bugün

içimdeki salıncaklar boşaldı, şeytanın enikleri sallanıyor şimdi.
korku filmi gibi içim, bakmaya korktuğum.
Zalim ırmakların ara vermeden sürüklemeye çalıştığı bir ot parçası gibi tutundum sana. Belki geleceğe dair bir amacım yoktu. belki de içine düştüğüm kapalı kutudan çıkmamı sağlayan anahtardın benim için. Beni artık her gece bitiren geçmişin, o an gözümde rüzgarın inatla üstüne savurduğu herhangi bir toz parçasından bile küçüktü. Esmer tenin bile çıplakken yanımda, buğday tarlası üzerinde uçan serçe kadar sırıtıyordu bir zamanlar.

ama sevmiştim seni. Sevmiştim gerçekten uzak olan dünyamızda oluşturduğumuz o evi, sevmiştim herşeyden çok fazla değer verdiğimiz ikimizi dört duvar ile çevirip oraya hapsetmemizi. Ne oldu bize böyle? Ne oldu sana? Dışım buz gibi soğuk ama içim ise alev elev biliyor musun? Duygularım o kadar birbirine sarmaş dolaş oldular ki, bir günü hiç başladığım ruh hali ile bitirdiğimi hatırlamıyorum.

Başlıksızsın işte sen. Tıpkı bana yaşattığın duygular gibi betimlenmesi zor ve bir o kadar da anlamsız. hatta o kadar ve o kadar anlamsız ki, içlerinde en derin anlamlar besleyen düşünceleri saklıyorlar.
--spoiler--
her gecenin sonunda çıkarıp attım şu kalbimi ve
her sabah uyandığımda içimde buldum yine seni..
--spoiler--
bir insanı çok sevmekle biter her şey...
güncel Önemli Başlıklar