bugün

sıklıkla başa gelen rahatsizliktir.
Maç çıkışı başıma gelen olay açık otoparkta yüzlerce araba var nereye bıraktığımı bir türlü hatırlayamadım milletin gitmesini bekledim adeta.
Zaman zaman yaşanan, demans başlangıcı mı yaşıyorum diye dehşete düşüren hededir.
" Geh bili bili" dediğiniz, ebleh dakikalar bile yaşanır.
Nihayetinde bulunur, sarılır, öpülür filan.
Sarı mercedes filmi akıllara gelir. Evet.
bodrum'da başıma gelen hadise. şirketin aracını, otoparka para vermeyim diye marinanın arkasındaki sokaklardan birine bıraktım. personel alımı için görüşme yapacaktık koordinatörümle birlikte. arabayı bıraktıktan sonra içgüdülerimle deniz olduğunu düşündüğüm istikamete doğru uzun bir süre yürüdüm. denizi bulamayınca geri gelip arabayı bulmak istedim. onu da beceremeyince 2 saat avuç içi kadar yerde araba aradım. personel görüşmesine katılamadım. hoş görüşmek için randevu alan 6 adaydan hiçbiri de gelmemiş.
rüyalarımda sıkça maruz kaldığım işkence.
Fotoğrafını çekin sizde.
Büyük kapalı otopraklarda öyle yapıyorum.
Ya bir de arabalı vapurda unutup indiyseniz aşağı. .
Otoparkta bir dangozun vurup kacma ihtimaline karsi hem arabamin hem de park numarasinin fotografini cekme hastalığım olduğu icin hic yasamadigim olaydir.
izmirde başıma gelmiş 2 saat araba aramıştım amk yeminle kabus gibiydi nereye ne tarafa gideceğimi bilmeden mal mal dolanmıştım sokaklarda.
atatürk havalimanında yurt dışından gelen biri ile bir görüşmem var. ben uça uça yetişmeye çalışıyorum. aracı otoparka sokarken sadece girişe yakın olmasını düşünüyorum ki topuklayabileyim.

adam gelmiş ve 3 saat sonraki uçak ile geri dönecek. ben ise zaten hali hazırda 1 saat geç kalmışım. arabayı bıraktım uçtum.

ulan bir kuyruk bir kuyruk akıllara zarar. neyse o kısmı da halloluyor. adamı arıyorum ve görüşüyoruz. çok iyi bir görüşme geçiyor ve adamı yolcu edip dışarı çıkıyorum. yakıyorum sigarayı. keyfim yerinde.

sonra otoparka giriyorum kendimden emin bir şekilde. aracı döne döne arıyorum ve kiralık olduğundan plakayı da bilmiyorum. aracın yedek anahtarı olduğundan düğmesine basayım ve çık çık etsin diye düşünemiyorum.

sonra yaklaşık 2 saat sonra otopark görevlilerinin kameraları incelemesi ile giriş anımı tespit ediyoruz. aracı park ettiğim yeri buluyoruz ve teşekkür edip ayrılıyorum. bozulan moralim yerine geliyor.

sonra yakıt almak için durmadığımı hatırlatan o tekleme ile yolun kenarına çekip 3 saat kadar uyudum ve arkadaşı aradım yakıt getirdi.
BENiM ARABAM VAR MIYDI?
KESiNLiKLE BU DAHA KÖTÜ...
sigara almak için sağa yanaşılır. görece küçük bir yer olduğundan araba istop edilmez. bakkalda telefon çalar o arada kafa biraz gider sigara alınır çıkılır arabaya binilir. koltuk ayarı filan bi değişik gelir. arka koltukta bir kadın vırvırvır kafa ütülemektedir. işte hep senin anangile gidiyoruz da falan da filan. kadınla gözgöze gelinir pardon yanlış bindim herhalde der. gülüşülünür. kadın iner. tam basıp gidecekken kendi bindiğin arabanın yanlış olduğunu farkedersin. iner bi öndeki kendi arabana binersin. inerken deminki kadın rastlar tekrar gülüşülür.
yavrum, çocuğu kreşe mi bırakıyorsunuz? bakın 2011 yılında açılmış bir başlık var:

(bkz: arabanın park edildiği yeri unutmak)

vay arabayı kemüüne!
bunun bir değişik versiyonu da şöyle: normalde çok sık arabayı alan bir kimse değilim. çoğunlukla toplu taşımayla gidip geliyorum. öyle alışmışım ki arabayı aldığım bir gün arabalı olduğumu unutup eve metroyla dönmüştüm.
eve geldim. e araba dediler? ne arabası dedim.
ertesi gün gidip almıştım yerinden. kafam çok güzeldir.
Folum istanbul un o lanet olası otoparkı.
Unutmadım, canım arabayı bi gün orda bırakmak eve dolmuşla gitmek istedi.
Taksiye binip sokak sokak dolaştırarak aramışlığım var.
yürüyerek aranmayın. Çok yorucu oluyor.
Telefonda Haritalara girip, arabanın bırakıldığı yere iğne koyarak(uygulamada) otomobilinizi kaybetme olasılığınızı sıfıra indirirsiniz.

Not: denendi, yıllardır uygulanıyor.