bugün

askın basına hep gelendır..
birini,yasanan sehri, işi terk etmek.. (bkz: terk etmek)
birlikte olduğunuz insanı bir saniye olsun gerçekten sevmişseniz, bir gün gelip da bu kararı vermek zorunda kaldığınızda o kişi sizi hala seviyorsa ölümden beter olan hadisedir.
ayrılmak istediğinizi söylemek dünyanın en zor şeyidir, o an, ayrılmak. arkanı dönüp gitmek.
adı kadar ağırdır. üstelik aynı isimle yazılsa da her zaman, hepsinin tadı ayrıdır... soranlara "ayrıldık" denir, içiniz ayrılmasa da... kelimeler sizden hep bir adım önde gider çünkü... yaş ilerledikçe daha bir zorlaşır sanki... o değil bu; bu değil şu diye bulduğunuzu sandığınız; seçim yaptığınız son kaleniz de ayrılığın elindedir. Size kalan tozlu ganimetler...
Reddedilen üvey evlat muamelesi mi yapılmalı her gidene? gittiği kadarı kalır içimizde. anılar bırakmıyor, sevgi de zaten o kadar kolay tükenmiyor... sözcüklerin noktayı koyduğu yere, yürek noktalı virgülle devam eder... çünkü ayrılık da sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili..

ayrılsak da beraberiz
hemen sonrasında insan da derin bir acı yaşatan eylemdir. nereden ve ne şekilde olursa olsun tüm ayrılıklar acı vericidir.

tek korkumdu sevgilim
benden ayrılman
ve artık hiç bir korkum yok
benden ayrıldığın zamandan beri. * * *
iliskilerin kacinilmaz, acitan sonudur.
(bkz: ayrilmam sarilirim hayallere, ayrilmam sevisirim özleminle)
Bir de severek ayrılmak vardır ki o ayrılıkların en beteridir. Yoksa insan artık sevmediği, yalan gibi kötü huyları olan birine rahatlıkla stir git de diyebilir. Ama iki kişi de seviyorsa...Belki aile baskısından, belki gelip geçici olduğu halde, o an için devleşmiş ve mutluluğun önüne perde çekmiş anlaşmazlıklardan ötürü ayrılmak zorunda kalır iki insan. Ne kadar büyük bir mutlulugun kaçıp gideceğini iki kişi de farkedebilse, ikisi de gurur yapmasa, basit detayları önemsemezler belki.. Ama onların basit olduğu iş işten geçtikten sonra anlaşılır. Ayrıldığını söylemek ve terketmek, en az terkedilmek kadar acı vericidir.
"hep giden değildir,
bazende kalandır terkeden." demiş murathan mungan
dışarıdan gözlemlenen üzere hoş birşey değil, kesinlikle hoş birşey değil...
bilakis dışarıdan gözlemlenen üzere; bazen mutluluk tablosudur. ho$tur.
ayrılmak kötü bir şey gibi gelsede çoğu zaman iyi sonuçlar doğurur.
insanın kendini ve geçmişi sorgulamasına neden olan acı hadise. (bkz: yaşadım ordan biliyorum))
gelmesi hiç istenmeyen gündür. *
gururun yönlendirmesiyle gitmeye varacak kararın eyleme dökülüşü, bağı koparan, şimdinin yollarında yeni bir başlangıç aramaya yöneltendir.
küçük bir kelimeye kocaman duyguları barındıran olaydır.Yavaş yavas öldürür farkettirmeden.
zor zanaat.

(can yakıyor)
Hayatın -den,-dan halidir ayrılık. bir yerden bir yere sürükler, varılan noktada hep bir önceki özlenir
yeniden birleşmek için ve aşka heyecan katmak için belirli aralıklarla yapılan, eylemler bütünü.
kişinin kendini kandırdığı eylem... kişi ayrılır kişiden, bir daha elele tutuşmamak, mum ışığında yemek yememek üzere, belki bir daha görüşmemecesine bitirir münasebetini. ama yastığa her kafasını koyduğunda içi acır uyuyamaz, günler özlem içinde geçer, ağlamaklı olur, ağlar da hatta çoğu zaman. özlem içinde geçen uzun zamanlar yaşar, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar uzun zamanlar... o kadar birikir ki bu anlar elleri telefona gider kişinin, belki itiraf edecektir özlemini, ama yapamaz. ama gururdur bunun sebebi, ama sorunların devam edecek olması düşüncesidir. bu bocalamalarla aylarını yıllarını harcar insan... hani ayrılıktı bunun adı... ayrılmaktansa unutmayı tercih ederdim becerebilseydim eğer... *
çoğu şarkıda "ayrılık ölümden beter gülüm" şeklinde görülen arkasından ağlanası sözcüktür..
yarinin değerini bilmeyen mahlukatın akıbetidir ayrılık..
kaçınılmaz son.
can acıtıcı karardır.
devamında ayılmak gereken durum. her aşkın bir gün ayrılıkla noktalanacağı gerçeğini kabul edemeyen bünyenin aşk sarhoşluğunu üzerinden atıp yeni umutlarla hayatına devam etmesi gerekir.
arkasında özlem ve göz yasi bırakan eylem.
bir bütünü oluşturan iki parçanın birbirinden kopması eylemi.