bugün

dumur eden bir durumdur.misafir gelir kapıyı siz açarsınız doğal olarak. her zaman da siz açtığınız için misafirler herhangi bir garipseme duymaz. aklı başında bir insan olarak gülümseyerek hoşgeldiniz der içeri buyur edersiniz.içeri girdiklerinde boş salonu görünce biraz şaşırırlar tabii, neyseki oturulur hal hatır derken annenler babanlar yok mu? sorusu ansızın sizi buluverir. ve acı gerçeği tüm çıplaklığıyla sevimli misafirlerinize haykırırsınız. bu sırada misafirler ayağa kalkarlar ve kapıya doğru yollanırlar.bir dahaki sefere, annenlere selamlar gibi sözler uzun süre kulağınzda yankılanır. ve kapı örtülür.fakat son gidişlerindeki o bakışlar bağrınıza bir zehirli ok gibi saplanıp çoktan kanınıza yayılmaya başlamıştır artık...gitme dur! diyemezsiniz...
şu an içinde bulunduğum ve çok boktan bir durum. evet, evet salondan yazıyorum.

valide hanım misafirleri çağırıyor fakat tam onlar gelecekken markete alışverişe gidiyor. öyle bir an da o kadar kalabalık bir şekilde geldiler ki; içeri buyur ederken nereye yönlendireceğimi bile şaşırdım. ''annen yok mu ya hadi biz sonra gelelim'' havaları yok mu bir de ? bırakın muameleyi, zaten 1 saatlik yoldan geliyorsunuz kardeşim *

şu an zil çaldığı için o kadar mutluyum ki. gelen valide olmalı.
bir şeyler ikram edeyim deyip mutfağa gidilmeli, anneye telefon edilmeli, anne gelene kadar mutfaktan çıkılmamalıdır. annenin gelme süresi 15dk nın üzerindeyse, küçük bir işim var halletmem gerekiyor deyip bilgisayar başına oturulmalıdır.
eğer erkekseniz, içinizden:'ne koyacam lan ben bunların önüne şimdi.' diye geçirirsiniz.
eğer bir de meraklı bir baba varsa tam bir felakettir. beş tane kadın misafir ve onlara siyasetten bahsederken bir yandan da "çaylar nerede kaldı oğlum, rize'de mi demleniyor" diye espri yapan, "dolabın altında bisküvi var ondan da koy" diye de ekleyen bir baba düşünün. annem telefonu açmaz, ablam arkadaşında gelmez, babam tayyip erdoğan'a saydırır. kabus bitmek bilmez... oooof oof! allah vermesin kardeş, çok zor!
zor ve kötü olandır. böyle durumlar için buzlukta milföy hamuru, dolapta da hazır kek bulundurmalıdır. kesinlikle işe yarıyor.
size anneniz muamelesi yapması kaçınılmazdır. işte o zaman anlaşılır ki amaç sadece misafirlikmiş, kime misafir gittiğin değil.
daha kapıdayken misafir, "annem evde yok" dersiniz ve gitmesini beklersiniz, ama ne mümkün o misafir olmayı kafasına koymuş bir kere.
ve akabinde işkence anları başlar.
olaylar gelişir efenim.
aniden kapı çalar ve panik olursunuz. etrafa bakınırsınız ortada bişe var mı dağınık mı diye akabinde kapı açılır ve kısa bi hal haır derken efenim içeri davet edersiniz ve ne yazık ki(!) gelmezler. ve kapı kapandıktan sonra kısılan müziğin sesi tekrar açılır.
-Merhaba melahat teyzecim hoşgeldin de, annemler evde yok ki!
+Tüh görüyomusun sen. bende onca yolu yürüdümde geldim. ayaklarımda ağrıdı şimdi, az biraz soluklanayım bari belki sizinkilerde gelir o zamana...
-!!!?!
kapıyı açmamak da bir çözümdür.**
ne yapacağını bilememektir.
sıkıntılı bir bekleyiş sürecine yol açar.
salonda o misafirlerle uzun susuşlar demektir.
zira 'kaça geçtin sen bu sene heheh' den öteye gitmez muhabbet.
kapıyı açmadan "annemler evde yok" denilebilir ya da ölü taklidi yapın giderler.
Kapiyi azicik aralayip, "annemler evde yok ben de uyuyorum." denilebilir. Ben boyle yapiyorum.
(bkz: geldikleri gibi giderler)
(bkz: dünyanın en kısa korku hikayesi)
bir diğeri için;
(bkz: dur bak sana kimi veriyorum).
(bkz: ölü taklidinin faydaları)
o an her zamanki gibi kapınızı kapatıp kilitleme şansınız olamaz maalesef.
anne baba evdeyken de hizmeti siz yapıyorsanız eğer ki farkeden bir şey yoktur.
Evde kimse yokmusmus gibi davranilarak dahiyane bir plan yapilir.
Malesef çok sık yaşanan olaydır. Bütün hafta evde olan anne babanın evden çıkmasını çoşkuyla kutlarken bir anda kahrolmaktır. (bkz: Yaşama sevincimin hunharca yok edilmesi)
çat kapı misafiridir. anne babanın evde olmadığını anlayan misafir ya hiç içeri girmeye tenezzül bile etmeden kapıdan basar gider ya da beş dakikacık kalıp öyle giderler. o beş dakika içinde de gayet sıkıcı bir sohbet döner her defasında. soru cevap şeklinde sohbet o da. nerede okuyorsun kaçıncı sınıfsın tarzı. sonrası malum;

- bize müsade, annenlere selam söyleyin.
+ tabii, güle güle.
akraba veya uzaktan gelen biri değilse bi kaç saate gelir deyip sepetlerdim.