bugün

caanım karpuz meyvesine hakaret gibi bir olaydır. asla benzemez.
Artık pek fazla rastlanmayan, fakat bir dönem, arabaların arka camını sıkça süslemiş olan, dilim dilim karpuzumsudur. Belki de daha çok almanyadaki gurbetçilerin, memleket özlemiyle başlattıkları, gelmiş geçmiş en gereksiz akımlardan biri olmuştur.
tıpkı oyuncak barbie bebeğe, yünden örülen fırfırlı elbise gibi. ama en azından onun bir işlevi vardı : bacak kısmına yedek tuvalet kağıdı konulabiliyordu.
(bkz: dikiz aynasına cd asmak)
(bkz: dünya medeniyetine kazandırdıklarımız)
küçük çocuk gruplarının eğlencesi.herkes bir diliminden tutar ve 'nem nem nem' sesleriyle yiyor numarası yapılıp yerine konurdu.
sallabaş köpeğin kankasıdır...
yerini araba hareket ettikçe kafa sallayan kopeğe bırakan hede.
gerçek karpuz koymaktan daha mantıklı olay.
ne zaman açtığımı hatırlamadığım şapka. hayır tarzda uymuyor. muhtemelen başlığın başa kalması olayı vuku bulmuştur.
şahin marka araba ile mükemmel bir uyum yakalamış teknoloji harikasıdır. yıllar yılı arka camın önünde , görülebilitesi en yüksek yerde yer etmiştir hafızalarda. bir insan arabasının arkasına neden karpuz koyar? diyelim ki koydu , o karpuz orada ne işe yarar? yani karpuz ki %90'dan fazlası su olan bir meyve , bizim onu gerçek sandığımızı da varsayarsak , arka koltuğun arkasında yer alan böyle sulu bir şeyn görevi ne olabilir? neyin simgesidir? ilk defa kim tarafından akıl edilip oraya iliştirilmiştir?

bütün bu soruların cevabı , insan psikolojisini değerlendirmek ve suçlu psikolojisine * büyük katkılar sağlamak adına bulunmalı ve tüm insalığa açıklanmalıdır...
o karpuzu ilk defa örmeyi düşünüp , oraya koyan insanı konuşmaya davet ediyorum!
açıkla bütün gerçekleri!!!
şaşılmaması, altında anlam aranmaması gereken süsümüzdür. zira türk kadını(ki bir kadın eseridir diye düşünüyorum) çalışkandır, gerekirse araba bile örer.

(bkz: ören bayan)