bugün

varliği ile yokluğu hala tartışılan kimyasal bir olay.
bazen çaresizlik, bazen ahmak cesareti. bazen gerçek hayatta hayal gibi yaşamak, bazen ise hayal dünyasında gerçekmiş gibi yaşamak zorunda kalmak.
sözlüge bakılarak anlanılacak birşey degil yaşamak lazım ama gerçekten yaşamak...
aşktan mı bahsediyoruz azizim? benim de söyleyecek iki çift lafım olacak bu konu hakkında.

aşk nedir? aşk paradır.
aşk nedir? aşk sana siktiri basan kişiye duyduğun hazdır.
aşk nedir? am, göt, meme ve çüktür.
aşk nedir? zeka seviyesi kendininkinden daha yüksek birine duyulan hayranlıktır.
aşk nedir? iki kıytırık kimyasal tepkimedir.
aşk nedir? şizofreniye kanat çırpmaktır.

tüm bunların yanında; planet earth denen sikimsonik gezegende gerçek aşk deyu betimlenen über bir duygu varsa, ta götüne koyayım.
aşk= inanç.
aşk hayal gücüdür. hayal gücünüz ne kadar kuvvetliyse o kadar inanırsınız aşka.
aşk, şafak saymaktır. dönüşünü beklemektir, her gece ona cevaplanmayan mektuplar yazmak ama ertesi gün göndermemek ve biriktirmektir. kısacası aşk beklemektir.
boktan bişeydir. insana olur olmaz şeyler yaptırır.
Bir dışkı türüdür.iğrenç kokusunu sürekli koklasanız da vazgeçemezsiniz.
bir sonraki günü hesaplıyorsanız, yoktur. aşk, hesap sevmez.
yanındaysan dünyayı unutturan his...yanında diilsen ağzına kimsenin sıçamadığı kadar iyi sıçan his.
elif şafak'ın güzel kitabı. evet güzel hem de çok güzel. pek tarif edilebilecek bir kitap değil, adı "aşk" ne de olsa.
hayatın tadına varmaktır.
yonca evcimik bu kitapla ilgili twitter'ına şöyle bir ileti girmişti:

"elif şafak aşkkkkkkkk. imkanım olsa okullarda ders olarak okutulmasını sağlardım."

bu iletiyi görünce,bu kitabı hayatım boyunca okumayacağıma dair yemin ettim.
mutluluğun da, mutsuzluğun da ağababasını yaşatan duygu.
"Aşık olmayana aşk kuru bir kelimeden ibaret. Yarı palavra, yarı safsata. Aşık olmayan bunu anlayamaz, olansa anlatamaz. Öyleyse nasıl söze dökülebilir aşk, kelimelerin hükmünü yitirdiği yerde?"
uğruna bir çok şey feda edilen...
çok beklenilen....
çok istenilen...
sonunda elde edildiği zannedilen....
ama hiç bir zaman elde edilemeyen....
zaman zaman insana "koca bir yalanmış" dedirten...
acısı ne kadar derin de olsa....
"bir daha mı asla" diye yeminlerde edilse...
yine de düşüncesi bile güzel olan duydudur aşk.
tabii gerçekten aşkı yaşamış olanlar için.
henüz yakalanamamış olan en cani seri katildir.
(bkz: cap ou pas cap)
başıma bir şey gelmeyecekse aşka inanıyorum.
hep de inandım.
sadece bir sevgiliye duyulan aşkı kastedip aşk yok diyorlar ya.
sevgiliye aşığım.
anneme de aşığım ben. çok yorgun bir günün ardından gelen uykuya da. kardeşime de.
kitaplarıma aşığım.
yaradanıma da aşkla bağlıyım.
aşk yüreğin sesidir.
taklitleriyle karıştırmayınız.
yaşama sevinci veren duygu. bittiği an, karalar bağlatır.
aslında varolan ama zaman zaman bizi inkarına sürükleyen, gözle görülemeyen ama içimizde büyüyen, bizi alıp

götüren ,ayaklarımızı yerden kesen, gözlerimizi kör eden bazende ailemize bile düşman eden, en yakın dostlarımızla

aramızı açan, kalbimizi ağzımızdan çıkıcakmış gibi hissetmemize neden olan, mutluluktan uçurannnn herşeyi ve herkesi

arkamıza alıp tek bir kişiye hayatımızı adamamıza neden olan veee gün gelipte yavaş yavaş düşüşe geçip kör olan

gözlerimizin artık görür hale gelmesiyle aslında sadece kafamızda büyüttüğümüzü farkına vardığımız o insanın gerçek

yüzünü görmekle birlikte iyice uzaklaştığımız dünyadan tekrar dünyaya döndüren ayaklarımızı artık yavaş yavaş

yere basmaya bizi sevk eden hatta belkide ölüp bittiğimiz o insanı zamanla düşman gibi bile görmeye sevk eden duyguların

ilk andaki elektrik çarpması hali......
aslında varolan ama zaman zaman bizi inkarına sürükleyen, gözle görülemeyen ama içimizde büyüyen, bizi alıp

götüren ,ayaklarımızı yerden kesen, gözlerimizi kör eden bazende ailemize bile düşman eden, en yakın dostlarımızla

aramızı açan, kalbimizi ağzımızdan çıkıcakmış gibi hissetmemize neden olan, mutluluktan uçurannnn herşeyi ve herkesi

arkamıza alıp tek bir kişiye hayatımızı adamamıza neden olan veee gün gelipte yavaş yavaş düşüşe geçip kör olan

gözlerimizin artık görür hale gelmesiyle aslında sadece kafamızda büyüttüğümüzü farkına vardığımız o insanın gerçek

yüzünü görmekle birlikte iyice uzaklaştığımız dünyadan tekrar dünyaya döndüren ayaklarımızı artık yavaş yavaş

yere basmaya bizi sevk eden hatta belkide ölüp bittiğimiz o insanı zamanla düşman gibi bile görmeye sevk eden duyguların

ilk andaki elektrik çarpması hali......
ota, b*ka, her namussuzluğa kılıf hatta prezevatif yapıldığı halde, her ağızda sakız olduğu halde, güzelliğinden, masumiyetinden zerre kaybetmemiş, kutsallığı bozulamamış, hep geçer akçe, ve her türlü süprize gebe, en manalı hayat olayıdır.
habersiz gelen misafir gibidir. bezen cok sevindirir, bazen tiksindirir...