bugün

anlatayım ruhumdakileri kadın...

içtiğim sigara, baktığım ufuk, aldığım nefes, gördüğüm rüya...
her şeyim de sen varsın. ruhumun derinliklerinde, gözlerimin ferrinde...
hani yoksun ya yanımda, uzaktasın ya kilometrelerce, yine de hissediyorum ya sana ait olduğumu...

hani o sabah var ya, sana ilk mesaj attığım, bana cevap verdiğin, sonrasında günlerce konuştuğumuz...

işte o gün hayatımın dönüm noktasıydı, ruhumda ki kırıkların sarılmaya başladığını hissettiğim, kalbimin tekrar göğsüme baskı yaptığının, bedenimin yeniden canlandığını hissettiğim...

birbirimize kendimizi o kadar yalın, o kadar sade, o kadar güzel anlattık ki. sanki seni yıllardır tanıyordum, sanki benim her hücremi tanıyordun. yokluğunda seni hayal ediyorum daima, aklımdan, ruhumdan bir dakika olsun çıkartmıyorum seni...

hayalini kurduğum her şeyden daha güzelsin, sana ait olduğumu, bana ait olduğunu hissetmek daha önce hiç hissetmediğim bir duygu. adını koyamadığım, bir kalıba sokamadığım, daha önce tanışmadığım...

mutluyum kadın, hayalinle, varlığınla, sana ait olma hissi ile...
Her erkeğin bilemeyeceği, dillendiremeyebileceği duygular. Şansli kadınmış.
(bkz: vay amk)
anneye aidiyetten gerisi yalandır ve yalan olan bir hisse kapılmaktır.
şu an kim bilir kimin kucağında hopluyordur o kadın.

o yüzden fazla takmayın sikin ve geçin.
güzel ve zor bulunan bir histir. ideal erkek odur işte. bütün kadınlara erkekliğini ispat eden değil, tek bir kadına kadınlığını hissettiren...
bunları ona söylese daha iyi erkek aslında.
kadına sadece sevişmek için yaklaşmayıp bekaretinden geçmişiyle yargılamayıp sadece tanıyıp severseniz hakaret etmezseniz işte o kadın size tüm kalbiyle güvenip eger severse sizi dünyanın en mutlu erkegi yapar o zaman aşkın gerçek oldugunu anlayabilirsiniz.
kadın öledir ki sizi göklerede çıkardır aşkıyla sevgisiyle merhametiyle sizi mutlu eder.