bugün

bir fenerbahçe taraftarı olarak, takımın taraftarından gurur duymakta olduğum, türk takımı.
taraftarı ile dünyaya nam salmış asalein ve halkın takımı.
futbola siyaset katan gereksiz takım. ayrıca 3. büyük falan değil sıradan bir kulüp tek özelliği eski olması.
heyecan aramayıp şenol güneş'i takımın başına getirmesi gereken kulüp. bu saatten sonra kaybedecek zaman yok anasını satayım. yönetenlerde iş yok bari şenol hoca gibi bir kurt olsun takımın başında.
ibrahim toraman ile sözleşme imzalamasına rağmen yürürlüğe henüz sokmamış kulüp

adamı istemiyordun maden ne diye 3 senelik imza attırdın diye sorarlar adama..
--spoiler--
"uefa, beşiktaş heyetini güleryüzle dinledi, sonra da idam etti. benim aldığım bilgi bu"

(bkz: gheorghe popescu)

galatasaray sözlük'ten alıntıdır.
--spoiler--
slaven bilic ile anlaşmıştır.
slaven bilic ile çok doğru bir seçim yapmıştır. beşiktaşa yakışmıştır. * *

görsel
Tribünde çArşı, kenarda Slaven Bilic, orta sahada Manuel Fernandes...

(bkz: kelimelerin kifayetsiz kalması)
slaven biliç'i sezon ortasında kovacak takımdır. yerine de mustafa denizli gelecek.
kaleci antrenörü jose sambade ile 3 yıllığına anlaşmış takımımdır.
ne yaptığı belli olmayan takımdır. plansız, programsız çalışmaya devam ediyorlar.
şu güzel swf'ye malzeme olan kulüp.

http://inciswf.com/yemedik.swf
uefa nın yaptığı tarihi ibnelik karşısında sessiz kalmaması ve nyon da direnişe geçmek gibi karşı duruşu sergilemesi gereken kulüp...
şikeden ceza almadığı konuşulan takım, inanırım.. neyse bir açıklansın bakalım rapor.
ceza aldığı süreçteki başkanı şu anda türkiye futbol federasyonu başkanı olan takımım. varın gerisini siz düşünün.
uefa nın verdiği cezalarda en fazla başı ağrıyacak takım.
stad yok.
lisanslı ürünlerden gelirler pek iç açıcı değil.
ekonomik yönden zaten kötü.

ama fenerbahçe tam tersi. yukarıdaki 3 unsur da fenerde tam tersi.
ha bir de takımına daha çok sahip çıkan taraf kesinlikle fenerbahçe taraftarı.

o yüzden burada en ağır yara kesinlikle beşiktaş ındır. bunun altından kalkabileceklerini kısa vadede düşünmüyorum.
uefa' nın "avrupa kupalarına katılmaya ehil değildir" şeklinde görüş belirtilerek verdiği 1 senelik men cezası tahkim tarafından ertelenecek kulüp.
Mahkemenin anlamsız kararı ve federasyonun fenerbahçeyi kurtarma çabaları sonucu başı yanan takımım.
Beşiktaşlıların mahkemece ceza verilmesini gerektiren 2 ana unsuru var. Tayfur Havutçu'nun menajerle yaptığı samimi görüşmeler ve söz konusu futbolcuların malum maçtan sonra transferi için herhangi bir girişim olmaması.
öncelikle tapelere değinelim. adalı'nın tek bir tane tapesi yok, hani menajer ile konuştuğu iddia edilen adalının, emniyet onun da telefonlarını dinlemesine rağmen tek bir kaydı yok. menajerin kendi inisiyatifi ile ibrahim akını yönlendirdiği ayan beyan ortada.
tayfurun tapelerinde de herhangi bir suç unsuru yok. bununla birlikte, beşiktaş ile acilen tam anlamıyla ilişiğinin kesilmesi lazım, beşiktaş teknik direktörü maçtan önce transfer teklifinde bulunmaz, gs değiliz biz. ayrıca kendi futbolcusuna hakaret etmez. bu nedenle nefret ediyorum kendisinden.
futbolcuların transferi meselesine gelince; adalı mahkemede açıkça maçtan sonra da gümüşdağ ile iki kez yüz yüze transfer görüşmesi yaptığı, telefonla da konuştuğunu söyledi ve telefon kayıtlarını sundu mahkemeye, fakat her nasılsa mahkeme bu iddiaya rağmen gümüşdağı dinleme lütfünde bulunmadı, gümüşdağ ise mahkeme çağırmadığı sürece ifade vermeyeceğini söyledi.
öte yandan, unutulan bir şey var. iskender alının o sene belediyede maç başı oynadığı dakika 30u geçmez. hatta yanılmıyorsam malum maçta da sonradan oyuna girdi. şike yapacak takım bu futbolcu ile mi uğraşır, kalecisi var defansı var. mantıklı mı bu durum.
uefanın önünde iki karar vardı, biri mahkemenin, biri tffnin. fakat tffnin ne şekilde yeniden seçime gittiğini, feneri kurtarmak için ne şebeklikler yaptığını bildiği için tff kararını dayanak alma şansı yok. e beşiktaş suçsuz bulunmuş, ama beşiktaşın dönemki başkanı ceza yok diyen federasyonun başkanı, bu olay başka bir ülkede olsa siz ne düşünürsünüz? takımını kurtardı dersiniz alenen. fakat uefanın unuttuğu şey kendi üyesi olduğu kulübün ceza alması gerektiğini savunan ve bunu en hafif şekilde atlatmaya çalışıp uefa ile de bu konuda anlaşan mehmet ali aydınların güdümündeki etik kurulu da suçsuz bulmuş beşiktaşı. her iki raporda da suçsuz yani beşiktaş.
kısacası mahkemenin eksik incelemesi ve federasyonun yediği bok yaktı beşiktaşı. yoksa şike yaptığı görüntüler ile sabit olan bükreşe verilen cezaın ertelenip beşiktaşın ertelenmemesinin başka sebebi olamaz.
ben şahsi kanaatimce beşiktaşa verilen cezanın tahkimce de onanacağı, ancak erteleneceğini düşünüyorum. zira yargıtay beşiktaş ile alakalı kararı bozarsa ağır tazminat öder beşiktaşa, fenere verilen cezaların ise hepsinin birden bozulma şansı 0.bu nedenle bu riski de göze almak istemeyeceklerinden cezayı kanımca ertelerler. biz de şamp ligine gideriz.
şikeden en çok canı yanan nesil olarak bırakın bu konuda mahkum sandalyesinde bulunmayı, adımızın geçmesi bile adamı bitiriyor.
hala tahkimden dönmesi yüksek ihtimal olan bir karar mevcut ama daha fazla umuda kapılıp daha fazla yıkılmak istemiyoruz. tahkim kararı bozarsa o zaman yaparız bayramı.

geçen sene avrupaya gitmedik diye yarı yolda bırakmadık. Bu sene de yalnız bırakmayız takımımızı.
Biz yarı yolda bırakacak adamlar olsaydık 8-0'dan 4 gün sonra aşağıdaki videonun 2:24'ündeki kartal ağlayarak aldırma kartal aldırma diye bağırmazdı.

http://www.youtube.com/watch?v=_lpK9kNXYv4#t=2m20s

Beşiktaşım hayat sensin, dünyam sensin,her şey sensin
gelecekse tüm acılar biz hazırız senden gelsin,
bu sevdadan vazgeçersek Allah belamızı versin
Başın öne eğilmesin aldırma kartal aldırma,
En büyük sen değilmisin aldırma kartal aldırma.
adalet olgusunun en hızlı tecelli ettiği yerdir spor mahkemeleri belki de... ama gel gör ki 1 yıl sonra kartal'ımıza, içinde herhangi bir hile bulunmadığı kör sultan için bile bariz olan ibb maçı için, şike yapmakla suçlanıyor ve ceza veriliyor. tarifsizliğin, mantık dışılığın spor açısından örneğini oluşturacak bir karardır bu uefa için. lakin herkesin işin içinde siyasi birtakım şeylerin olduğunu bildiğini düşünüyorum. olsun varsın, bu tatlı anarşist ruh siyasetin tehditlerine de boyun eğmez, onların köle yapı ve kurumlarına da.

başın öne eğilmesin, aldırma kartal aldırma.
slaven biliç i takımın başına getirerek büyük iş başarmıştır. umarım tahammül edebilirler bu adama.
gökhan töre ve ömer şişmanoğlu gibi gelecek vaad eden, alman altyapılı, yerli oyuncular transfer etmiştir. tabi bütçe biraz daha rahat olunca böyle oluyor.
türkiyenin en sağlam tribüncüleri tarafindan desteklenen takım.
güncel Önemli Başlıklar