bugün

herşey çok güzel giderken tamam bu sefer buldum dediğiniz anda 'artık nasıl olsa benim'diye düşünüp fütursuzca hareket etmeye başladığı andır.
başkasının kollarında gördüğünüz an... evet kesinlikle bu an.
hoşlanılan kızın sevilmeyen bir kişiyle birlikte samimi görmek.
aşık olmaktan vazgeçemezsin. aşık olmak senin elinde olan birşey değildir. gelir, dokunur kalbine, sen istesende istemesen de...

bazen yasaktır. bazen acı verir.. bazen güldürür bazen de süründürür sen yine vazgeçemezsin çünkü elinde değildir.. peki elinde olsa vazgeçer misin? hayır.. bu kez de geçmek istemezsin..çünkü onsuz yaşamak eksikliktir...
karşı cinsten 3. bir şahsın varlığının anlaşıldığı ve hakikatın ilk hissedildiği andır.
olmayan andır... aşık olmanın zamanı yoktur, olursun anlamazsın... acı çekersin ama mutlu olursun...
Kızın ismail Yk konserinde çekilmiş bi fotosunu görmek.
yoktur, aşık olmaktan vazgeçemezsiniz.
aşık olamktan vazgeçilmek diye bir durum olamaz. zira bu kişinin elinde değildir. bir anda bulursun kendini içerisinde ve aşkta mantık yoktur. düşünemezsin ha deyince kurtulamazsın. zamanla o duygu ve anlam yitirilebilir. herşeyin monoton bir hal almasıyla vuku bulur.
Bütün bir sömestr boyunca dibinden ayrılmayan aşık olduğuna ikna eden ve aynı anda kendine aşık eden insanın birgün tam karşılık vereceğin anda eline bir kızı takıp önüne çıkardığı andır.
iki gamzenin arasına sıkışmış manidar bir tebessümdü aşk.
buzdağının görünmeyen kısmıydı, çoğu zaman buzdağlarını eritebilecek güçteydi, sıcaktı.

bir kuyuydu; 40 delinin taş attığı, bir mecnunun boğulduğu.

Beklenmeyen bir misafirdi.
Buyur etmek farzdı.
"ev de biraz dağınık, kusura bakma" larla buyur ettiğimiz kalbimize,
bir dosttu aşk.

Ev biraz dağınık..
biraz ayrılık kokuyor, uzun zamandır camlar açılmadığından.
anılar ortalıkta, toplamaya mecalim olmadığından.
Biraz gözyaşı, biraz kan kokuyor.
Bir aşkın cesedi hala orta yerde duruyor,
Kaldırmaya gücüm yetmediğinden.

Ama olsun..
bulduğuyla beslenir aşk.
umduğuyla büyür.
Hayallerle emekler.
Gözyaşıyla yürür.
el ele koşar aşk.
zamanla ihtiyarlar,
ihanetle ölür aşk.
Öyleyse, gelme.
başka ellerle koşacaksan dolu dizgin,
ölecekse aşkımız,
gelme, istemem..

ya da gel..
ama öyle bir zamanda gel ki..
vazgeçmek mümkün olmasın.

" öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın... "
gerçek aşkı bulduğunuz andır.
aşık olunan kişinin elde edildiği andır.
eğer ki yıllar yılı tek bir kişiyi sever, onu arzular onu düşler ve onu elde edemezseniz, duygularınızı söylediğinizde karşılık göremez ama "arkadaş kalalım" ayağına daha sonraları bir açık kapı görürseniz* ve yine de ona kavuşamazsanız işte o an aşık olmaktan vazgeçersiniz.ondan çok daha güzeli, efendisini, yırtığını, sevimlisini kısacası ondan çok çok daha iyilerini bulsanız bile sevgi ve saygının ötesine geçip aşık olamazsınız.
herşey yolundadır. artık yakında beraber olcağınız kesin gibi bişeydir.
gencimiz gayet yakındır size. her msn'e girdiğinde 'nasılsın canım' yazar.
selam verir vs..
bir gün feysbuk şeysinden duvarına yazasınız gelir. güzelce bir söz bulur yazarsınız.
ama eski sevgilisinin ekliyip de herşeyin değişiceğini nerden bilebilirsiniz.
her neyse kız ekler sizi felan artık herşey bambaşka boyut almış olur.
gencimiz tivitır şeysine 'happy birthday my lover' yazar öğlen. sizde sorarsınız kim bu şanslı kız diye. 'ablam yaa' diye cevap verir. ama kız ekledikden sonra anlarsınız ki o gün o kızın doğum günüymüş.
dedim ya herşey bambaşka boyut alır diye.
aşka bakışınız değişir artık.
o gecede tesadüfen dolunay vardır.
balkonda yatıp izlerken düşünürsüz 'artık inanmıyacam herkese' diye.. bu arada da uyuya kalırsınız.
tabi sonradan sabah her yeriniz tutulmuş şekilde bulmuş olursunuz kendinizi. bu kendinize gelmeye yeter. *
aşkın zaten geçmişte kaldığına inanmaya başladığın bir anda seni aşka olan küçücük bir umuda bağlayan kişinin aşkının yüceliğini(!) ve senin ondaki değerini fark ettiğin andır.
aşık olma potansiyeli barındırdığın insanın burnunu karıştırdığını gördüğün andır.
aşk vazgeçilebilir bir durum olmayacak kadar irade dışı olduğundan imkansızdır;lakin aşktan uzak durmak için kararlar alınıp uygulama çabaları gösterilebilir.
onlar da sevdiğinin kişiliği,aldatması,gerçekten çok ters bir hareketinin görülmesi,düzelmeyecek kadar sizi aşırı kırması ve geleceğinizin olmıyacağınızı düşünmeniz gibi durumlardan sonra uygulamaya sokulur.
anlatayım :

çok iyisin, gerçekten çok efendi bir insansın. Yalnız ben seni arkadaş olarak görüyorum. beraber yiyelim içelim gezip tozalım. ama nooolur; duygusal bir ilişkiye hazır hissetmiyorum kendimi. Arkadaşız biz..

not: based on a true story
daha güzel bir kız görmek yada konuşma tarzı ve hareketleri.
artık onunda herkes gibi olduğunu farketiği andır.
vazgeçilmez sadece sadece güzel bir acı olarak kalır.
Sevilen kızla 1 sene karı koca hayatını andıran bir hayat yaşanmasından sonra kızın aptalca nedenlerle ayrılması ve 2 hafta sonra hiçbişey olmamış gibi yeni birini bulması...ve dahada kötüsü kızın yeni bulduğu çocuğada daha kimsele öpüşmedim diyebilmesi...
hoşlanılan kızı kanki kıvamında arkadaşında seviyosa geri basma eylemidir.
3 yılın boşa gittiğinin anlaşıldığı andır.
ne hakkı var ki bunu yapmaya ? ondan sonra geleceklerin yolunu kapatmaya. mutlu olmanıza engel olmaya.
hayat adil değil be sözlük. hiç kimse gerçek kayıp nedir bilmiyor. çünkü hiç bir şeyi kendinden fazla sevmiyor...