bugün

ona öyle öğretilmiştir. arapça okumazsa günah denmiştir. okur, okur ama anlamaz. hatta mevlutlerde okur ve delice ağlar. yahu anla da ağla bari, sorsan anlat bakalım hanım teyze ne diyor diye, anlatamaz. meryem suresini bari söyle, ne anlatmak istiyor dersin, ne meryemi günah günah, der. çünkü ona göre meryem sadece incilde geçer. hey gidi hey. allah bile der ki "ey kulum, bana kendi dilinde dura et şükret". gerçi allah anlıyor ya, hanım teyze, bey amca anlamasa da olur, okur ve ondan günah gider. nasıl olsa yukarda anlayan bi yaratan vardır. ah benim canım teyzem, paşam amcam, ne diyim hocam ben size.
latince bilmeyip latince incil okuyan hristiyan kadar normal olandır.
(bkz: latince bilmeyip latince ilaç içen hasta) gibidir.
bilhassa kuran ı kerim in anlaşılarak okunması kuran da bile özellikle belirtmiştir allah. kuran ı sadece arapçayla okumak önemli değildir, hem anlayıp hem arapçasını okumakta bambaşka bir duygudur.
ne anlattığını, ne yazdığını anlamaz halbuki rabbimiz böylemi istedi bizden, kuran yol gösterici olmalıydı, ama biz herşey gibi bunuda beynimizle algılamak istemedik...
latince bilmeyip latin alfabesi kullanmak gibidir. ne kadar ayıp, sen gel latince alfabe kullan ama latince öğreneme!
kuranı anlamak için okumayan kuldur.
diyanetin, imamların çözüm aramaya başladığı durumdur.artık bazı camilerde namaz bitimi bir sure okunup daha sonra türkçesi söylenmektedir.hatta uzun uzadıya hangi kelimenin ne anlama geldiği söylenmektedir.güzel bir uygulama umarım başarılı olur.
en çok müslüman olmayanları ilgilendiriyor nedense. anlayamadım gitti.
arapça bilip latince kuran okuyan dul'dan iyidir.
rabbi nasıl emir ediyorsa öyle ibadet eden kuldur. öbür dünyada da herkes kendi yaptıklarından sorumlu olacaktır. (bkz: herkesin günahı boynuna) *
yusuf/2'ye göre kuranla ters düşen kuldur.

yusuf/2 : "Biz onu Arapça bir metin olarak indirdik ki, aklınızı kullanarak belki onu kavrayıp özümlersiniz."
arap harflerini halen kullaniyor olsaydik arabcayi sular seller gibi okuyup anlayacagimizi sananlarin var oldugunu ortaya cikaran onerme.
(#11933541)
sadece kuran okumanın anlamaktan ibaret olmadığını, dinlenildiğinde ve okunduğunda huzur verdiğinin bilincinde olan insandır. bunun saçma olduğunu savunanlar savundukları şeyi yerine getirselerdi eror vermezlerdi diye düşünüyorum. kuranın türkçesini okuyan bu tek akıllı benim modundaki insanlar; muhtemelen sünnetlere itibar edilmesinin farz olduğunu okumuş olmalıdır. ne de olsa tek akıllı o. kuranı hem arapça hem de anladığın dilde okumak sünnet, duyduğunda dinlemek farzdır. şimdi bu anlamadığı halde okuyan, dinleyen ve çok ilginç ama ağlayan bu teyzeler acaba bunu biliyo olmasın diye düşünüyo insan.
türkçe okunması da son derece önemli ve gereklidir. ama arapça okunuştaki kelimelerin uyumu ve ahenk insanın kulağına hoş gelebilir. anlamadığın halde yabancı bi şarkının kulağa hoş gelmesi, hatta ağlatması gibi bişe bi bakıma. o zaman yabancı şarkı dinleyenlerde embesil falan oluyo. evet evet kesinlikle öyle.
fransızca bilmeyip fransızca şarkı dinleyen ve bundan zevk alan kişileri düşündüğümüzde son derece normal oldukları anlaşılmaktadır.
muhtemelen türk olduğu için arapça bilmemesinden kaynaklanıyordur. önemli olan anlamasada okumasıdır. anlamadan okumak ta o manevi huzuru verir.
ibadet adına olmayacak işler yapan zihniyettir.

(bkz: ibadet budalası)
"Önemli olan niyettir" saçmalığının arkasına öyle bir saklanır ki göremezsiniz kendisini.
kuran'ı indiği gibi(orjinal) okumanın sevap olduğunu bilen kuldur.
ingilizce bilmeyen ama şakır şakır ingilizce şarkı söyleyen kişiden kat kat hayırlı iş yapan insandır.

(bkz: arap düşmanlığında çığır açmak)
sadece okumuş olmak için okuyan kuldur.

Misal hiç dilini bilmediğiniz bir ülkeye gittiniz, oranın tarihi ve doğal güzelliklerini anlamanız için bir rehbere ihtiyacınız vardır. Size yine kendi dillerinde yazılmış bir rehber verdiler, ondan bir şey anlamak mümkün müdür? Tabi ki hayır.

Hz. muhammed (sav) insanlara bir önder, kur'an da bir rehber olarak gönderilmiştir. Önderimiz başımızda olmadığına göre, rehberimize uyacağız, rehbere uyabilmek için de, onu anlamamız gerekir.
diyelim ki benim bir ödevim var, hoca şu romanın özetini yarın istiyorum dedi.. peki hocam deyip aldım romanı, kitabın sayfalarına açtığımda dikkatimi bir şey çekti. kitap, bir sayfası ingilizce bir sayfası türkçe olarak gidiyordu... ingilizce de bilmiyorum, ama ingilizce diline de bayılıyorum.. yabancı dil çünkü cazip geliyor.. neyse başladım kitaba, baştan sona kadar ingilizce olarak okudum ve bitirdim.. ertesi gün hoca kitabın özetini istedi.. hocam ben kitabı ingilizce okudum dediniz... hoca da ingilizce biliyor.. peki dedi ingilizce anlat.. şey hocam ingilizce bilmediğim için roman da ne yazıyordu hiçbir fikrim yok.. hoca: madem ingilizce bilmiyorsun neden türkçe okumadın?

şey hocamm..

baştan aşağı saçmalıktır anlamadığınız dilden bir şey okumak... dogmatik kafa yapısı bunu anlamak istemiyor...
Arapça bilmediği halde Kuran'ı Arapça ve tecvitli okuyabilen kişidir. Arapça bilmemesi okuduğu Kuran'ın Turkçe mealini bilmediğini göstermez. Yani kişi ne okuduğunu aslında bilir. Hani bazı şiirler vardır. Başka dile çevrilince de güzeldir. içeriğini bilirsiniz ama anadilde yeri bir ayrıdır. Arapça okunmasının nedeni de budur. En azından benim için.
ingilizce bilmeyip ingilizce şarkı ile kız tavlamaya çalışan cool'dan milyon adım öndedir.
güncel Önemli Başlıklar