bugün

son zamanlarda bir türlü anlam veremediğim eylem. on yıl geriye gidiyormuşuz on yılda bir. iyi de, onlarca yıl mı yoksa binlerce yıl geriye gitmek mi yeğdir, sorarım size?*
kenan evren'i ve dönemini tanimayanlarin anlamsiz buldugu korku.
demokrasiyiyi savunan bir insan askeri darbeden her zaman korkar. demirel'in ünlü bir lafı vardır; "demokrasilerde çare tükenmez" şeklinde.

binlerce yıl geriye getirmek isteyene demokratik yollarla direnilir. sivil müdahaleler yapılır.

ancak bin yıl geriye getirecek zihniyetle darbeci zihniyetin farkı yoktur...
kenan evren ve dönemi yanı sıra, atatürk'ü, onun bursa nutku'nu, 80 sonrası pasifizasyonu, yozlaşmayı iyi tanıyanların daha da anlamsız bulduğu korku.

kendinizi kandırmayın; bu ülkede cumhuriyet devrimini türk ordusu yaptı, devrim yapan ordu rejim kurdu, sürdürdü. birkaç çürük yumurta sepeti kokuttu diye demokrasi faşizmine boyun mu eğilmesi gerekir dedirten korku.

türkiye bir nasyonel*sosyalist* oluşumla, ortaçağ* vizyonuna sahip başka bir bünyenin çekimi arasında ikiye bölünmeye çalışılmaktadır. eğitim sorunu korkunç boyutlara ulaşmış bir toplumda demokratik yönetimden bahsedilemeyeceğini aklıselim sahibi herkes bilir. derebeylik misali, cehaletin satınalınmış oylarına mahkum edilen insanca yaşamayı benimsemişlerin buna itiraz etmesi gerekir.

geçen seçimlerde "daha az zararlı" denilerek birilerini ülke yönetimine geçirenlere de soralım; hangisi daha az can sıkıcı, imam hatiplilerin boyunduruğu mu, harp akademililerin istibdatı mı?
çok yersiz bir korkudur. korkmayın artık 90 küsür yaşındaki adamdan yahu. (bkz: ölür bu)
bir çok kişi için hayatını kaybetmekten korkmaktır. 12 eylül buna güzel bir örnektir. işinden atılan emekçiler, üniversitelerinden kovulan profesörler, okullarından sürülen öğretmenler, yargısız sualsiz içeri tıkılan ve işkence yapılan insanlar düşünüldüğü zaman korkulması normaldir. anlam vermek için yaşamak yeterlidir.
yurdumuzun içinde bulunduğu iğrençliklerden kurtulma döneminden korkmak anlamına da gelmektedir. bu ülkenin emanet edileceği en güvenli el ordumuzdur. korkmak yersizdir.
şimdi her şeye bakalım, tüm askeri darbelerimizin en korkuncununa; 12 eylül'e. 1 650 bin kişinin gözaltına alındığı, onbinlercesinin işkence tezgahlarından geçirildiği günlerden öncesine gidelim. 11 eylül sabahına yani.

11 eylül sabahı bir sağ-sol çatışmasından öte bilinçli bir saldırı var. tabi bugün bu sağ-sol çatışması gibi b.ktan bir ifade ile kullanılmakta. halbuki 77'Den beri sıkılan kurşunlar kimden çıkmaktaydı ortada. derin devletin güçleri sahneye çıkmış ve istediklerini elde etmişlerdi. 12 eylül sabahını. bir de 13 eylül sabahına bakalım. artık kan dökülmüyor neden çünkü ihtiyaç kalmamıştı! eh boşuna "bizim çocuklar yapmadı" canım darbeyi.biraz kan aktı ama olsun değdi hadi şimdi biraz çamur atalım.
beyhudedir.
(bkz: 12 eylul 1980/#2054381)
ellerinin altında interneti olan, her giydikleri marka olan, cnbce dizilerini takip eden, lost çok manyak yaa izledin mi şeklinde muhabbetleri olan *, gözlerinde ray ban gözlük altlarında özel araba bulunan yurdum hipersüperlaik gençliğinin içinde bulunmadığı hadisedir. halbuki bilseler darbe olunca borsanın yerle bir olacağı faizlerin tavan yapacağını. faizlerin yüzde binlere vurması ile birlikte fonlarının çoğunluğu devlet tahvili olan bankaların batmaya başlayacağını *, kredi çeken kobilerin tek tek iflas bayrağını çekeceğini.. * o zaman görürdüm ben bin yıl geriyi ileriyi. insan dediğinde biraz akıl olacak ileriyi görecek ama nerde.

ayrıca
(bkz: genellemenin ustasıyım gözlerinin hastasıyım)
s.ki kesilmediği için acısını bilmez, tahmin edemez insan.

bilenlere sormalı...
(bkz: ordu tabii ki darbe yapabilir/@bl)
"bilen" adamın korkusudur. cahil cühela olmak lazım korkmamak için ki, bu da çok zor. şu memlekette kimin canı yansa, altından bir darbe çıkıyor mutlaka. işte ironinin şahı, bu darbeleri savunanların kendileri bizzat bir darbe ürünü. sadece buna bakıp korkmayacaksın da ne yapacaksın başka?

şimdi "o günler" aksiyonu bol bir hikayeden ibaret birileri için. birileri saflığa, aptallığa varan, olmaz olası bir iyi niyete dayandırabiliyor darbe yanlısı tutumlarını; vatanseverlikle ya da mevcut durumdan rahatsızlıkla ilişkilendirebiliyor. ama burada da şuurlu olmak lazım, tutarlılık lazım. şimdi yirmi yaşındasın, esip gürleyeceksin ama olup bitene de bir bak: hangi darbeden kimler güçlenerek çıkmış? yalakasını-yaltakçısını dahi mutlu eden bir darbe örneği görülmüş mü tarihte? örnek de çok maşallah, bak!