bugün
- jose mourinho34
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır12
- anın görüntüsü11
- kizil kara19
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- bu gece intihar edeceğim17
- albay kemal17
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz32
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması14
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız10
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi11
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
erkekler ilşkilerinde, her zaman ayran gönüllü olup geçici hevesler peşinde koştukları için "aşk erkektedir."
kızlar, istikrar, süreklilik, kalıcılık isterler bu yüzden ""aşk kızdadır.""
daha da detaylandırmak gerekir ise;
Aşk ve sevgi kıyası yapıldığında elbette sevgi daha öndedir. Daha kutsaldır... insanın aklını kendisinden almaz...
Aşk, insanın gözlerini kör eden bir heyecan hali, karşımızdaki kişinin taşıdığı özellikleri görmezlikten kaynaklanan bir bağdır...
Sevgi, bilinçli bir görmenin, apaçık tanımanın getirisi olan kutsal bir süreçtir...
Aşk, içgüdüsel ihtiyaçlardan meydana gelen, kişinin kendi benlik sınırlarını, karşısındaki kişinin benlik sınırları içinde erimesine izin verdiği, karşısındaki kişinin benliğinde yok olup gittiği sürecin adıdır.
Oysa sevgi... ruhun içinden doğar... seven insanları yok etmekten ziyade; ikisinden daha yüce bir yükselişin oluşmasını sağlar.
Aşk, tek yönlü bir heyecan halidir. Aşık olunanın kim olduğu önemli değildir. Uygun zaman ve zeminde, hiç uygun olmayan birisine kolaylıkla aşık olunur. Bir anlamda "kişinin öznel bir coşkusu"dur. Bu yüzden aşk, birçok kereler yanlışlıklar yapar. Evli üç çocuklu bir beyefendiyi, torunu yaşındaki kızlara aşık eder. Babasından göremediği ilgi merhameti, benzer yaşlardaki erkeklerde aratma ihtiyacı içinde herhangi birine kolaylıkla aşık edebilir. Aşktan kaynaklanan yıldırım parıltıları altında gözler kamaşır. Kişiler, gözlerinin önünde duran gerçekleri bir türlü göremezler. Ne zaman heyecan biter, yıldırımın parıltıları söner, o vakitten itibaren karşıdaki kişi yalın olarak görülür. Ve kişi aslında aşık olduğu şahsın kendisine uygun olmadığını anlayarak, gerçeklerle yüzleşmenin verdiği psikolojik sıkıntıları yaşamaya başlar.
Oysa sevgi... oysa sevgi zaten aydınlıkta var olur. insanlar birbirini tanımaya başladıktan sonra sevgi oluşur. Birbirinin durum ve yapısını bilen, karşısındaki kişiyi içinde bulunduğu gerçek süreçler içinde değerlendirebilen yapılanma belirir. Zaman içinde birbirlerine söyledikleri sözler, davranışlar ve konuşmalarla yakınlığın keyfi yaşanmaya başlanır.
Onunla sohbet etmek, onun varlığında istifade etmek kaçınılmaz olur. Onun varlığının tatlı sarsıntısı yavaş yavaş devreye girer.
Aşk, insandaki basiret duygusunu, irade, kendini ve duygularını kontrol etme duygusunu alır.
Sevgi, tam tersine verir.
Aşkta kalp öfkelenebilir. Şiddetli ve kaba duygular daha fazla öne çıkar. Aşkına karşılık vermeyen kişilere karşı aşırı hırçınlaşır.
Sevgi, tatlı ve yumuşaktır. incitmeye kıyamaz, ona kendisinden yana zarar gelmemesi için çabalar. Onu düşünür, zor duruma düşürmemek için yüksek bir enerjiyle uğraşır.
Aşk, sevgiliye egemenliktir.
Sevgi, tam tersine sevilende yok olma sonsuzluğudur. Aşktaki yokluk, aşık olan kişinin, kişilik ve benlik sınırlarını yok etmesiyken, sevgide yok olma benlik sınırlarına zarar vermez. Onları korur... ve iki kişiden tek kişi oluşumuna vesile olur.
özetle söylemek gerekirse, aşk ve sevgi, insanda varolan duygulardır. Kimin kimi seveceği, kimin kime ne zaman aşık olacağı belli olmaz... Önemli olan kendimiz için hangisini istediğimiz.
Ama son olarak belirtmek gerekir ki, aşk da çok basit bir durum değildir. Tasavvufta aşk okuyanlar da bilirler. iki günlük üç günlük ucuz çarpılmalara isim olarak verilecek kadar basit değildir.
Aşk, tat aramaktır.
Halbuki sevgi, sığınak aramaktır. Sevdiğiniz kişiyle aynı dili konuşmaktır ikisi de insana özgü, ikisi de insani...
ama son söz...
kıyas yapılacaksa...
Elbette sevgi...
Sevgiyle(!) kalın...
****
ve...veya...veyahut...
kızlar, istikrar, süreklilik, kalıcılık isterler bu yüzden ""aşk kızdadır.""
daha da detaylandırmak gerekir ise;
Aşk ve sevgi kıyası yapıldığında elbette sevgi daha öndedir. Daha kutsaldır... insanın aklını kendisinden almaz...
Aşk, insanın gözlerini kör eden bir heyecan hali, karşımızdaki kişinin taşıdığı özellikleri görmezlikten kaynaklanan bir bağdır...
Sevgi, bilinçli bir görmenin, apaçık tanımanın getirisi olan kutsal bir süreçtir...
Aşk, içgüdüsel ihtiyaçlardan meydana gelen, kişinin kendi benlik sınırlarını, karşısındaki kişinin benlik sınırları içinde erimesine izin verdiği, karşısındaki kişinin benliğinde yok olup gittiği sürecin adıdır.
Oysa sevgi... ruhun içinden doğar... seven insanları yok etmekten ziyade; ikisinden daha yüce bir yükselişin oluşmasını sağlar.
Aşk, tek yönlü bir heyecan halidir. Aşık olunanın kim olduğu önemli değildir. Uygun zaman ve zeminde, hiç uygun olmayan birisine kolaylıkla aşık olunur. Bir anlamda "kişinin öznel bir coşkusu"dur. Bu yüzden aşk, birçok kereler yanlışlıklar yapar. Evli üç çocuklu bir beyefendiyi, torunu yaşındaki kızlara aşık eder. Babasından göremediği ilgi merhameti, benzer yaşlardaki erkeklerde aratma ihtiyacı içinde herhangi birine kolaylıkla aşık edebilir. Aşktan kaynaklanan yıldırım parıltıları altında gözler kamaşır. Kişiler, gözlerinin önünde duran gerçekleri bir türlü göremezler. Ne zaman heyecan biter, yıldırımın parıltıları söner, o vakitten itibaren karşıdaki kişi yalın olarak görülür. Ve kişi aslında aşık olduğu şahsın kendisine uygun olmadığını anlayarak, gerçeklerle yüzleşmenin verdiği psikolojik sıkıntıları yaşamaya başlar.
Oysa sevgi... oysa sevgi zaten aydınlıkta var olur. insanlar birbirini tanımaya başladıktan sonra sevgi oluşur. Birbirinin durum ve yapısını bilen, karşısındaki kişiyi içinde bulunduğu gerçek süreçler içinde değerlendirebilen yapılanma belirir. Zaman içinde birbirlerine söyledikleri sözler, davranışlar ve konuşmalarla yakınlığın keyfi yaşanmaya başlanır.
Onunla sohbet etmek, onun varlığında istifade etmek kaçınılmaz olur. Onun varlığının tatlı sarsıntısı yavaş yavaş devreye girer.
Aşk, insandaki basiret duygusunu, irade, kendini ve duygularını kontrol etme duygusunu alır.
Sevgi, tam tersine verir.
Aşkta kalp öfkelenebilir. Şiddetli ve kaba duygular daha fazla öne çıkar. Aşkına karşılık vermeyen kişilere karşı aşırı hırçınlaşır.
Sevgi, tatlı ve yumuşaktır. incitmeye kıyamaz, ona kendisinden yana zarar gelmemesi için çabalar. Onu düşünür, zor duruma düşürmemek için yüksek bir enerjiyle uğraşır.
Aşk, sevgiliye egemenliktir.
Sevgi, tam tersine sevilende yok olma sonsuzluğudur. Aşktaki yokluk, aşık olan kişinin, kişilik ve benlik sınırlarını yok etmesiyken, sevgide yok olma benlik sınırlarına zarar vermez. Onları korur... ve iki kişiden tek kişi oluşumuna vesile olur.
özetle söylemek gerekirse, aşk ve sevgi, insanda varolan duygulardır. Kimin kimi seveceği, kimin kime ne zaman aşık olacağı belli olmaz... Önemli olan kendimiz için hangisini istediğimiz.
Ama son olarak belirtmek gerekir ki, aşk da çok basit bir durum değildir. Tasavvufta aşk okuyanlar da bilirler. iki günlük üç günlük ucuz çarpılmalara isim olarak verilecek kadar basit değildir.
Aşk, tat aramaktır.
Halbuki sevgi, sığınak aramaktır. Sevdiğiniz kişiyle aynı dili konuşmaktır ikisi de insana özgü, ikisi de insani...
ama son söz...
kıyas yapılacaksa...
Elbette sevgi...
Sevgiyle(!) kalın...
****
ve...veya...veyahut...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar