bu.

kendini sanal bir kürenin içine hapsolmuş gibi hissetme ve bunu yırtıp dışarı çıkma isteği.

ahanda böyle olur o adama veya kadına;

-kendini ifade etmekte zorlanır
-sürekli hayatının son demlerinde olduğunu düşünür.
-olaylar karşısında çekingen ve kararsızdır
-aşırı asabidir (ki merhaba diyen insanın art niyetli olabileceğini bile düşünür)

nihayetinde, major depresiftir.

valla hacı, bu öyle büyük bir depresyon da değilmiş, daha büyükleri n'apıyo acaba lan?

zorrt: sonra bir psikiyatrist sana cipralex yazar. ortalama iki ay sonra depresif, itici canavar gitmiş; sürekli pozitif enerji yayan bir hayta gelip oturmuştur.

zoort2: bi de bu depresyon olayıyla dalga geçenler vardır, kanser edilmeli; kemoterapi uygulanmamalıdır ki, ağrıdan sızıdan baara baara gebersin. o kadar net söylüyom.

insanların -depresyndym glbaa .ss diye daşşak geçtiği psikolojik rahatsızlığın beyindeki kimyasallarla alakası olduğunu bilmeyen, ve günden güne salgılanması azalan serotonin eksikliğinin insana hayatı nasıl zindan ettiğinin farkında olmayan yazar başlığı. kişi serotonin seviyesini yükselten bir takım ilaçlar kullandığı takdirde bu yaşayan ölü halinden sıyrılabilir. eğer bu yazıyı okuyan gerçekten depresyon hastası olan insanlar varsa ilaç kullanmaktan zerre çekince duymasın. grip olduğunuzda nurofen içmek gibi bir şey bu.

işin kolayına kaçmak değil,çaresizliktir aslında. Gerçekten büyük yıkımlar yaşayan insanlar vardır ve aklı ile baş edebilmekte zorlanırlar. Örneğin bütün ailesini kazada kaybedenler, evlat acısı yaşayanlar,Maddi anlamda en tepeden,en dibe vuran insanlar gibi. insanların neden bu duruma geldiklerini anlayabilmek ise; bu ve benzeri acılar kadar büyük acılar yaşamamış insanların başarabileceği bir şey değildir.
Ayrıca her insanın yşadığı acıdan etkileniş durumu farklıdır. Ancak emin olun antidepresan kullanımına gelene dek kendi kendine ayağa kalmanın her yolunu denemiş ve son noktada buna başvurmuştur. Ancak birde şu vardır; bütün değerlere sahip olan,büyük bir acıyla yüzleşmediği halde sırf hayattan zevk almıyor diye antidepresan alan kişiler. işTe bunlara yaşam koçlarını öneririm. Zira bu yaşam koçları sürekli mutluluk vaad ederken kazandıkları paralarla kendilerini fazlaca mutlu etmektedir. Karşılıklı şımarırlar artık.

-bilinçsizlik,

-çaresizlik.

kişi pollyanna takliti yapmayı unuttuğu süre zarfı içerisinde pesimist kimliğe bürünür ve ondan sonrasını antidepresanlara bırakır.

Sosyalfobi bu nedenlerden biridir ve gayet sağlam bir nedendir. Almasın da diğer insanların kötü düşüncelerine ve dışlamalarına maruz kalmaya devam mı etsin.

(bkz: anksiyete bozukluğu)

ms hastası olması bir nedendir.

kilo almak.

psikiyatriste gitmesi.
her gidene antidepresan yazıp gönderiyorlar resmen.

son dönemde şeker gibi kullanılan ilaç grupları olan antidepresan kullanım nedenleri ülkemizde cehaletin boyutunu yine suratımıza çarpmaktadır.
eczanelerden reçetesiz alınabilen lustral gibi ssri grubu antidepresanlar güya erken boşalmayı engellediği sebebiyle kullanılmaktadır. lustralin böyle bir etkisi olduğu doğrudur ancak bunu anorgazmi ve erektil disfonksiyon ile gerçekleştirmektedir. doktor kontrolünde belirli süre kullanımı klinik olarak anlamlı ancak 'işte günlük 2 tane atıyon hacı' şeklinde aylarca kullanmak sizin kuşun yan yatmasına, çamura batmasına neden olur. aman kardeşim ona göre. diğer yan etkilerini erkekler siklemez burada belirtmiyorum.
kadınlarda, bilhassa genç kadınlarda ve öğrencilerde yaşamın ufak stresleri karşısında zayıflık sebebiyle kullanılmaktadır. arkadaşlarının önerisi ile başlanan ilaçlar plasebo etkisiyle rahatlama sağlamakta * ama bir yandan da ruh gibi yapmaktadır. yani belirli gereksiz kullanımdan sonra kişiler çevreye ilgisiz, duygusal künt durumda ve rüyalar ile gerçekleri karıştıramaz durumda olmaktadır. güya depresyonları için kullanılan ilaçlar anksiyete ve bir süre sonra gerçek depresyona yol açabilmektedir.
hep ssri grubu kullanılıyor ama trisiklik kullanmayı götü yiyeni ben göremedim.