bugün

Insana bazen kahkaha attirir.. cok seviyorum seni, cok komik kadinsin.
Sen facebook actin da akrabalara yorum mu yapıyorsun..
Yalnız az once gördüğüm olay beni kahkahaya bogdu.
Facebook'a bilgisayardan girdin de mobili kaldi di mi ana.
Bir yorumunda ooo çok şıksınız yazmış. Ama iste keske türkçe karakter olsaymis telefonunda.
"Ooo cok siksiniz" ne demek öldürdün beni ana.
tüm anneler kutsaldır. Tüm annelerin ellerinden öperim efenim.
yaratılış icabı varlık, kutsallığı yok.
hayatta kıyamayacağın tek insandır. yokluğunda değerini anlayacaksın; ama çok geç..
candır, candan ötedir. kıymeti bilinir ama yetmez, keşke daha çok bilseydim denir.
sevginin en katıksız saf halini barındıran insan.

ben küçüktüm annem düğünlere gittiği zaman çantasında mutlaka çerez paketi ile gelirdi. orada dağıtıldığı zaman alır oğluma diye çantasına atar kendisi yemezdi. o zaman küçüktüm deli gibi sevinirdim o 4. sınıf kuruyemişlere. bugün yine düğüne gitmişler. 30 yaşında adamım ama yine o küçük çerez paketi geldi elime. yemedim bu sefer hemen. yanı başımda duruyor. yiyebilir miyim bilmiyorum.
bugün beni çok, ama çok üzen insan. yine de küçük kardeşim hariç herkesten daha kıymetlimdir.
Ana gibi yar olmaz bagdat gibi diyar olmaz.
seni çook özledimmm. * * *
boşluğunu kimsenin dolduramayacağı insandır. sevdiğiniz, sevmekte olduğunuz, seveceğinizdir. bir anne bir de babaya duyulan sevgiyi ifade etmek için dünya üzerindeki hiçbir kelime ve cümle yeterli olamaz. kalbinizin sahipleri arasında onlar da vardır. yanınızda oldukça sevinir, uzaktayken sesini duyduğunuzda rahatlarsınız.
annemin sesini en son duyduğumda yol yorgunuydu. olsun, yine de sesini duyabiliyordum. bir gün bayılıverdi. 36 gün hastanede, yoğun bakımda yattı. dualar ettik, iyileşeceği umuduyla neler yapacağımızı konuştuk ailecek. uzun bir süreç olacaktı. iki önemli ameliyat geçirmişti ne de olsa.
bir gün hiç hazır olamadığımız, asla da kimsenin hazır olamayacağı o haberi aldık. annem artık yoktu. yani tıbbi anlamda yoktu. yoksa bizim kalplerimiz ve zihinlerimizde hep olacaktı. bugün annemin dünya hayatını yaşamadığı 13. gün, annemin hafızama ve kalbime sonsuza dek kazınmasının üzerinden geçen 32. yılın bir haziran günü...
tavuk suyuna çorba adlı kitap serisinde bir hikayede, annesi inme yüzünden konuşma yeteneğini kaybeden bir kızın hayatta olduğu için tanrı" ya şükretmesini okumuştum. şimdi neler hissettiğini daha net anlıyorum.
annenizi sudan sebeplerden ötürü üzmeyin. onu asla kırmayın. zaten gittiği gün hiç dolmayacak bir boşluk ve silinmeyecek bir üzüntü bırakacak, üstüne güzeller güzeli anneniz size kırgın ayrılmasın.
o çok değerli, kırmayın asla.
kendisi temizlik takıntılı bir anne olsa bile bebeğinin ayaklarını yüzüne gözüne süre süre öper. o bebek tuvalete mi girdi, balkona mı çıktı, nerede gezdi umurunda değildir. anne budur.
çocukları arasında ayrım da yapabilecek varlık. böyle olduğunda kardeşler arasına nifak tohumları sokabilirler. çocukları arasında dengeli davrananları takdir edilesidir.
Saat alarmından daha etkili olan insan.
düşünüyorumda bu hayatta bir çok insanı seviyorum. ama en çok annemi. En çok! hiç kimse ondan değerli olamaz bende.

babasız büyüdüm ben. o yüzden yarı babamdır kendileri. anlıcağınız iki kişilik yer kaplıyor bende. gerçi layığı kadar sevmiyorum ama olsun. annem mazur görür beni.

evlenicem heralde. belki çoluk çocuğada karışıcam. niyetim var. kısır değilsem tabi. annem benle yaşıcak evlensem bile. benle evlenen annemlede evlenicek. belki dublex bir evde altlı üstlü. ama annem bana seslendiğinde her zaman duymalıyım. hakkını ödeyemem onun.

annemi kaybetmek düşüncesi bile insanı tarumar etmeye yetiyor. bir insan annesiz ne yapabilirki. tamam onsuzda yaşanır ancak ne biliyim evin duvarları olmaması gibi bir şey bu veya tuğlaları. 50 yaşına gelsemde bu duygu değişmicek eminim. ceygun yılmaz'ın "sevdiğim ikinci kadınsın sen" şiirini bilirmisiniz sevgili yazarlar. bilmiyorsanız şimdi hemen açıp okuyun. evleniceğim kıza ben o şiiri okucam. okucam ki bilsin. anlasın.

bu bayram annemden uzaktayım. iyi olduğunu bilmek yetiyor biraz. tabi anneme iyi bayramlar dediğimde "oyyy annesinin kuzusu" diyerek sarılmasını özlemiyor değilim.

anne... bu kelimeye bir çok şekilde tanımlarsın ama hiç biri hissettirmez. bazı kelimeler anlamsızdır veya manası kelimeye sığmaz.
asla değerini ödeyemeyeceğin , bu hayatta ne yaparsan yap senin yanında duracak belki de tek insandır.
yaz günü çok soğumasın diye dikkatinizi çekiyorum çok soğumaması için içecekleri dolaptan çıkarıp tezgaha koyan kişidir.
soğuk kış günlerinde evine gittiğinizde toprak kapta sütlacini yediğimiz insandır. Düşüp ayağınızı masaya vurdugunuzda masayı dovermis gibi yapan kadındır. Bazen kötü zamanlarınizda altınları bozup bunlarla borcunu kaparsın diyen kadındır. kisacasi candir. Hayatınızı dengede tutan nice değerli mücevherinizdir.ne anlatsak boştur anneler hostur.
sizi dünyada karşılıksız seven tek insan, çocukların ağzındaki kutsal kelime.
hayatın onsuz pekte bir anlamının olmayacağı kutsal varlık.
cennetin diğer adıdır.

vesselam...
Seni asla birakmayacak olan tek insandir.
Kelime değildir. Tek başına bi hayat, tek başına bi dünyadır. Yaşamak nasip olsun diye dua edilen duygulardandır.
Anlamlarıyla hıssettırmesıdır onemlı olan.
Kalbimi paramparça edebilen tek kelime...
Anadır bir diğer değişle, Anadolu tabiriyle. Ana deyince daha bir bağrı yanık oluyor, anlamlı oluyor. Garip anam, çilekeş anam triplerine giresi geliyor insanın.