bugün

son yıllarda manken hastalığı olarak ünlenen psikolojik rahatsızlık. tıpta anoreksiya nervoza adıyla bilinir. 'anoreksiya' iştahsızlık, 'nervoza' sinirsel, 'anoreksiya nervoza' sinirsel iştahsızlık anlamına gelmektedir. ancak bu anlam anoreksiya nervoza hastasının iştahsız olduğu anlamına gelmez.
zayıflamak, ince görünmek için yemek yemeyi reddetmektedirler. asıl sorun ne kadar zayıf olsalar dahi hala şişman olduklarına inanmaları. yemek yedikleri zaman boğaza parmak atmak, kusturucu ilaçlar kullanmak vb. gibi yöntemlerle midelerini boşaltırlar.
yemek yemeyi reddetmelerinin üzerine tedaviyi de kabul etmemeleri cabası. ta ki hayati tehlikeye girip hastahaneye zorla ya da kendi isteğiyle yatırılıncaya kadar. hastalık öldürücü niteliktedir. her 10 anoreksiya hastasından biri hayatını kaybeder.

zayıflık takıntıları olan hastalarla arasında fark vardır. takıntı hastalarının takıntılarını yersiz bulmaları ve durumlarından rahatsız olmaları aşikardır. zayıflama hastaları ise bu gerçeği göremez, hasta olduklarını kabul etmezler ve inatla zayıflamaya çalışırlar.

belirtileri şu şekildedir:
-beden algısında bozukluk.
-kilo almaktan korku duyma.
-en az 3 ay adet olmaması (belirli bir kilonun altına düştükten sonra hormonlar onu artık bir kadın olmaktan çıkarır.)
-normal kilosunu kabul etmemesi.
zengin batı toplumlarında daha çok rastlanır. türkiye de ise bu tarz vakıalar giderek artmaktadır. şaşırmamak gerekir çünkü toplumumuzda insan bedenine (özellikle bayanlara) yüklenilen anlam ve algı giderek saçma bir hal almaktadır.
günümüzde kadınların nerdeyse sadece dış görünüşleriyle değerlendirilmesinden kaynaklanan bir hastalık.
Genellikle etrafınızdaki insanların sizinle eheuue şüşkoo şüşkoo diye alay etmesi sonucu depresyona girip, vücudunuza küsüp, öğünlerinizi azaltıp tabağınızı küçültmeniz ve zamanla kontrolü kaybedip, vücudunuzun ihtiyacını karşılayacak kadar yiyememeniz sonucu görülen aşırı zayıf olma durumu, hastalık.

Ben niye yakalanamıyorum bu hastalığa ya. Beş tabak yemeden doyamayan tek ben olamam değil mi?
Show TV sayesinde halk arasında da bu isimle biliniyor . adamlar canı sıkıldıkça uç beş anoreksik mankeni haberliyorlardi bi ara.
anoreksiya nervoza, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bozukluk.

bu hastalık genellikle ergenlik döneminde, nadiren de erişkin çağında başlar. çok genel olarak denebilir ki, aşırı zayıflama tutkunu her bireyde oluşabilir.

bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar. çağın hastalığı olarak adlandırılan yeme bozukluğu sendromu olan 'anoreksiya nervoza', sadece genç kızlarda değil, artık erkeklerde de görülüyor. tedavisi zor olan vakalarda hayatî tehlike söz konusudur.

ayrıca anoreksiya yoğun psikolojik sorun yaşayanlarda da görülebilir. diyet yapma, kilo verme takıntısı olmayan insanlarda dahi çok problemli bir hayat yaşama evrelerinde yeme bozukluğu söz konusudur. ailevî, okul, iş, veya duygusal konularda çöküntü yaşayanlar yemek yemeyi reddeder, zorla yediği takdirde çıkarır. sonuç olarak kısa vadede çok kilo kaybetme söz konusudur ve bu hastalığın bütün etkilerini yaşarlar. sorunların çözülmesiyle birlikte yeme sorunları da ortadan kalkar; ancak bu evre içerisinde ciddi ve kalıcı fizyolojik sorunlar yaşayabilirler.

tanı ölçütleri:

-kişinin normal kilosunu kabul etmemesi
-kilo almaktan ve şişmanlamaktan aşırı korku duyma
-beden algısında bozukluk gözlenmesi
-en az 3 ay mensturasyon görmemesi

not: kadınlarda, periyodik olarak belirli dönemlerde, rahim içinde oluşan dokuların kan ile birlikte dışarı atılması şeklinde gerçekleşen fizyolojik olaya “menstruasyon” denir.
Manken hastalığı diye de bilinir.
Bedenin tüm işlevlerini bitiren tehlikeli bir ruhsal başlangıçlı bedensel rahatsızlıktır.

Kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Kız öyle çiroz gibi olucan da n' olucak,
bi de hele!
Çok kötü bir hastalık Allah kimsenin başına vermesin. Son zamanlarda söylentiye göre irem Derici’nin bu hastalığın tedavisini gördüğünü öğrenince, şurada okuduğum yazıda öğrendim.

https://www.tozlumikrofon.com/anoreksiya-nervoza/
En çok korktuğum şeylerden bir tanesi.

Ne zaman yemek yemesem ya da kilo versem aklıma gelir, gömerim.
atlattığım hastalıktır. hiç kimse bunu anlamadı çevremde. aslında ben de çevremde kimseyi bırakmamıştım, iyice içime dönmüştüm. tek yaptığım şey kalori saymak ve spor yapmaktı. lisedeydim o zamanlar, yeni başlamıştım. herkes fiziğime iltifat ediyordu. dedim ki kendi kendime, madem fiziğin bu kadar güzel bunu kaybetme. önce sadece iki üç kilo verdim. sonra bu düşüncenin yerini, çok farklı bir düşünce aldı. kontrol manyağı olmuştum ben. güzel gözükmediğini farkındaydım, ama umrumda değildi. deli gibi zayıflamak istiyordum. servisi bıraktım, okula yürüyerek gidip döndüm. evde hiç bir şey yemiyordum neredeyse, onu da eritmek için her şeyi yapıyordum. saatlerce spor yapıyordum. ne arkadaşlarım ne ailem hiç bir şey anlamadı. o kadar inandırmıştım ki herkesi bende bir problem olmadığına...
bu hastalığın daha sayamayacağım onlarca özelliği var... ve ben ne zaman biraz kötü olsam hala yemeyi bırakırım. bu da beni biraz ürkütür. çünkü bunu bir daha atlatamayabilirim ben.
dalgaya alınacak bir şey değil. düşündüğünüz gibi tek amacı zayıflayıp güzel gözükmek olan bir hastalık asla değil. çok daha derin.