bugün

müslümanları dut yemiş bülbüle döndürecek sorular başlığına ithafen açılmıştır başlıktır. ateistlere sorulacak sorulardır.

-peki diyelim ki allah yok. ben bu dünyada bazı şeylerden uzak durdum, durmaya çalıştım. inandığım dinimce bazı yasaklardan uzak kaldım. kaybettiğim şey bu oldu. sen inanmadın yasaklardan falan uzak kalmadın kazandığın şey bu oldu. peki diyelim allah var. ahiret gününde benim için bir sorun olmayacak. peki sen nasıl hesap vereceksin?
sözkonusu iki grup arasında fark yaratan sorular bütünüdür. ateist sebebe ilişkin sorular sorarken, müslüman sonuca ilişkin sorular sorar. fakat bu bilimsel bir çerçeve dahilinde kendini var etmez. sonuca yönelik soruları en fazla; ya cehennem varsa? - çok da güzel bir çıkarıma ulaşırlar: boku yediniz.

(bkz: ortaçağ zihniyeti)
sence allah hiç mi yok?
''kendi aklın, kafanın içindekiler vs. doğruluğu kanıtlanamayan inanç sistemi'' karşılaştırmasında, tercihini hiç düşünmeden başkasının öğrettiği dinden yana kullanan birilerinin soracağı sorular.
soru sorup yanıt alamadığında zafer kazandığını düşünecek kadar aptal olmamalarını dilerdim...
olmayan sorulardır. çünkü ateistler dünya insanlarıdır. dünya perdesi altında her soruya cevap verebilirler. cevap veremedikleri zaman kontra soru sorarlar, yine sustururlar karşılarındakini. baktılarki karşılarındaki çok dişli. çok iyi yerlerden yakalıyor, o zaman da hemen cem yılmaz'a bağlarlar ve "erkeklere huri de kızlara da nuri mi ehe ehe hee" filan deyip mutluluklarına devam ederler.

artık şu ateistlere haddini bildirmeye çalışma fenomenini terketmek lazım. dilimde tüy bitti söylemekten. kur'an'da ne diyosa yap. peygamber ne dediyse inan. her iki halde de kaybımız olmayacak mantığının üzerinde bir soru sorulamaz zaten. ateistler sadece bu mantık üzerine soru soramazlar. bakın bu lafı bile ateistlere hitaben söylemiyorum, inananlara söylüyorum.
olmayan sorulardır. çünkü ateistler dünya insanlarıdır. dünya perdesi altında her soruya cevap verebilirler. cevap veremedikleri zaman kontra soru sorarlar, yine sustururlar karşılarındakini. baktılarki karşılarındaki çok dişli. çok iyi yerlerden yakalıyor, o zaman da hemen cem yılmaz'a bağlarlar ve "erkeklere huri de kızlara da nuri mi ehe ehe hee" filan deyip mutluluklarına devam ederler.

artık şu ateistlere haddini bildirmeye çalışma fenomenini terketmek lazım. dilimde tüy bitti söylemekten. kur'an'da ne diyosa yap. peygamber ne dediyse inan. her iki halde de kaybımız olmayacak mantığının üzerinde bir soru sorulamaz zaten. ateistler sadece bu mantık üzerine soru soramazlar. bakın bu lafı bile ateistlere hitaben söylemiyorum, inananlara söylüyorum.
peki diyelim ki tanrı var
yaratıcının yaratamayacağı şey yoktur,
ayrıca her şeye de gücü yeter.
peki kaldıramayacağı ağırlıkta bir taş yaratabilir mi? ama kaldıramayacağı büyüklükte bir kütle yoktu?

bu paradoksu bilen bilir, herkesin bir seçme hakkı vardır. tanrı ya vardır ya da yoktur.
insanoğlunun inançlarını böylesine sorularla yargılamayalım.
http://www.youtube.com/watch?v=1iamPJeHvNk