bugün

ankara gibi bir memur kentinde memur olmakla, herhangi bir şehrin herhangi bir kurumunda umutsuz, amaçsız, biçare sürünerek; kültür ve sosyallikten uzak debelenip durmanın versusu.

ankara'da memur olmak her dem alır.
ankara'da konuşlu genel müdürlüklerde veya bakanlıklarda odacı olmak bile, taşrada amir olmaktan iyidir.
Ankara da Odacı olmak, taşrada amir olmaktan asla iyi değildir. Odacı her yerde odacıdır. Amir her yerde amirdir..
taşrada olmak iyidir. ankara gibi büyük şehirde yaşanmaz. her türlü orospunun, her türlü iğrenç insana şahit olarak yaşamak, her düzgün, temiz ruhu bunaltır. he bu demek değildir ki taşra çok iyi. malesef bozuk insan her yerde. fakat merkezdeki kadar yaralamaz insanı.
Ankara'da memur olmak zor iki gözüm.
yalnız ankara da merkez taşra diye görünür.
taşrada paran birikir. ama niteliksiz yaşarsın.
çoğu taşra personelinin isteği ankara'da memur olmaktır. *

-asosyalseniz ikisinin bir farkı yoktur. asosyal değilseniz, memur olduğunuz için asosyal adayısınız tebrikler.

-memurluğun en cezbedici yanı, özel sektöre göre daha erken biten iş saatleridir. eğer taşradaysanız * trafik, iş-ev arası mesafenin uzun olması gibi bir sorunla genel olarak karşılaşmayacağınız için bu gerçekten bir avantaj.

ama işten erken çıkıp da zamanı değerlendirebileceğiniz ortam, mekan yoksa yine tırt. ankara'da işten çıktığınızda arkadaşlarınızla route'da oturup hem trafik yoğunluğunun bitmesini bekleyip hem de nefes alabilirsiniz.

-taşrada para biriktirmek daha kolaydır. -çünkü yapacak bir şey yok-

-taşra insanı evcimen yapar; dizi, film, kitap uzmanı olursunuz. (film için kesin konuşmayayım; benim bulunduğum yere interstellar gelmedi izleyemedim)

-ankara'da kendinize daha çok özen gösterirsiniz. çünkü herkes özenli gelmeye çalışır. taşrada ise durum tam tersi. terlikle abdest alıp şıp şıp namaza inen insanları görüp, lanet olsun sabah uğraştığım aylaynıra diye isyan edebilirsiniz.

yani şahsımca taşra, ömür törpüsüdür; yıpratır. ankara'nın her türlü kazanması gereken versusdur.
çok iyi para biriktirilir..
ankara taşradır lakin bakanlık binaları burda olduğu için aynı zamanda da taşra değildir. ankara vergi dairesi başkanlığı taşra iken gelir idaresi başkanlığı taşra değildir. asıl mevzuya gelince ankarada memur olmak suyun başında olmaktır. kariyer basamakları önce ankarada çıkılır. taşradan bakanlık binalarına sıçramak istiyorsanız sungurlu malmüdürlüğü yerine ankara defterdarlığında çalışmanız gerekmektedir.
kağıt üzerinde taşra diye geçen şehir bir devrin kapanıp yenisinin açıldığı yerdir. her hafta saati gelse de izlesek diye beklediğiniz o dizilerin çekildiği yerdir. ayyy ben bu şarkıcıya bayılıyorum diye delirdiğiniz zat ların yaşadığı yerdir. iki kıtayı ayıran bir şehirdir. imkanı olsa yerleşeceğiniz şehirdir. birçok bakanın siyasetçinin hatta cumhurbaşkanının bile evlerinin bulunduğu şehirdir. kısacası, taşra olan istanbul, merkez diye kabul görünen ankaranın ekonomisini ayakta tutan bir taşradır.

iyi ki istanbulda memurum. *
idare olarak adlandırılan yürütme organının taşra ve merkez teşkilatı vardır. Bu çerçevede merkez teşkilatında yani örneğin Bakanlıkta çalışmıyorsan görev yaptığın yer Ankara il teşkilatı içerisinde bile olsa taşrada çalışıyorsun demektir. idarenin yapılanması açısından doğru ayrım "merkez ve taşra" olabilir. Ankara'da memur olmak ile başka bir ilde memur olmak arasında çalıştığın yer merkez teşkilatı değilse fark yoktur olmamalıdır.
aslında bir fark yoktur çünkü ankara mega taşradır.
birçok insan için taşrada memurluğa başlayıp bir şekilde merkez taşraya geçiş yapma durumudur.
avantaj ve dezavantajları , kişiye ve bakış açısına göre değişir.
ankara'da memur olmak; suyun başında olmak, taşradakilerin amiri gibi bişey olmaktır. yöneten olmaktır.

kültürel ve sosyal ortamlara yakın olmaktır.
lan kıçı boklu memursun işte ne fark eder dedirten karşılaştırmadır.
ankara'da çalışan kaç memur yönetendir? sorusunu akıllara getirmiştir. statü aynıysa farklılık olmaz, tek fark sosyal çevre ve taşrada daha rahat geçim sağlanır. ayrıca taşradaki memurlar kral gibi çalışırlar, ankara'da memur sayısı çok olduğu için arada kaybolur giderler.
25 yıllık bir memursanız ve ankara'da görev yapıyorsanız oturup" köyde yaşasaydım şu kadar dolmuş parası vermeyecektim. her gün biriktirseydim 20 bin daha fazla emekli parası almış gibi olacaktım angara bizi yedi " cümlelerini sıralamış olursunuz.