bugün

kadınların, yani kızların olgunlaşmaya başladıktan sonra ölünceye kadar hiç aklından çıkarmaması gereken gerçektir. bunun fiili veya müstakbel kocası olması bir şeyi değiştirmez.

hiç düşündünüz mü, neden gerçekten samimi olan erkekler bekaret konusunda ısrarlı veya takıntılı oluyorlar? çünkü, bu vasfın müstakbel eşlerinin tasarrufuna veya insafına bırakılmış bir şey değil öz be öz kendi hakkı olduğuna tüm benliğiyle inanır. beğenin ya da beğenmeyin bir erkeğin evlilikten anladığı gerçek budur. ha, ben böyle de çok rahatım diyorsanız, bir şey diyemem. sadece 50 yaşınıza geldiğinizde görürüm sizi derim.

bu işin evlenmeden önceki kısmı. asıl önemli kısmı evlendikten sonra başlar. bir kadın ben evlendim, iki de çocuk yaptım diye götü, başı salıyorsa kocası onu yeteri kadar sevmediğini düşünmekte haklıdır. erkekler, öyle kadınlar gibi kuru kuruya seni seni seviyorum laflarıyla tatmin olmaz. karşılığını görmek ister. saçına, başına, kilosuna dikkat etsin ister. kendisini heyecanlandıran o eski formunu hiç bozulmasın diye ne kadar gayret gösteriyor, akşamları giyinip süslenip cilveli bir şekilde kapıda kendini karşılıyor mu? buna bakar.

tamam, sevmek maneviyat ama manevi bir dünyada da yaşamıyoruz. şimdi ben belden aşağısı balık olan bir deniz kızını sevsem ne olacak, hadi sevdim diyelim evlenmeyi düşünmek için salak olmak gerekir. iş icraata geldi mi nerden bakarsan bak, olay kilit...
(bkz: hanım bir tabak daha koy masaya)
50 karakter sınırına takılmış başlık...
"eğer kadın isterse"yi biz anladık tabi ki.
ruhunun aidiyet hissettiği kişiye aittir.
ruhu da bana aittir.*
günümüzde kimin eli kimin dötünde belli değil. günüzümüzde pek az geçerlidir.
kendisine aittir ayrıca çiftlerin bedenleri de kendilerine ait olmakla beraber kullanma hakkı taraflara aittir.
neyin kafasıyla yaşıyorsunuz olum. insan lan oda. beyni var. ruhu var. kalbi var. ayrı bir insan. mal mı bu öküz?
beden kişinin kendine aitdir ama kullanımını ortak yapmalarında bir sakınca yoktur.
aldatma oranının her geçen gün arttığı bu devirde, inanılmayan durumdur.
Hayır, kendine aittir diye değiştirmek istediğim önerme. Kimse kimseye karşı böyle bir aidiyet durumu hissedemez, hissetmemeli.
Tamam her erkek karısı bakımlı olsun, kendini heyecanlandırsın ister. Ama kadınlar bunu istedi mi çok şey istemiş olur. Ne de olsa kadının hiçbir şey istemeye hakkı yoktur, kadınlar kocalarının köpeğidir değil mi?
(bkz: bu kafa ne kafası)
"Imzayı attım, tapuyu aldım. Bu "mal" artık bana aittir."

Cümlesinin kibarcasıdır bu cümle.

Devamında,

"Mal" benim değil mi ister eve kapatırım, ister döverim, ister düzerim."

bir cümle gelebilir.
(bkz: tüm hakkı saklıdır)
bir kadının bedeni kocasına aittir ama ruhu özgürdür en tehlikelisi de budur.
ohannes yanıkyan cümlesidir. kadının bedeni kadına aittir. saçmalamayın yahu. hayatımda bu kadar dandik ve çapsız bir bakış açısı daha görmedim ben. kadının memesi, vajinası, poposu kısacası tüm bedeni kendisine aittir arkadaş. istediği şekilde de kullanır onu. dikkat; 'istediği şekilde'. neyin kafasını yaşıyorsunuz siz dandik muhafazaklar sizi !!!!
buna ancak elinin körü denebilir.
bir kocanın muhakkak sahip olması gereken bir beden varsa şişme bebek alabilir. ya da sahip olmanın hakim olmak ile aynı anlama gelebileceğinden yola çıkarsak, adam önce kendi bedenine ve/veya aklına hakim olsun zira bedeninin bilmem nereden ibaret görmek ve aklının da başka birşey ile ilgilenemiyor olması bu tip bir başlığa yol açmış olmalıdır.
ha bir de kadını kendisine çocuk üretecek bir proses olarak düşünmeyi bıraksın.
iki şekilde de anlaşılabilir bir önerme. ilk şekli karısının bedenini kendi mülkü zannetmek ki bu nereden bakarsanız bakın saçma sapan bir bakış açısı.
ikinci şekil evli erkek ve kadınların birbirlerine karşı bedensel olarak da sorumlu olması ki bu gayet mantıklı bir yaklaşım. özellikle türk kadınlarında var olan "ahan da evlendim homini gırtlak cukka yemek" anlayışı zamanla her erkek için bir sorun olabilmekte. evli kadın kendi vucudunu ve güzelliğini sadece kişisel sağlık sorunu olarak görmemeli ve kocası için tutku yaratmalı. bu sadece " aman kocamı başka kadınlara kaptırmayayım" korkusu ile değil kocaya olan sevgiden kaynaklanmalı.
erkeğin bedeni erkeğe ait tabi bu düşünceye göre.. ne saçmalık. kadın herkesten bağımsızdır herşeyi kendisine aittir.
yobaz zihniyetli kişilerin yeni zihniyetler edinmesi gerek artık.
(bkz: bir kadının bedeni hocasına aittir)
(bkz: beden dillerimiz zaten sevisiyor soylemi)
tabi ya erkeğin ki kendine, kadının ki erkeğeee ohh ne ala, yemez canım yemez.
çıldırdınız mı diye haykırılası entrylerin girildiği başlıktır, tabiyki herkesin eti kemiği kendinin, lakin benim eşim de benimdir... bedeniyle, ruhuyla varlığını temsil eden herşeyiyle benimdir. o benim kutsalım, göznurum namusumdur.
bir kadının bedeni onu hakedene aittir olarak düzeltilmesi gereken tespittir.
biraz hunharca bir yöntemle söylenmiş olsada teknik olarak doğru olması gereken önermedir. bakıyorumda sayın bayanlar, önemli olan ruhtur, öyle bir şey olmaz gibi garip garip sözler söylemişler. sen daha kendi kocana kendini ait hissetmiyorsun ruh ruh diye saçma sapan şeylere girmenin gereği yok. eğer bedenin ve ruhun kocana ait değilse orospusundur çok açık. erkek içinde aynı şey geçerli.