bugün

anne veya babanızın ölme ihtimalinin yüksek olmasıdır.
uykulardan patlama sesleriyle uyanmaktır.
hayal bile kuramamaktır.
kendi evindeyken deplasmanda olmaktır.
saddam hüseyini sevmemek, amerika'dan nefret etmektir bağdat da çocuk olmak.
çocukluk nedir bilmemek, çocuk olmanın gerektirdiği her türlü oyundan, şekerden, çizgi filmlerden, arkadaşlardan, okuldan, yaramazlıklardan nasiplenememek, hayatın en önemli dönemi olan çocukluğu es geçip, büyük olmaya adım atmaktır.
ölümün kol gezdiği bir şehirde çocuk olmaya çalışmaktır.
kendi evinizde, yurdunuzda, sürekli birilerinin çaldığı çocukluğunuzu, mayınların, füzelerin arasında aramaktır.
saklambaç oyununu ancak yıkık evlerin harabelerinde oynayabilmektir.
gördüğünüz her saddam hüseyin resmini yırtmak istemek, her asker üniformalı insana çocuk aklınızla hınçlanmaktır.

bağdat'ta çocuk olmak..modern tiranların oyun alanı olmuş bir coğrafyada, yüreğinde her daim aynı korkuyla ve asla bir çocuğun umarsızlığına sahip olamadan hayata tutunmaya çalışmaktır.
oyuncak niyetine gerçek tanklarla, mayınlarla oynamaktır.doğumdan itibaren hayatta kalma mücadelesi vermektir, daha hayatın ne olduğunu bilmeden...
çocuk olmamak demektir...
güneşin doğudan battığını, paramparça bulutları, salı pazarı değil can pazarını, gazi olan bebekleri, piyon olduğunu ve kan yağmurlarını gören çocuktur.

".....bu şarkının üç leşi olmalı birleşmiş o milletler sorgulamalı, birleşmiş amerika yılanları, çıngıraklı amacında yalanları ve kitle imha dolarları 24 beatte tenha hiphopları, kinimin raple yansıyan oluşumları, kanunları kelepçelemeli ve elemeli eli zaferi simge edeni ve eylemini barışa saklayan her bireyi." *
mayın temizleme işlerinde kullanılmaktır.
(bkz: kaplumbağalar da uçar)
hayatta kalırsa, erken buyume sebebidir.
her gece, birilerinin gelip kapıları kırıp evinizi basabileceğini bilerek uykuya dalmak ve her sabah, mavi bir gökyüzü görebilme umuduyla uyanmaktır. *demokrasi getirmeye gelenlerin, getirdikleri tek şeyin ölüm ve yıkım olduğunu bilmektir..
hayata karşı oyuna yenik başlamış olmaktır.
çocukluğunu silahlara teslim etmektir... bombalarla kardeş olmaktır belki de...
amerikan askerlerinden gözlerini kaçırmaktır.
bende o cocuklardan biri olabilirdim.Belkide şanslıyım beni bilenlerin gözünde ama hiç değil. asıl vatanının neresi oldugunu bilememek ve hiçbir akrabanı tanımadan öldüğünü bilmek ve her bayram aglamak..
bu ne mi? Turkiye'de olup ama bagdatta cocuk olmaktır.
(bkz: bağdatta kurşunlanarak ölmek)
gerçekten bunu yazarken çok üzülüyorum ama yapabilecek bir şeyler olmadığını düşündükçe elimizi kolumuzu bağlayanlara küfür edememenin sinirini yaşıyorum.
Recep tayyip erdoğan tarafından para uğruna arkadan vurulmaktır, ihanete uğramaktır.