bugün

ders esnasında bilumum teknik araçların* yerleştiricisi, üniversite hocasının yamağı.
(bkz: ben böyle değildim yaşarken oldum)
üniversitelerde profesorlerin cantalarını tasıyan, angarya islerine bakan, bos vakitlerinde hatunlara asılan, göt tavan mesafesi kısa sözde bilim adamı namzetleri.
profesorlerin çantalarını tasıyan, çaylarını getiren, sigaralarını yakan, onların parasını aldığı derslere isteyerek giren, tüm bunlarda faydalı olursa yükselebilen devlet memuru tipi.
öğrencilikten öğretim üyeliğine evrilmeye programlanmış biyolojik cisimler. hocaları bunların ayarları ile sürekli oynamaktadır. bu yüzdendir ki, bunlar da o ayarsızlıkla sürekli saçmalamaktadırlar. ayarlama sürecinden hasbelkader yırtanlar varsa da, onlar pek ortalarda görünmezler türlerini korumak için olsa gerek. sınavda, koridorda, odalarında kısaca karşı karşıya kalınan her ortamda size bağırıp, azarlayıp, aşağılayıp ya da dersden bırakmakla tehdit ederek kendilerini bişe zanneden türleri piyasada bolca bulunmaktatır.
çanta taşıyıp yalakalık yapmakla suçlanan asil kişiler.
(bkz: profesör)
(bkz: doçent)
(bkz: yardımcı doçent)
dün bok olupta bugün kokma olasılığı yüksek kişilerdir.
üniversite asistanları:
çok büyük bir kısmı (tek tük de olsa istisnalar çıkabilir ama. "ey asistan bu tek tük sen değilsin") beş para etmez, üniversite dışında pek bi becerileri olmayan, hiç bir yere yamanamayan kişilerdir bunlar. yıllardır kafalarının masa başından kaldıramamış, o veya bu şekilde çektikleri sıkıntıların acılarını öğrencilerden çıkarmaya çalışan, pek bir işlevleri olmayan, ve doğru orantılı olarak da az para kazanan insanlardır.
özellikle mühendislik fakültelerinde görevleri, kağıt okumak, hocanın ayak işlerini yapmak, ve mail atmaktır bu kişilerin ve bundan çok şikayet ederler.
ama şikayet etmeye hakları yoktur:
çünkü daha fazlasını yapamazlar; daha fazlasını yapabilselerdi, büyük bir şirkette geleceği parlak iyi maaş alan birer çalışan olurlardı, amerika, avrupa da iyi üniversitelerde masterlarını, doktoralarını yapıyor olurlardı(ha her yabancı ülkeye giden daha iyi demek değil tabi) az daha iyi olsalardı, orada sabahtan akşama kadar kıç büyütmezlerdi; bunun bilincindeler ve kompleksine sonuna kadar sahipler.

daha dün kendi durumlarında oldukları öğrencileri azarlamaya kalkabilirler. daha dün çektikleri sıkıntıları, "artık benden geçti benden sonrakilerde çeksin" diye başkalarına yaşatırlar, çektirirler.

ve yine çoğunun, hocalarının çantalarından veya alalade bir cep bilgisayarından farkı yoktur.
aslında cici insanlardır, kopya çekmeye izin vermeyenleri de vardır, ama bazıları sınavdan dışarı adam bile atar...
ama onlar da insandır, gerektiğinde insan gibi yardım istendiğinde yapacak işleri yoksa çok yardımcı olurlar...
kölelik kurumunun üniversite versiyonu.
(bkz: hermes)
universitede pratik sınavlar için iyi gecinilmesi gereken tiplerdir. yardım etmeyi sevenleri mevcuttur, ara iyi tutulmalıdır. *
kendilerini ordinaryus profosör sanan yeni yetme öğrencilerdir.
uzmanlık eğitimi için zorlu tus sınavını kazanıp, uzmanlık yolunda ilerlemeye başlayan doktor.
Bunlar nasıl asistan olmuş dedirten birçok örneğe sahip meslek grubu.
Uludağ Üniversitesi-iktisat bölümü, Ekonometri sınavı (Final veya bütünleme) Tahmini 1999-2000 veya 2001 senesi. Hoca Prof. Dr. SAcit Ertaş. Amfi yanlış hatırlamıyorsam A1- Amfidekilerin tamamı dersi alttan alan 90-91-92-93-94-95 girişli öğrencilerdir. Sınava gözetmen olarak giren asistanlardan bir tanesi, Sınav başlamada önce herkesin hesap makinasına sıra ile bakar ve her tarafını inceler. Amacı kopya aramaktadır. Bu çok akıllı ilkokul öğretmeni seviyesinde ki bilim insanı adayı bayan arkadaşımız amfideki onlarca hesap makinasını tek tek kontrol eder. Yaptığı bu eylemle sınava giren tüm öğrencilere madara olur. ilerde bu arkadaş doçent, profesor falan olacaktır. Vay onun öğrencilerinin haline.
(bkz: öğrencilere hoca varken fırça atan asistan)
nefret edilen asistan tiplerinin başında gelir.
bir çoğu üst düzeylerin kraldan çok kralcı kokoş ve gıcık kıç toplayıcılarıdır. nadiren iyilerine rastlansa da bir çoğu el şeyi ile gerdeğe girmek deyiminin güncel uyarlamasıdır.
Reji, dekor, müzik gibi işleri yönetenlerin yardımcısı, sahne yönetimine yardım edene verilen ad.
"ne insandır ne hayvan, asistandır asistan!" diye nitelenen kürek mahkumunun diğer adıdır.
profesorlerin kicini tuvalet kagidiyla silebilecek potansiyelleri olan tipler bunlar. ama ogrenciye gelince bir afra tafra sordugun soruya cevap vermez, odasindan kovar. komplekslerini daha dusuk rutbeliden cikarma piskolojisi var bunlarda. iki yuzlu sinir tipler. gorevi ogrenciye yardim etmek ama nerde, nerde o vicdan bunlarda.
asist yapan kişilere verilen ünvan ya da yardımcı.
esasında böyle bir akademik ünvan yoktur.gerçek ünvanı "araştırma görevlisi" olan kişilerin, birilerinin işine geldiği şekliyle asistan olarak adlandırılmasıdır.
öğrencilerin günah keçileridir. bazı sünepe bünyeler bu tipleri kaldıramayıp haklarında çeşitli şaibeler üretirler. en çok bilineni şudur ki:

asistan hocanın yanında kuzu gibidir, öğrencilere arslan kesilir.

yok lan gel sana el pençe divan duralım. kusura bakma ama beğenmediğin asistanın koskoca dosktora tezi o hocayla yapılmaktadır. yoksa kusura bakma sevgili sünepe öğrenci sen ....de bile değilsin.
(bkz: şerefsiz) ve ya (bkz: iyilik meleği)dir.
bu devrin en tehlikeli mesleği; ünlü birinin asistanı olmaktır. asistanların, koruma talep etmeden göreve başlamamaları kendi hayırlarına olacaktır.
"Kızım konuştuklarımızı not aldın mı?" diye sorunca; yok efendim. insanları dinleme gibi huyum yoktur." cevabını veren kişi.