bugün

kimlerin yapabildiği merak konusu olan eylem.

rte güdümü ile öğrendikleri "kişiler laik olamaz, laik olan türkiye cumhuriyetidir" zırvasına eyvallah diyelim iki dakikalığına. bu bahane ile laik değilim de dediniz, laik misin sorularından da yırttınız.

peki soruyu sizin istediğiniz gibi soralım ki kaçacak yer kalmasın; "sen türkiye cumhuriyetinin laik olmasını destekliyor musun?", "atatürk'ün temellerini attığı laik düzenin sonuna kadar savunucusu musun?" sorularına kim ne cevap veriyor o merak konusu.
demekle kalmamak sonuna kadar destek vermektir.

lakin keyfe göre olmaz bu işler..

din devlete karışmaz, devlet ise dine karışmaz.

bizim ülkemizin insanlarının laiklik anlayışı ise şöyledir: "din devlete karışmaz. devlet ise kişilerin inançlarını yaşamalarına karışır."

önce laikliği anlayacaksın, sonra savunacaksın..
laik misin sorusuna "laik kişi olmaz ki laik devlet olur" cevabını verenlerin, soru doğru sorulduğunda çil yavrusu gibi kaçıştıklarını gösteren eylemdir. sahi nerede bu laikler?
ben devlet işlerinde, sosyal ilişkilerimde ve iş yaşamımda dinin ve yahut başka bir inancımın belirleyici veya eşitlik bozucu bir durum olarak karşıma çıkmasını istemiyorum demekten farklıdır. herkesten vergi alıp sadece camiye yatıran, 2 katrilyonluk bütçesiyle sunni müslümanlara muhteşem hizmetler verip herkesi es geçen ve üstelik varlığı tartışmalı diyanet işleri başkanlığıyla, nüfus cüzdanımdaki din hanesiyle, 80 sonrası birleştirici unsur olarak toplum hayatına yoğun oranda enjekte edilen cemaatleşmesiyle türkiye cumhuriyeti laik bir devlet olmaktan fersah fersah uzaktır. zaten bu gibi konularda hukukun üstünlüğünün en yüksek kademesi bireylerin vicdanıdır ki biz daha kurumsal aşamaları bile doğru düzgün yapacak bir devlet tasarlamamışız (zaten halk olarak biz tasarlamamışız). eğer laiklik buysa bunu desteklemiyorum, ağır yara altında uygulamalarına tezat implikasyonlarla dolu olan bu kavramı reddediyorum. ben devletimden birşey olmasını rica etmiyorum ben sizden vicdanlı olmanızı rica ediyorum. devlet işlerinde müslüman vurgusuyla partizanlaşma istemiyorum, sokakta farklı insanları olduğu gibi kabul eden inançlarına saygı gösteren insanlar istiyorum. bunları geçtim en basitinden bu ülkede inanç adına cinayet işlenmemesini istiyorum. sizden istiyorum diye nacizane bulmayın isteğimi, aslında çok büyük bir şey istiyorum; zaten en nihayetinde devlet dediğin sizlersiniz bir de benim.
laikligi kisisel bir ideoloji/yasam tarzi sananlara, laikligi sekularizmle karistiranlara verilen, karsidakini morartinca da "birak demagojiyi duzgun cevap ver" sitemine marus kalan cevaptir.

hic unutmuyorum, bir yazar(gazetede), gercektende laikligi kisisel bir yasam tarzi sanip ona gore kendince ayarlar veriyordu. bence karsidakine "kacismayin" demeden once neyin ne oldugunu ogrenin.

ps: ayrica laiklik desteklenmez, korunur.
her vatandaşın demesi gereken cümle. yanlız laik devleti dinsiz devlete bazılarının çevirmeye çalıştığı gibi çevirmemek gerekir.
cumhuriyet kurulurken islamiyetin tasfiye edilmek istendiğini bilmeyen yoktur herhalde. misal arapça kelimelerin değiştirilip farsça kelimelere karışılmaması bu planın bir parçasıdır. neyse fazla detaya girmek istemiyorum. zira henüz demokrasi gelmedi. işbu sebepten, bu entrynin devamı göte girebilir nitelikte olabilir.
insan laik olamaz, devlet laik olur diyerek kıvıranların bu sefer de, "zamanında sorulsaydı söylerdik", "laiklik savunulmaz, korunur" gibi kıvırmalar ile gerçekleştiremedikleri eylem.

söyleyin rahatlayın; ben atatürk'ün laiklik ilkesine karşıyım. müslüman ülkede laiklik mi olurmuş. diyin kurtulun artık.
Anayasanın 24. maddesinde ifadesini bulan ve Anayasa güvencesinde olan din ve vicdan özgürlüğü sadece semavî dinlere inananlara özgü değildir. Ülke toprakları üzerinde yaşayan herkes bu özgürlüğe sahiptir"

Anayasa Mahkemesi de 4 Kasım 1986 tarih ve K.1986/26 sayılı Kararında inanç hürriyeti konusunda şöyle demiştir:

Lâik devlette herkes dinini seçmekte ve inançlarını açığa vurabilmekte, tanınmış olan din ve vicdan özgürlüğünün sınırları içinde serbesttir. Hiçbir dine itikadı olmayanlar için de durum aynıdır. Lâik bir toplumda herkes istediği dine veya inanca sahip olabilir. Bu husus yasa koyucunun her türlü etki ve müdahalesinin dışındadır"

din özgürlüğünün kimi kişilerin iç aleminden taşarak toplumun huzurunu kaçıracak boyutlara ulaşmasına, kamu düzeninin korunması ve işlerliğinin uyum içinde sağlanması düşüncesi izin vermez.

dinin bireyin manevî hayatını aşarak toplumsal hayatı etkileyen ve davranışlara ilişkin bölümlerinde, kamu düzenini, güvenini ve çıkarlarını korumak amacıyla, sınırlamalar kabul etme ve dinin kötüye kullanılmasını ve sömürülmesini yasaklama.

edit: anayasanın belirli maddeleri bunlardır. yobaz ve gerici beyinler anlamaz ama yine de bilgi olsun diye yazdım.
anayasayı dini hükümleri baz alarak değiştirmeye çalışıp, beceremeyince devlet dine karışıyor, bu ne biçim laiklik diyen beyinsizlerin beceremeyeceği aktivite. be hey geri zekalı, x dininin farzı adam öldürmek olsun, bu dinin mensuplarından mürekkep bir parti iktidara gelince adam öldürmeyi suç kapsamından çıkarmak için çalışma yapsın, ancak anayasa değişikliğine izin verilmesin. o zaman da çık de ki, devlet x dinini bastırmaya çalışıyor, insanların dinini yaşamasına engel olmaya çalışıyor. işte o zaman beyinsizliğin tasdiklenir.

anladın mı güzel kardeşim?
güncel Önemli Başlıklar