bugün

seni çok seviyorum.
Dişlerini fırçala.
Nası bi tipsin sen ya yakisikli seni.
Asla vazgeçme ve her daim gülümse.
25 yılı bitirdin henüz..
toplasan kaç yıl yaşadın belirsiz. ne kadarı gerçekten yaşadığını hissettin ne kadarı rol yaptın ne kadarı şuursuzdun. belli değil.
belki ölümün yakın. belki uzak belki çook uzak. belli değil.
buna kafa yorduğunda çıldıracak gibi olmak sana özgü değil neyse ki.. düşünme çok.
zaten ölümde seni korkutan sonrasındaki belirsizlik mi yoksa geride kalanlar mı biliyorsun. daha da önemlisi senden sonra hayatın devam edecek olması, ve bunun çok normal olması asıl olay. çünkü sen de devam ettin yıllar önce. zorunda olduğun için. belki bir daha hiç tam olamadın yaşadığını hissedemedin ama yaşadın. güldün sevdin kahkaha attın ağladın korktun üzüldün merak ettin... normal insanlar gibi davrandın. belki normaldin. belki miş gibi yaptın. zaten herkes öyle değil mi? normal olan kimse yok bence. normal olmak demek delirmeye beş var demek.
neyse. hiç bir şey belli değil. buna ek olarak kendi içindeki kararsızlığın belirsizliğe oldukça yardımcı. ne düşünmeyi geçtim ne hissedeceğine bile kararverenekadarvazgeçiyorsun. vazgeçmediklerin ise en çok seni üzenler zaten. ne ironi.
plansız yaşamak en güzeli deyip düşünmekten kafayı sıyırmak üzeresin çoğu zaman. elbette her insan gibi.
insanlara verdiğin değerle bir derdin yok. sonuçta kimse seni zorlamıyor bunun için. sorumluluk alman güzel. 3 kuruşluk insana 5 kuruşluk değer verip bunun lafını edenlere gülüyorsun bu yüzden. çünkü arabesk sevmiyorsun. mantıklı.
mantıklı olmaya çabalarken saçmalığın en dibine düştüğün çok oluyor. çoğu zaman isteyerek saçmalasan da. bu da normal.
ve bu sıkılganlığın.. buna çare yok galiba. yazıya başlarkenki hevesin hızla düşüyor ve sen yine erteliyorsun.. vazgeçmeden kaydet şu yazıyı!
bir bahar akşamı rastladım kendime
sevinçli bir telaş içindeydim
derinden bakınca kendi gözlerime
neden başımı öne eğdimki acep?
gidişat bazen kötüye dahi gitse elinden geleni yapmazsan ileride daima pişman olacaksın.
bu hayatta polianna olmaktan hiç vazgeçmediği için,
hep kazığı köküne kadar yiyen taraf olmak..
biliyorsun dün mutlu oldun iyi vakit geçirdin ve sonra belki de sırf mutluluğunu paylaşmak için ya da hadi demek için onu aradın. bunu artık yapma.
Yağdı yağmur çaktı şimşek,
Sende mi şair oldun eşşoğleşşek...

(bkz: şair kişiliğim ne sandın)
Çok savaştın, çok yenildin, çok yoruldun.
Yine savaş. Bu sefer kazan! Bu sefer kahkahalarla ilerle yolunda!
Sevgili dostum ben; Zor ve acılı da olsa en sonunda Nasıl birisi olman gerektiğini öğrendiğin için senin adına sevindim.
Ölcen hastaliktan.
Henüz parmaklarına dokunmamış ellerim çirkin, gözlerimden kirpiklerime çizdiğin ıslak çizgilerim çirkin..

Sulu boya fırçasının ucunu tükürüğüyle ıslatıp rengarenk boyalara sırayla süren bir çocuğum şimdilerde, yaptığım resim çirkin..

Bir şeyler söylüyor içim, 'sus' diyorum kendi kendime. kendi kendine konuşan birini susturmak çok zor oluyor içimde, kendisiyle savaşını kazanamayan insan çirkin..

Yağmur yağıyor, camlarımı açıyorum.
Hatrıma geliyor balkonumdan sallandırdığım beyaz çarşaflarım. Hayalleri salıncağanda sallanan çocuktan öte olmadığım tüm vakitlerde, içine sığındığım et parçası çirkin..

Kıran kırana mücadeleye yeltenecek yüreğim tam ortasından kırılıyor bu defa, vazgeçmek çirkin...
Daha iyi olur sandın düşünceli.
Hadi indir gardını! Dürüst ol kendine!

Her şey güzel olur sandın!

Onursuz bir sevmek bu istediğin, zoraki bir bekleyiş beklediğin.

Insanlara sıfatlar beğenip, onları o sıfatlara yerleştirdin.

Kime sordun düşünceli?
Umud ederken kime sordun!
kaç sene uğraştım, o yayı yapmak için.
en en uzağa atabilen, en isabetli nişangahı olan yay. işle, işle, işle. en kusursuz hale getirene kadar ayar yap.

kaç sene uğraştım, oklarımı yapmak için. en uzağa gidecek, hedefinden sapmayacak. sivrilt, sivrilt, sivrilt. kalibre et.

zaman, okları hedefe atma zamanı.

korku

oklarım ya hedefi bulmazsa?

korku

nişanladığım hedef, istediğim değilse?

korku

bir rüyadayım sanki sadağından çıkarıp okları hedeflerine göndermek için harekete geçemiyorum.

her harekete geçmediğim gün ölüme 2 gün yaklaşıyorum.
Bütün yazılar, insanın öncelikle kendine yazdığı yazılardır.
aklını başına devşir canımın içi. yapma kendine böyle şeyler. boş ver.
Bu son şansın kızım. Iyi değerlendir yine salak saçma konulara takılıp kuruntu yapma.
'Yahu sanane' bunu bi öğren.
yazık ediyorsun.
Yağmur yağıyor, kulaklarımda yalnızlığın getirdiği alışılması güç bir sessizlik.
Alışılması güç satırlarımda hayaletini dolaştırdığım sevmek.
Türlü oyunlarla alt etmeye çalışan hayata henüz daha son oyunu oynamamışken ben, güçlü sanıyordum kendimi. Henüz dizlerim iyileşmemişti, henüz tümseğinden kaldırmak için birileri bileğime ilişmemişti oysa.
Yağmur yağıyor, toprağından çıkıyor kötü fikirlerim. Vazgeçmeye yakın düşünmüşlüklerim prangalıyor hayallerimi. Prangalıyor yapmak istediklerimi yapamadıklarım.
Sonra karanlık oluyor uykularım, günaydınlarım azalıyor, akşamlarıma hazırladığım süslü cümlelerim azalıyor. Eksiliyor balkonumdan sırasıyla menekşelerim.
Sonra yakın çağ hastalığı gibi cüzamlı bir yalnızlık bulaşıyor suskunluklarıma. Kimse görmesin, kimse duymasın ve kimse bilmesin diye çırpınıyorum.
Yağmur yağıyor, bir iskelede atıyorum kendimi sularına, alarmım çalıyor uyanıyorum.
Bir yaşamak tutturmuşuz yaşıyorum. Daktilo tuşları gibiyim ortaya koymak zorunda oldukları için kendisine derin bir tınıyla çarpan. Duvarımda asılı saatim bazı bazı, Hep akrebi kovalayan. En çok masa üstünde duran fanusum kendi suyunda boğulan.

Yağmur yağıyor, tırnak aralarımda kendi etimi buluyor kazımışlıklarım.
Boşuna diyor, her şey boşuna. Bu kurbanlık hal boşuna.
Yağmur yağıyor bir yerlerde gökkuşağı elbet çıkar biliyorum. Bilmediğim bir sokakta rengarenk çizgilerin altında diliyorum dileğimi. Elbet duyan olur biliyorum.
Yağmur yağıyor, soldukları yerlerden filizleniyor menekşelerim, güneş bir gün mutlaka doğar karanlıklarıma biliyorum.

Edit: bazen güzel bakmak, güzel düşünmek yetmez, güzeline sebepsiz inanmak gerekir.
(bkz: Fuket adasi)
Tam bi gerizekalisin dostum senden utanıyorum.
Yorulma be, sen kendine yetersin.
ruyamda her gece yine atacani gormeye basladim. Halbuki eskisi kadar sallamiyorum. Gidip yakin arkadasina sacma sapan konustum ne bekliyodum ki. Kizim kendi beynini sikebiliyosan sik kurtul.