bugün

(bkz: bektaşilik) *
nedense, bir asalet var lan beşiktaşlılıkta.

(bkz: beşiktaş ulan)
bazen düşünürsün anne ve babamı neden hep severim?beşiktaş aşkı da bunu sordurur adama ama hep bir yanıtı vardır.sevmeye devam edersin.
şampiyonlar liginin en farklı galibiyetini tatmaktır.

(bkz: aranızda liverpool u sevmeyen var mı)
şampiyonlar liginin en farklı galibiyetini tatmaktır evet, acıyı bal eylemektir. ölümü de yaşam gibi bilmektir. takımını tabeladaki skora göre değil, yüreğiyle sevmektir. 8-0'dan sonra arazi olmak değil, aksine daha da yakınlaşmaktır takımına. hayatta nice 8-0'larla karşılaşmak ama inadına dimdik kalmaktır.
ya geçmişin hesabını ver ya da huzur ver diye pankart açıp, babaların değil baba hakkılar'ın takımıyız deyip, sonra da sinan engin'le öpüşmek, barışmak, koklaşmaktır.

(bkz: beşiktaşlı duruşu)
(bkz: italik)
bektaşilikle karıştırılmaması gerekendir. baba erenlerin 8 yediği vaki değildir.
beşiktaşlı olmamama rağmen biliyorum ki, beşiktaşlılık, kimseye laf atmamaktır, sadece kendi önüne bakmaktır ve tam olarak emin olmamakla birlikte sadece kendinle yarışmaktır. en azından benim tanıdığım tüm beşiktaşlılar böyle düşünüyorlar.
sekiz gol yiyip hala o takımı tutabilmektir.
(bkz: gurur veren tercihler)
soma linyitsporlu olmaktan bir farkı olmayan duygudur.
her maçtan sonra bok atacak birilerini bulabilmektir. alakasız tehditlerle rakipleri ve federasyonu sindirmeye çalışırken madara olmaktır. fenerbahçe'ye kadıköy'de durmadan koymaktır. galatasaray'a ısrarla tedavi olmaktır. süleyman seba'yı çok özlemektir. muhalif olmak adına dünyayı şaşırmaktır. taraftarlığı kahve basmakla karıştırmaktır.

edit: hayır bunları yapmıyorlarmış gibi bir de seriye bağlamış eksiliyorlar. anlamadığım, eksiledin de durumunu mu değiştirdin. en fazla msn'de away olmuşundur seri eksiciler bulabilmek adına. hadi olm, kazan'a yolcu kalmasın. daha kafa çekip adam kıstıracaksınız, afacanlar sizi.
şerefli ikinciliklerle avunmaktir.
8 yiyip, 0 çekmemektir.
6 maçta 3 tane atıp, 0 çekenlerin -evet evet sen eli fareyi tutan, 2001-2002 sezonunu kast ediyorum- çekemediği taraftara sahip olmaktır.
http://www.youtube.com/watch?v=kusZgpjVVUI
bir beşiktaşlılık duruşu kavramı vardı bu abilerin. mesela nouma'yı fener maçında attığı golden sonra yaptığı malum hareketi nedeniyle takımdan göndermişlerdi. güzel bir hadise idi tabii. fakat aynı adamların fenerde oynarken kazandırdığı haksız bir penaltı için nobre'yi suçlayıp fenerbahçe'yi gereğini yapmaya davet ettikten sonra, söz konusu oyuncuyu transfer edip, kadıköy'deki ilk fener-başiktaş maçında kaptan olarak çıkartmaları işin başka bir boyutuydu.
beşiktaş köftecisinde köfte yemektir.
ne takım tutmakla ne maç kazanmakla ne de şampiyon olmakla alakası var.

böyle cıgara gibi nefesimde, küçükken bakkaldan çaldığım şeker gibi avcumun içinde sakladığım... en güzel sevgilim, yarim.
siyah beyaz bagımlılıktır.
(bkz: bu ayrıcalık bizde kalsın)
üzgünüm sevgilim anlaşamadık,
siyah-beyaz aşkı paylaşamadık.
işte böyle birşey beşiktaşlılık,
deplasmanda dersin soran olursa..!
beyaz eldivenlerle de olsa inönü stadında alex'in gollerini izleyip, fenerbahçe'yi yenme arzusunu başka bahara saklamaktır.
tüm duyguları bir arada yaşayamaktır. hayatın siyah-beyaz yaşanmasıdır.
ne olduğunu görmek isteyenler için..
(bkz: asi ruh)