bugün

Sinan akçıl'a hakaret etmişti...
her şey edward ın arkadaşının kafasının müslümanlar tarafından kesilmesi anında büründüğü batılı savunma mekanizması psikolojisiyle başlamıştı.
birden göğsündeki tüm damarların koptuğunu hissettti ve çığlık atarak uyandı.
kişiliğinin ve daha öncekilerinin aksine bu sefer hiç acele etmedi...
"yeni açtığı mısır gevreğini 1 dakika dolmadan bitirmişti..".
Allah-u Ekber!
(bkz: müslümanım)
o karanlık sokakta iniltilerin kadınlara ait olmadığı kesindi, inanılmaz şekilde her yerde uyuşturucu ve eşek vardı.
hatırlamıyorum.
tayyib'in yaptıkları artık canına tak etmişti.( (bkz: hepimizin beklediği son)
sonrasında götünün kesileceğini bilse muhsin o binaya hiç girer miydi?
Zümrüt gibi parlıyor du sinekleri..
Güneş ışığı, hava sıcaktı erken sabahta bile yeryüzünü ortmekteydi, adaçayının ağır kokusu.
Gün boyunca daha da kurutacaktı güneş kuru toprağı. Küçük bir sıçan fırladı çalılardan, korkuyla kokladı havayı. Huzursuzca varıldı sinekler. Hakkını istedi sıçan da.
Yalnızca cırcır böcekleri duyuluyordu.
tek bir cümle etmeden, sadece gözleriyle anlattı. tüm nefretini. amaç bedeninden önce ruhunu öldürmekti.
hava hiç olmadığı kadar cinayete elverişliydi.
Damarlarının adrenalinle birlikte taşıdığı kanı kaldıramadığının farkındaydı kalbi, hızla çarpıyordu; Gözleri fışkıran kanın hava da süzülüşünü keyifle takip ediyordu.
Odaya girdiğimde göğüslerini sıvazlıyordu.
Gün ışığının gecenin karanlığını kuytu köşelere saklamaya başladığı vakit, bir kişinin günün en işlek saatinde bile arkasına bakmaktan korkacağı bir sokakta, iki adımının birbirini takip etmekte zorlandığı kişiyi, ancak bağrışlarından fark edebilmişti, zira kendisi iki adım bile atamayacak kadar eğlenmiş olsa gerek, buz gibi havadan nasibini almış parke taşlarda yatıyor vaziyette duruyordu.
Simdi ananı laciverte boyadım it oğlu it, dedi.
Garip bir günde Kezbanların soluk suratları gene içini karartmıştı baturcan'ın.
bu gece, o gece
kapıyı açtığı hasan otomatik silahını masum ama bir o kadarda kirli olan duvarlara doğrultu ve dedi ki; topunuzu sikeceğim.
Zaman yaklaşıyor..
patrick jane gecenin şiirini, ağlatan şarkılar dinleyip meme kokusunu içine çekerek okuyordu.
kalkmamisti, hayat kadini gözlerini kisip muhaha diye inlemisti.
Ruhum delirmis gibiydi bu gün, oysa diğer mahkumlara istinaden benimki bu cukurda gecirilmis 2 gune bedeldi. Mahkemem bir turlu sonuclanmadigi gibi lehime olan kararlarla noktalaniyordu. Belkide bununla yasamayi ogrenmeliyim. Simdiden hamam böceği egitmeyi oğrendim, hucreden hucreye sigara tahsisi yapan bu hamam bocegi ticareti, benim tek dayamagim.
Kirmizi her insana yakisir.