bugün

karla karışık yağmur yağan şehir. güneşi de mi sattınız lan?

edit: kar yağmaya başladı. şehir bug'a girdi tekrar.
Pamuk gibi lapa lapa kar yagan sehir. Kedi gibi pit pit yakalama istegi uyandiriyor.
Kar yağarak bünyelere mindfuck verdiren şehir, şakadır umarım.
bakanlıklar tarafına deli gibi kar yağan şehir. 6. kattan izlemesi paha biçilemez. ağızda sigara elde kahve fincanı hafif üşüme hissi.
görmeyi dilediğim 2. şehirdir. bu yaz gezicem umarım.
(bkz: eskişehir)
Biri şu kışı durdursun, bütün gelme isteğimi kaçırıyor ankara' ya.
Gitmedigim merak da etmedigim sehir. anitkabir Disinda beni ceken hicbir sey yok bi kere deniz yok lan!!

(bkz: subjektif entry diye buna derim)
Pencereden gördüğüme göre yine gri ve yağmurlu şehir.
bugün beni donduran şehirdir.
2 hafta sonra (bkz: eski yazarlardan kim kaldı zirvesi) ile yazarlarin bulusacağı, ankaralarinin deyimi ile yazarlarin kaynatacagisehirdir.
bir sahne var hep gözümün önünde. ankara da yaz ve balkon. özlenendir efendim. hem de bazen çok özlenen.
Deniz olan illere alışık olduğumdan her gittiğimde işte şu tepeyi aşınca deniz görecekmişim gibi hissettiren boğuk şehir.
hayatımın en güzel ve en kötü günlerini yaşadığım şehirdir. ankara'da hem okumuş hem de aşık olmuş şanslı kesimden biri olarak söylemeliyim ki özlenendir. birilerine rağmen sevilendir.
'oardaaa danıaz yok annaaeae' diyen kızın ağzına aldığı şehir.

get the fuck out pls.
şiir yazılacak kadar sevilebilecek şehirdir.
türkiye'nin en güzel şehri olabilecek şehirdir.
istanbul'da doğup büyüyen, evinin önünde deniz olan, gri havalarda adeta bir neşet ertaş'a dönüşen ben bu şehri ilk ayak bastığım saniyeden beri seviyorum.
nisan ayında kar filan yağıyor tamam ama en azından aşti'den kızılay metroyla 10 dakika filan.
ankaraya ilk geldiğimde "bu mu lan ankara" dedim. deniz yok, yeşil alan yok, gelişmemiş semti çok. yolları tozlu, alışveriş merkezinden geçilmiyo (33 tane avm varmış). yani tek sevdiğim yer eymir gölü, orda da yazın bisiklet sürmek dışında bir aktivite yok.
Tanım : istanbul'dan sonra hayatın çok kolay geldiği , trafiğin olmaması anlamında cennet sayılabilecek şehir. Alışveriş merkezleri kışı geçirmek için ideal ama yazın burada ne yapılır , onu konuda hiç fikrim yok. Yanlış biliyor olabilirim ama yazları en boş olan şehirlerden biri diye biliyorum.
ne yazı yaz, ne kışı kış olan, hiç bir doğal güzelliğin bulunmadığı bir şehir işte.
bir kere gitmiştim. betonlaşmanın ve kötü mimarinin şehridir. melih gökçek sayesinde biraz olsun düzene girdi ama yine de gelişmesi, yeşillendirilmesi gerekiyor sanki.
Şu şehir olmasa yalnızlıktan ve mutsuzluktan ölüp giderdim herhalde.yalnızlik ve mutsuzlukta bi eksilme yok tabi ama en azından ankara var. Otobüs bekliyosun, Kızılay akıyor, gelen geçen, ağlıyorsun kimse görmüyor.
dört tarafı karalarla kaplı kara parçasıdır.
attila ilhan a şiir yazdırtmış şehir.

(bkz: ilk kelepçe)
"buranın insanı niye hep somurtkan lan?" dediğim şehir.
deniz yok. gelmeyin amına koduklarım.