bugün

(bkz: her türk asker doğar)
benim de içinde bulunduğum 315 kd lerin gün itibariyle bitirdikleri diğer adı vatan borcu olan gelirken üstü kalsın dedirten durum.
insanın yaşama bakışını değiştirebilecek ender deneyimlerden biridir. kısaca vatani görev de denebilir.
günde 10 kilometre yürüdüğünüz, ama hiç bir sonuca varamadiğiniz yerdir askerlik. askerlik botlarini boyayip sabah i$timaya önceden çikip kahve makinasindan limonlu çay alip sigara yakarak askerleri beklemek ve ne kadar hizli olduğunla övünüp o karanlik havanin keyifini çikartmaktir, askerlik türlü türlü insani görerek ne kadar özel olduğunun farkina varmaktir, askerlik ba$rol oynadiğiniz bir filmdir. $ovunuzu yapar ve gelirsiniz. askerlik sporun tadini çikartmak ve bir süre sonra spora ihtiyac duymaktir. askerlik türlü türlü arkada$larinizla eğlenmeniz demektir. askerlik oraya ali$mak demektir. askerlik sivilde askerliği özlemek ve özlemle arkada$lariniza anlatmak demektir. askerlik soğuk suya hasret duymaktir, askerlik ankesörlü telefonda konu$maktan ve telefon sirasi beklemekten zevk almaktir. askerlik payla$manin ne kadar e$siz bir duygu olduğunun farkina varmaktir. askerlik her ne kadar egon tavanda ise bile geli$mek, yükselmektir. askerlik her gencin ba$ina gelen en güzel duygulardan birisidir. askerlik bari$ta ter dökmektir

not: anlattiklarim acemi birliği için geçerlidir. *

edit: usta birliğindeki gözlemlerimi payla$acağim . pek yakinda
richard gere' nin başrolde olduğu an officer and a gentleman ve matthew broderick' in başrolde olduğu biloxi blues adlı filmlerde, yorumsuzca işlenmiş süresi her daim tartışılandır.
gittiğinizde binbir türlü insanla karşılaşılması ve aşağıdaki tür diyaloglara tanık olunması kuvvetle muhtemel olan yer.

+ selam tertip,
- marabaaa
+ ee senin kan grubun ne
- kırmızı!
+ !!!
tek dezavantaji sivildeki uzun saç ve sakallarinizla * vedala$ma vaktinin gelmesidir. bunun di$inda kebaptir.
'monoton' kelimesinin sivil hayatta kullanımını tekrar gözden geçirmemi gerektirecek süreç.
"Allah'tan poşetiz. Bir de 15 ay yapacak olsam duman olmuştum kesin!" diye düşündürten ve an itibariyle ifa etmekte olduğum vatan borcu.
Yine de, başımızda da bu terör belası yıllardır süregiderken ve gencecik insanlarımızı bu bela yüzünden hayatlarının baharında toprağa verirken düşünmüyor değil insan: Acaba 70 milyona dayanmış bir nüfusu olan bu ülkede, bunca da işsiz insanımız varken, askerlik ille de mecburi hizmet olmalı mı? Bu iş tamamı profesyonel olan bir orduyla çok daha etkin sürdürülemez mi? Her celp döneminde yüzbinlerce insan, onların yemeği, yatacak yeri, kıyafeti...vs onca masrafın çok çok daha azına muazzzam bir profesyonel ordu kurulamaz mı?...sorularını daha sık sormaya başladım şu günlerde.
3-4 ay sonra 15 boyunca yapmak zorunda olacağım şey. yaş oldu yirmidört tecil tecil kesmiyo artık.
meslek olarak yapılanı, dünyada başka hiçbir meslekle mukayese edilemeyecek özveriye sahip olunması gerekendir. . aile, çocuk her zaman ikinci plandadır. önve vatan ve üzerinde yaşayan millet gelir, o yüzden herkes asker olamaz, olsa da tutunamaz. türk askeri ise daha başkadır. dünyanın başka hiçbir ordusu yoktur ki, o siperden çıktığında öleceğine bilerek allah, allah nidaları ile ölüme gider. başka hiçbir millet yoktur ki, oğlunu şehit verdiği cenazede, diğer oğlumda seve seve vatana helal olsun diyen analara sahip olsun.
nedensiz bir mutluluk, ve haklı bir gururla ülkem için en gerekli gördüğüm dönemde; tecilimi kaldırarak gitmek için başvurduğum ve ne mutlu ki beni hemen kabul ettikleri, 6 gün sonra da ödemeye başlayacağım vatan borcumdur.
yalandan çürük raporu alıp da ileride çocuklarına [kendileri gibi yetiştirilmemişse, doğal haline bırakılmışsa yani] "senin baban bir çürüktü yavrum" bile dedirtebilecek kadar tırsılan bir yer imiş.

hayır.

pisuvara sıçmaya çalışacak kadar cahil insanlarla, starbucks adamlarının her dem "eşit" olduğu yegane "dünya"dır.

alakasız olarak; (bkz: vatani görev)
9 gün sonra fiili ve komando olarak başlayacağım vatani görev. herkesin ve herşeyin aynı olduğu tek yermiş, gideceğiz ve göreceğiz. güzel, hoş belkide gerekli ama 15 ay çok uzun be...
iki hafta sonra yapmaya başlayacağım vatan görevidir.
Kutsal bir görev.
15 ayımı verdikten sonra bir daha çağırsalar yine giderim diye yalan söyledigim monoton ve zor görev.
gerçek anlamıyla her erkeğin yapması gereken görev. en büyük artısı hayata karşı olan farkındalığınız öyle bir artıyorki ne olduğunuzu anlamıyorsunuz. evde üstünde otuzbir çektiğiniz yatağınızın sizin için ne kadar değerli olduğunu, cam bardaktan adam gibi çay içebilmenin ne büyük bir nimet olduğunu burda farkediyorsunuz. 70 milletten insanın manzaralarını görüp, sağını solunu bilmeyenlerleri, pisuvara zıçanları, hayatında salam sosis yememişleri, ilk defa bot denen kışlık ayakkabı türünü askerde gören insanlara şahit oldukça askeriyenin yoksul ve eğitimsiz insanlar için ne denli büyük bir eğitim kurumu olduğunu da farkedebiliyorsunuz. ama gerçek olan şudur ki, 15 ay olmasa bile 2-3 ay kadınlar da askerlik yapmalıki, bol bulup oralarına buralarına sürdükleri herşeyin değerini anlasınlar.
erkekliğin 2. adımıdır. birinci adımı için: (bkz: sünnet)
kimine göre kebap, kimine göre gereksiz aktivite.
less'in fabrikasyon hatası demosunda bulunan parçası. sözleri aşağı yukarı şöyledir;

askere ver 18 ayını hemen gel
derler vermezsen onlar sana verirler
vatan borcu yok bence insanlık suçu
aman bağırma duymasın kimsecikler
na na na naa na na na na na na na
askere ver 18 ayını hemen gel
derler vermezsen onlar sana verirler
vatan borcu yok bence insanlık suçu
aman bağırma duyarlarsa sikerler
na na na naa na na na na na na na
konuşmak yok karşı çıkma sonra sonun bok
aptal olursan işte o zaman sorun yok
mutluluk yok çünkü orda silahlar çok
hay hepsinin neyse yorum yok
na na na naa na na na na na na na
konuşmak yok karşı çıkma sonra sonun bok
aptal olursan işte o zaman sorun yok
mutluluk yok çünkü orda silahlar çok
hay hepsinin neyse hayyy
na na na naa na na na na na na na
yavaşça kalk asker
her gün tıraş ol asker
yerlerde sürün
yalakalık yap asker
kafayı ye
otoriteye gir asker
insan olmak sana yasak asker
parçala öldür düşünmek yok
öldürmek serbest asker
zor degildir. bilakis cok eglencelidir. askerligin zor ve yorucu oldugunu soyleyen zevat sabaha kadar clublerde tepinirken hic yorulmuyor ama.

en basitinden insani ruhi yonden fazlasiyla guclendiriyor. sabretmeyi ve emre kayitsiz itaati ogreniyorsunuz. bu da sivil hayatinizda fazlasiyla isinize yariyor.

askerligi kotuleyenler kendi zevk ve rahatlarini dusunen komunist ruhlu zavallilardir. bunlari seceresini incelerseniz turk irki'ndan olmayan devsirme dokuntuleri olduklarini gorursunuz.
eğer kısa dönemseniz "yan gelip yattığınız" yer.
tecili bozdurmayla başlayan 2007 kasımda biten insana sabır ve büyük olgunluk katan 15 aylık bir terbiye türü.

askerlik bir yana insanın yaşadığı herşey kötü ya da iyi insana çok şey katmakta. sivilde 15 dk bile dayanamayacağınız güneşin alnında 3 saat hiçö bir şey yapmadan, su içmeden oturabiliyorsunnuz. 3 saatlik nöbetlerde yalnız kalıyorsunuz aynı manzaraya bakarak sadece kendinizle mutlu olmaya çalışıyorsunuz ki başarıyorsunuz. bu nedenle insan askerde başka şeylere muhtaç olmadan sadece eline verilen "hiçbir şey" ile mutlu olmayı biliyor. karakteri bozuk olanlar da depresyona giriyor. hr asker şikayet eder. en rahat yerde olan bile, çünkü zor bir askerlik yapmak gurur veren birşeydir.

askerdeyken bu entry'i girseydim heralde herşey daha karamsar olacaktı ancak şimdilerde askerdeki arkadaşlığı düşündükçe tekrar gitmek istiyorum.
15 ay yapılan ve kasılan,hiyerarşinin hüküm sürdügü,yatak istirahi alındıgında cocuk gibi sevindiginiz,komutandan fırca(dayak) yediginizde yine aynı cocuk gibi agladıgınız,deli gibi heryere kalan günlerinizi yazdıgnız,kafanızda sadece nizamiye kapısından cıkısınızı hayal ettiginiz,devrecilik yüzünden sürekli "üst devre olayım bende ....cem" dediginiz,bazen adam gibi nöbet tutup bazende en deliksiz uykularınızı nöbet kulesinde uyudugunuz,mantıksızlıgın herdaim oldugu,sag elin sürekli kepte oldugu,geldikten sonra cidden özlediginiz herkesin anlamını kavraması için yapması gereken degişik bir görev.
en uzun yaz tatili. marmariste 4 ay her hafta deniz, her akşam bowling, elinin altında yirmidört saat internet, uyumak için otel odasında çift kişilik yatak ne diyeyim herkesin başına..
bu arada rte yanılıyor askerlik yan gelip yatma yeridir, sivil daha bir zor. *