bugün

yalandır.* açıköğretimde örgün eğitimdeki gibi ders görme imkanı yoktur. öğrenci kendi kendine bir şeyler öğrenmeye çalışmaktadır. hele örgün sınavlardaki torpil olaylarına hiç girmeyelim. mantıken, açıköğretim mezunu biri daha zekidir.
sonuç olarak alınan diploma örgündekiyle eş değerdedir.
örgün öğretim insiyatifle 35-40 ile geçerken bilgisayarın azizliği olmayan açık öğretim li 49 la kalmaktadır aradaki fark budur.
(bkz: bullshit)**
ayrıca;
(bkz: kime göre neye göre)
birde;
(bkz: ahmakça genellemeler)
tek öğretmenleri kitaplardır. çalışan insanlardır. bitirmek büyük başarıdır. elleri öpülesi bahtsız insanlardır. gerizekalı etiketini yapıştıranlar, etiketin yapışkanlı kısmını alnında unutmuştur.
bunun açıköğretim okumakla alakası yoktur.. normal ünversite okuyup hala kör cahil gezen insanlar da vardır.. bir tv kanalında yüksek okulda okuyan bir öğrenciye sorulan "yaşar büyükanıt kimdir?"sorusuna "ben tanımıyorum ama bu sene seçimlerde oy vermeyeceğim." cevabını vermesi ister açıköğretim, ister normal fakülte olsun okumanın faydasının dokunmadığı kişilikleri göstermektedir..
yanlış tespit. arada genelleme yapılırsa bariz farklar bulunabilir. eğer açık öğretim okuyanlar cahilse benim gibi ortaokulu bile zor bitirenler cahillere kurban olsun. okumanın değerini bilin lagaluga yapmayın.
bir sınıfı 2 senede geçemeyecek kadar gelişmemiş bir beyne sahipse, kendisini cahil olmaktan kurtaramayacak olması muhtemel kişinin içinde bulunduğu durum.

şimdi gelsin açıköğretim mezunlarından eksiler.

ama salaksınız abicim ben ne yapayım. ananıza babanıza acımıyorsunuz hiç. iki sene aylak aylak dolaşan ben miyim, hiç yani...
kesinlikle yanlış bir genellemedir. açıköğretim okuyup bankada müdür olanlarınıda gördük yüksek lisans yapıp kariyer yapanlarıda.
başkalarının kendisinden daha düşük yerlerde okuduğunu düşünenlerin (daha düşük de saçma bir şey oldu ama kelime bulamadım) zırvaladığı saçmalık.
cehalet etikette değil kişidedir.
genellıkle erkek olanlar ıcın gecerlı bır durumdur cunku amac askerlıkten yırtmaktır.
(bkz: açıköğretim mezunlarının tim cahill olması)
+
(bkz: tim cahill)
ortasına "çoğunun" kelimesi getirilmesi gereken cümle.
askerlik avantajı kaldırılarak bahsi geçen fakültedeki cehaletten muzdarip öğrencilerin yüzdelik dilimi tek hamlede önemli ölçüde düşürülebilir. *
açık öğretim okuyanlar iki buçuk sınıfa ayrılır. Birinci sınıf askere geç gitmek için ikinci grup üniversite sınavında ancak aö kazandığı için tam bir grup olmayı başaramayan bir sınıf ise aö okuyarak derece kademe çift diploma vb kişilerden oluşan kısımdır.
Nereden mezun olduğu değil,hangi amaçla öğrenim gördüğü büyük önem taşır. Asıl cehalet Açık Öğretim mezunlarının başka mezunlardan daha cahil olduklarına inanmaktır.
(bkz: 4 yıllık mezunların Einstein olması)
ben ne insanlar gördüm ki iki senelik yüksek okulu derecelerle bitirip açıköğretime geçiş yaptığında küt diye sınıfta kalan açıköğretim bambaşka bişeydir örgünde ders çalışmadan bile geçme ihtimalin varken * * * açıköğretimde bu şansı olmayan öğrenciler harıl harıl çalışır 49 la kalmamak için vesselam. ayrıca cahil olup olmamak önemli değildir önemli olan insanın karakteridir. (bkz: okumak cahlliği alır eşşeklik baki kalır)
okumak cehaleti alır eşşeklik baki kalır. hiç mi örgün öğretim okuyan cahil görmedin merak ederim dedirten girdidir.
bu şekilde bir düşünceye sahip olanlar açıköğretim mezunlarından daha cahildir.Bir insanın kendini yetiştirmesi genel kültürler okumayla olur bunun eğitimle ilgisi yoktur ki tamamen insanın kendini yetiştirmesiyle ilgilidir.
aöf değince aklıma cem yılmaz geldi. bu adam değil miydi sizi altınıza sıçırtan.
saçma önermedir.
cahillik diplomayla ilgili bir kavram değildir.
cahil görüşüdür.
Zaten şu durumda normal bi şekilde üniversite kazanamayan birinin cahil olmasıyla aynı şeydir. (bkz: bokye)
bir takım zümreyi ezmek için ortaya atılmış iddia..

açık öğretimi ikinci üniversite olarak okuyanlar için de geçerli midir bu tespit acaba?