bugün

herkesten saklanmaya çalışılan bir gerçektir. yüce atamız sekarat aleminde iken aniden doğrulup gayet ciddi bir şekilde aleyküm selam demesi, islam inancına göre hz azrail in kendisine görünüp selam verdiğine emare olabilir. ayrıca bu olay, geceleyin olmuş ve bu atamızın son söylediği şey olmuştur. saat 9 u beş geçe falan vefat ettiği uydurmadır. törenlerde kolaylık olması açısından böyle bir tarih verilmiştir. peki ne demekti aleyküm selam? allah ın selamı senin de üzerine mi olsun demekti? islam kelimesinin bir anlamı da selam mıydı?
sarı zeybek belgeselinde de bahsedilir bu olaydan. ata'nın sabah sekizi çeyrek geçe aleyküm selam dedikten sonra kendinden geçtiği söylenir.
(bkz: #3228020)
atatürk üzerinden dine hakaret etmeye çalışan kişilerin gizlemeye çalıştığı gerçek.
(bkz: so what)
ölüm saati kadar uydurulması muhtemel olan
atatürk'e kapatma davası açılmasını gerektiren hadise.
belki doğru belki yanlıştır. biz onu son sözüyle değil hayatı boyunca söyledikleri ile hatırlayacak ve hatırlatacağız.

küçük bir örnek :"Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır"

"Ne Mutlu Türküm Diyene"...
herkesçe bilinen gerçektir. Zira sarı zeybek belgeselinde alenen söylenmiştir.
(bkz: izleyenler bilir)
herkesten saklanmaya çalışılan gerçektir demek zor. hemen hemen herkes biliyor. ona rağmen saklama gereksinimi duyuluyorsa bu da herkesin ölümden korkması nedeni iledir.

kime söylesen bak işte azrail görünmüş, onunla selamlaşmış falan diye, insanın içi ürperir. bu denli metafizik insanların zihninin algılayamayacağı şeyler. bir anda Allahım neler oluyor diye derin bir boşluğa düşersin. o yüzden birisinin ölmeden önce söylediği son sözler, yaptığı hareketler vs. herkesi ürkütür. paylaşılmaması gerekir.

yine atatürk'ün son sözleri insanın içine huzur veriyor gerçi...
gerçektir veya değildir, her iki durumda da anormallik yoktur. atamız da bir müslüman olduğuna göre aleyküm selam diyebilir veya demeyebilir. anormal olan, milletçe birbirimize düşmemizden orgazm zevki alan dış güçler varken, böyle bir konudan bile polemik yaratmamızdır.
atamıza selam verildigini belli eder. atamız da selam almak farz oldugundan "aleyküm selam" diye yanıtlamıştır. zira bu çok doğaldır ve neden insanları gerginliğe sürükler bilinmez.

anadolu'da herhangi bir köy kahvesinde oturun ve içeri giren insanların diyaloglarına kulak misafiri olun. selamun aleykum ve aleykum selam 'ın hemen hemen her diyalogun başlangıc cumlesi oldugunu kavramanız zaman almayacaktır, guvenin bana. bizim özümüz buyken, bu toplumun bagımsızlıgını borçlu oldugu lidere mı çok gördünüz allah'ın selamını?

neyse lan bir şey demiyorum.
elmayla armut dile gelse seçeceği dil türkçe olurdu bence birader. sırf bize yaldır yaldır sövmelerini anlayabilelim diye seçerlerdi hatta; bizden öte bunları harman edip toplamaya çalışan başka bir millet yoktur kanaatimce.

şurası kesin; mustafa kemal atatürk, politik bir figürdür. fakat biz kavram ve figürleri kişileştirmeye o kadar meraklıyız ki, bu önemli ayrıntıyı bile kaçırıp, bambaşka mevzularla bambaşka alakalar kuruyoruz. atatürk'ü bir lider, bir politikacı olarak ele alan selim akıl sahibi insan evlatları için son sözünün "aleyküm selam" olması da, "allah falan yoktur" olması da sonuca etki eden olaylar olmaktan uzaktır.

şöyle açıklayayım; bir insanın bilinci dahi yerinde değilken, en savunmasız, en insani, en kimliklerden sıyrıldığı durumunda ettiği söz mü, yoksa politikacı sıfatıyla iradesi dahilinde ettiği sözler mi politik değerlendirmeye tabi tutulmalıdır, bu soru önemli ve cevabı net.

meseleyi doğru tartamayan iki grup var karşımızda; biri atatürk'ün dine karşı olduğunu savunup atatürk'ü bu yönde görüşlerine monte etmeye çalışırken, aynı boku; atatürk'ü gayet dindar bir şahsiyet gibi tanıtma gayreti içine giren güruh yiyor. sonuç itibariyle yüzsüzce kullanılıyor atatürk. atatürk'ün vefatından sonra toplumla uzlaşamamış, enteresan bir şekilde halkla arasına bir çizgi çekip kendini entelijansiya olarak sunan ve bunu günümüze kadar süregelen bir gelenek haline getiren cumhuriyet halk partisi, yine toplum değerlerini ve bakışını maalesef ki iyi tartamamış sosyalist kesimin doğurduğu tepkiyle, "sol"u dinsizlikle eşdeğer tutan, dinsizliğin solcu olmanın başlıca gerekliliği olduğuna inanan, klasik liberalizm ya da neo liberalizme dair zerre fikri olmayan, cahil bir sağcı sürüsü bu mevzuda taraf. yine antiemperyalizmle yahut antikapitalizmle alakası olmayan, 1938 sonrası chp'sinin yılmaz savunucusu(atatürk'ün partisini savunduğu zannıyla tabii), marjinal laik bir taban da sol(?) tarafı oluşturuyor. işte sözlük de basitçe bunun kavgasını veriyor görüldüğü üzere.

inanç bireyseldir; fakat politik söylemler toplumsaldır, toplumu ilgilendirir, toplumca tartışılmalıdır. bu noktada mirsait sultan galiyev'in kişisel inançları ve çizdiği kuramsal çerçeve; mevzuya cuk oturan bir örnek olarak çıkıyor karşımıza. galiyev, halkların emperyalizmle mücadelesinde ortak motivasyonu sağlayacak başlıca iki argümanın dini ve milli hisler olduğunu söylerken, kendisinin ateist olduğu ve milliyetçi hisler taşımadığı söylenir. dolayısıyla kişisel tasarrufların, doğru ve fayda sağlayacak sonuca etki etmemesi gerektiğini gözümüze sokuyor.

kişisel tasarrufları önemsemek demişken, solcu(?) kardeşim, atatürk'ün kişisel inançları ve yine kişisel özellikleri bizi atatürk yapacaksa, hemen berbere koşup saçlarımı sarıya boyatıyorum, bir de mavi lens takıyorum, sokağa çıkıp "haydi ikinci kurtuluş savaşı'na" diye adam topluyorum, peşimden kimse gelmezse senden bilirim beybi, kırbacımın tadına bakarsın. ve sağcı(?) kardeşim, dini duygularınızı yumuşak yumuşak sömüren demokrat parti geleneğinin önemli temsilcilerinden, senelerce babalarınızın, dedelerinizin peşinden koştuğu süleyman demirel'in bir röportajda "içki?" sorusuna, "çoğu zarar, azı iyidir" kıvamında cevap verdiğini söylesem, neden atatürk'e aynı toleransı göstermediğini ya da savunduklarınla çelişkiye düştüğünü sorgular mısın? bilinçle içilen alkolun bir damlasının dahi haram olduğunu söylememe gerek yok herhalde.

tekrar mustafa kemal'e dönecek olursak, kendisinin maurice perno'ya verdiği meşhur mülakat vardır hani, o röportajda der ki: "türk milleti daha dindar olmalıdır. yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. dinime; bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. şuura aykırı, ilerlemeye engel bir şey ihtiva etmiyor." işte halkı anlamak budur, halkı tahlil etmek budur, inanıyor ya da inanmıyor olmasının bu noktada hiçbir önemi yoktur ve işte irade dahilinde edilmiş, bir fransız gazetecisine söylenmiş ve politikacı kimliğinin tam merkezinde değerlendirilmesi gereken söz budur, "aleyküm selam" değil. bu sözlerden laikliğe aykırı anlam çıkarılmamalıdır, çünkü bilahare bu sözlerle çelişmeyen, inancın bireyselliğini savunan söylemleri ve icraatleri bulunuyor atatürk'ün; yani halkın dindarlığını göz ardı etmeyen, dindarlığıyla çatışmayan ve dini meselelerde "taraf olmayan" bir model çizmek gibi.

öyleyken böyle biraderim, belki ilgilenirsin diye söylüyorum; ebru gündeş kilo almış.
(bkz: halkımızın tarihten anladıkları)
bilimsel olarak ispat edilmemiş olsa da, Allah ın her adem çocuğuna aynı şekilde ölmeyi nasip etmesi niyet edilir.

Allah katında iyi bir yere sahip olduğunuzun resmidir.
(bkz: tehlikenin farkında mısınız)
gayet doğal bir olaydır. anormal olan, bu konu üzerine gereğinden fazla konuşmaktır. yok bilimsel olarak ispat edilmiş, edilmemiş, atatürkün müslümanlığının kanıtıymış oymuş buymuş. konuşacak başka konunuz mu kalmadı birader demezler mi adama be? osuruktan nem kapmak böyle birşey olsa gerek.
gayet doğal bir söz. müslüman birinin ölmeden önce söylediği için kendini şanslı hissetmesi gerek söz. en azından söyleme fırsatı olmuş.
ayrıca gece söylemiş mi bilemem ama dokuzu beş geçe öldüğü sizin benim kadar gerçektir.

o sırada türkiye'nin atası ölmüş, dünya koskoca bir değer kaybetmiş; milletin aklından "tören daha rahat yaparız, biz en iyisi sabah yazalım ölüm saatini. yaz kızım, sonuç..." bu nası bir mantıktır anlamış değilim.

gece vefat etmişsse biz torunları olarak gece 12'de onu anamayacak kadar aciz miyiz!! safsata...

bu arada son sözünün doğru olması dileği ile. bunu bazı çevrelere kapak olsun ya da olmasın diye demiyorum. umrumda da değil bu tartışmalar, atam adına sevindim o kadar.
ataturk muslumansa** uzerinde tartisilmasi dahi gereksiz konudur. azraille selamlastigi acikca ortadadir. musluman birinin olum aninda aleykum selam demesi neden sasirticidir, neden gizlenilme ihtiyaci hisseder anlayabilmis degilim.

selamun aleykum'un anlaminin "allah'in selami uzerine olsun" oldugu dusunulurse; aleykum selam da "sagol senin de" gibi birseye tekabul etmekte.

din dusmanlarinin ataturk uzerinden prim yapmaya calismasinin da onune gecer bu soz, tabi herkese ogretildiginde. ne bu ata, soy, din dusmanligi? allah'in selami uzerine olsun gibi bir cumle nasil gericilik ifade eder, nasil atanin agzina yakistirilamaz.. turksunuz kardesim turk? yuzyillardir merhaba yerine selamun aleykum diyordunuz, allahisen, selamun aleykum diyince gerici mi oldunuz simdi?

yapmayin be. guzel seydir selamun aleykum.

agzini ayirip selam diyen, "ataturkcuyaaaz!" diye bagirip cami gorunce iyk yapan genclerinizle gurur duyuyorsunuzdur.
atatürk gibi çok zeki bir insanın şizofren olabilirliği yüksek olduğundan olablirliği yüksek olabilirliktir. şizofreni deli sanan vatandaştan saklanması doğaldır.
(bkz: ölmeden önce doğru yolu bulmak)

(bkz: ölürken doğru yolu bulmak)

(bkz: doğru yolda doğmak)

doğru yol?
Bursa nutku kadar uydurma söz. Madem böyle birşey vardı , neden Atatürk'e dindar olmadığı gerekçesiyle uzak olanları susturabilecek böyle bir olay saklansın. Atatürk'ten sonraki dönemlerde onu yere göğe sığdıramayacak şiirler bile yazılırken , Kabe'yi araba bırakıp Çankaya tavaf edilirken , Atatürk neredeyse peygamberleştirilirken , böyle bir olay çok ikna edici olurdu herkes için. Ama ne yazıkki dindarlar hala Atatürk'e bazı konularda kırgındırlar. Her iki kesimin de iğneyi kendisine batırması gerek. Dindarlar ona neden kırgın ? Atatürkçüler neden bu kadar değer veriyor ? Atatürk'ü eleştirirken önce kendimize bir bakalım. Belki istemeden hatalar yapmıştır , belki diktatördür , belki de gerçek bir vatanseverdir. Ama herhalukarda ülkemizin tarihine damga vurmuş mükemmel bir asker ve çok akıllı bir siyasetçiydi. Bunu herkesin kabullenmesi gerek.
Atatürk'ü kendisine benzetmeye çalışan insanların iddiasıdır kaldı ki Atatürk son döneminde sadece uyur vaziyettedir.
söylemiştir söylememiştir. Önemli olan bu değildir.

Atatürk yola her şeyden önce bir osmanlı subayı olarak çıkmıştır, Aleyküm selamı kullanmasında bir anormallik gösterilemez.

Ha dediğim üzere önemli de değildir.

Onun Tanrı'nın katında yeri bellidir.

O ırkına hizmet eden diğer türk büyükleriyle beraberdir.

Attila'yla
Mete Han'la
Çengiz Han'la
onun ordularını yenen Baybarsla
islam rönesansının lideri Turan'ın kurucusu emir Timur'la
islam'ın koruyucusu, bayraktarı KIlıç arslanla.
istanbul'un fatihi kutlu ve muzaffer komutan Fatih sultan mehmetle.
Tarihin en büyük komutanlarından Yavuz Sultan selimle.

Olayı tutup da osmanlı cumhuriyet çekişmesine getireceksek, Fatihle Çengiz Han'ı Mete Han'la Teoman'ı Timur'la Beyazıt'ı da birbirlerine düşman edelim olsun bitsin.

hepsi farklı rejimlerin, yönetimlerin farklı çocukları.

Not: Kültegin ve Tarih'in en büyük kahramanı Kür Şad'ı da bu listeye katmak istedim.
tanım: azrail'e selam verilmesi iddiası.

aratürk azrail'e selam vermiş de aleyküm selam demiş de... bi gidin iki kitap okuyun, sanatla uğraşın, kendinizi aşın kardeşim.

elalem uzaya çıkmış, atomu parçalamış, kara deliklerle uğraşıyo bizim ilerici, zeki, kültürlü gençliğimiz de atatürk'ün dini neydi, namaz kılar mıydı, yok atatürk'ün kılı tüyü...

bunu dediğim için atatürk'e saldırmış olucam artık napalım: ölme anında bir insan anlamlı veya anlamsız kelimeler çıkarabilir, bilişsel fonksiyonların sağlıklı bir insandaki gibi işlemesi beklenemez.

konu bu değil, bunu geçtim.

ağzınızda sakız etmişsiniz atatürk'ü, 'ama biz atatürkçüyüz' deyip her geyiği çevirme hakkını kendinizde buluyosunuz. önce bu insanları iyi öğrenin, tanıyın. sonra bu yok atatürk hayalet görmüş, melek görmüş bilmem ne ergen geyiklerini çevirerek ruh falan çağırırsınız.

gerçi gece rüyanıza girebilir böyle şeyler, aleyküm selam demek de sizi kurtarmayabilir.

atatürk yetmez, elinizden gelse einstein'ı, marx'ı, freud'u bile bak aslında bunlar iyi müslümanlardı diye yutturacaksınız.

bırakın insanların dinini, ırkını, kılını tüyünü de insanlığa kattıklarına bakın.

(bkz: bir kulaktan giriyor öbüründen çıkıyor)