bugün

beden parlarmış, ses cıvıldarmış, ruh huzur bulurmuş. bilimsel açıklaması buymuş.

kişisel açıklamam ise: beden bir gıdıklanma, bir acı hissettiğinden, ne bok olduğunu kendisi de anlamayamadığından amsalak olur. ruh ise gergin, her an kaybetme korkusu içerisinde, arada bir mutlu, huzurlu olduğundan psikopatlaşır. kısaca aşk, bedeni de ruhu da sker.

"aşk bir çevireçtir, sevgiyi nefrete çevirir."
Bedeniniz yerdeyken ruhunuz göklere eşlik eder... Huzur dolar kalbe,
duygular bir bebeğin teni kadar hassaslaşır,
Her guzel şey size onu anımsatır,
Uyumadan once onu düşlersiniz,
Onunla uyanırsınız,
Aldıgınız her nefeste o olur sanki,
Yuzunuzdeki tebessüme vesile olur,
Ve onu kaybetmek ölüm korkusunun bile onune geçer.
ilk zamanlarda dünyada alabileceğiniz en iyi haberi almış gibi aptalca gülümsetir sizi. Her şeye olumlu bakmaya başlarsınız. evrendeki tüm negatif enerji de birileri tarafından çekilip alınmıştır. o zamana kadar vazgeçemediğiniz her şeyin de sonu gelmiştir. yemek yemeyi ,su içmeyi unutursunuz. fakat bu aşk bittiğinde veya agır yaralar alıp zedelendiğinizde tüm bu yaşananlar tam tersi olarak gerçekleşir.
gözlerin ışıl ışıl parlaması.
Suratında ki anlamsız sırıtma, kalbinin hızlı atışı, gözlerinin dalması, midende kelebeklerin uçuşması.
hem yerde hem gökte,
hem cennette, hem cehennemde
hem ölü, hem de diri olmaktır.

Acıyı ve zevki,
açlığı ve tokluğu,
balı ve zehiri,
aynı anda tatmaktır.