bugün

çoğunluğu türk milliyetçiliği ile ilgili olan sözlerdir. söylemiş midir? söylemiştir. gerçek midir? gerçektir. bazıları atatürk'ün ölümünden sonra ortaya atılmış atatürk milliyetçiliği fikri ile çelişir gibi göründüğü için fazla irdelenmemiştir. örnek;

***Türkiye bir maymun değildir. Ne amerikanlaşacak ne de batılılaşacaktır. O (Türkiye) olsa olsa özleşecektir.

***Ben her seyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardir. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inaniyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktir. Dünya sükununu bu fasıllar içinde bulacaktir. Türk'ün varligi bu köhne aleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek.

***Bu memleket, dünyanin beklemedigi, asla ümit etmedigi bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlariyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayi aydınlatan güneştir.

***Türkler'in yaşadığı her yer misak-ı milli hudutlarına dahildir.

***Yüksel Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. işte parola budur.

***mUHTEREM Milletimden en büyük isteğim, sinesinden çıkararak başına geçirdiği insanların kanındaki ve vicdanındaki cevher-i asliyi doğru tayin etme dikkatinden bir an fariğ olmasın.

(bkz: vb)

O değil de şimdi bunları Taksim meydanı'nda yüksek sesle söylesen adama ne yaparlar acaba?
son yıllarda hangi değerimizden uzaklaştırıldığımızı anlamamızı sağlayan, bazı uykucuları uyandırabilecek sözlerdir. (bkz: görünen köy kılavuz istemez)
belkide bugünleri düşünürek söylediği bursa nutku. daha bir seneye kadar hiç okumamış olmam belki benim cahilliğim lakin onca kitap, araştırma okumama rağmen denk gelmememde ayrı bir konu. sanırım bu başlığın kategorisine giriyor.

Bursa Nutku :

Türk genci rejimin ve inkılapların sahibi ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimini ve inkılaplarını benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, "bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır" demeyecektir. Hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "polis henüz inkılap ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine düşünecek: "Demek, adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!" Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana; ismet Paşa'ya, Meclis'e telgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki; "Ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!" işte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!

Mustafa Kemal Atatürk
Bursa, 5 Şubat 1933
"Önce Sosyalist olunmalıdır." (bkz iş Bankası Yayınları)
daha o zaman emperyalizme ve sermaye çıkarlarına yenik düşmüş, resmen satılmış yöneticilerin farkına varmış olan deniz gezmiş gibileri de büyük ölçüde tarif eden, uğur mumcu'yu anlatan bursa nutku gibi sözleridir.
"laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve üfürükçülükle mücadele kapısını açtığı için gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını sağlamıştır. laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanlarıdır..."
* * *
"anne karnım acıktı"
"benimki orta şekerli"
"sağlığınıza"
"bu gün ne giysem acaba?"
"bu sıcakta da hiç çekilmiyor"
"ooo hoşgeldin"
"düşeş"

gibi günlük konuşmada geçen sözler olabilir mesela.
her şeyi atatürk'ün arkasına saklanarak yapmaya çalışan zihniyetlerin, sıkça uydurarak, dahada çağdaşlaşmaya katkı sağlamak istemeleridir. tabii ki her insan gibi atatürk'ünde gizli kalmış sözleri vardır fakat adı üstünde, gizli kalmıştır.
sözlüğe düştüğüne göre gizli kalmış olamayacak sözlerdr. söylenip söylenmediklerinin şüpheli olması ayrıca ele alınmalıdır.
mustafa kemal ataturk'un henüz duyulmadığı iddia edilen sözleridir.
o kadar uğraşmış çabalamış, kitaplar yazmış, en büyük eserini* emanet etmiş...
hala ne sözü bekleniyor, muamma.
'' devletin, jandarması vardır, adliyesi vardır, polisi vardır. fakat bunlara dayanarak( gençlerin) pasif kalmaması lazımdır. böyle hareketler karşısında daima gençleri önde görmek isterim. gençlik devrimlerin bekçisidir.''

kaynak:
tanıklar ve belgelerle
ata'nın
bursa nutku
atatürk düşmanları için ortalama zeka seviyesinin ne kadar yerlerde süründüğünü göstermiş sözlerdir. "gizli kalmış sözleri" demekle "gündeme getirilmemiş sözleri" manasını çıkaramayıp işkembeden bolca pisliklerini saçtıkları bir fırsat olmuştur. (sonradan uydurma vs vs) atatürk'ün bu en sevdiğim sözünü tekrar din sömürgenlerinin yüzüne tokat gibi çarpmaktan gurur duyarım.

"laiklik asla dinsizlik olmadığı gibi, sahte dindarlık ve üfürükçülükle mücadele kapısını açtığı için gerçek dindarlığın gelişmesi imkanını sağlamıştır. laikliği dinsizlikle karıştırmak isteyenler, ilerleme ve canlılığın düşmanlarıdır..."

ne kadar ileri görüşlü büyük bir lider olduğunu tekrar anlıyoruz..