bugün

doğrusu şudur: çocukken atari oynamak için arkadaşın evine gidilmesi...

bir zamanların ve benim çocukluğumun meşhur icadı ataridir. çocukken hani arkadaşlarla toplanıp atari oynanır, birlikte gülünür şakalar yapılır geçemeyince üzünülür falan. ama yinede canla başla uğraşıp bir türlü geçilemeyen o bölüm oynanır ve en sonunda oyun bitirilir. hiç unutmam küçüklüğümde benim atarim yoktu.* arkadaşlarla birlikte atari salonlarına gider orda oynardık.* neyse sonradan öğrendik ki bir arkadaşımız atari almış. bizi çağırdı, bütün arkadaşlar toplanıp* gittik bunun evine. çocuk tabi hava atıyor şöyle iyi böyle iyi diye bir yandan da oynuyor tabi. aradan baya zaman geçti bu hala bırakmadı elinden aleti. arada bir biz almaya çalışıyoruz ama vermiyor tabi. bu şimdi benim sıram sonra da siz oynarsınız felan diyor. aradan saatler geçiyor * artık hava iyice karardı. tabi bizim eve gitme zamanımız çoktan geçmiş bile. dedik buna verde hani gitmeden biraz da biz oynayalım en azından. hiç unutmam o hareketini, oturduğu yerden kalkıp atarinin üstüne dokundu. bize bakıp sırıtmak suretiyle çok ısınmış, başka zaman dedi.* tabi biz kızgın bir suratla ve buna bildiğimiz bütün küfürleri ederek çıktık evinden. işin ilginç yanı bize bu şerefsizliği yapan çocukla daha birkaç gün geçmeden barışmış olmamızdır.*
iki el mario oynayabilmek için, arkadaşın bütün ödevlerini yaptığımı bilirim. yokluk içinde geçen çocukluk bir başka tabi.
çocukken yaptığımız mortal kombat oynamak için mario oynamak için arkadaşımızın evine giderdik.
muhtemelen arkadaşınızın annesinin ''atarı çok ısındı kapatın televizyonu bozuyor'' demesiyle son bulan eylemdir.
atari playstation'un atasıdır, asla unutmam onun basında saatlerce mario oynadığım günleri. asla bıkmadan oynardım bi tane futbol oyunu vardı, bi tanede araba yarışı bu üçüyle geçirirdim bir günümü.
görsel