harvey pekar adlı çizerin sıklıkla kendi hayatını ve gündelik hayat detaylarını anlattığı çizgi roman serisi ve bu seriden yola çıkılarak pekar'ın hayatını anlatan, alıp içinize sokasınız gelen naif film. pekar'ı oynayan paul giamatti'nin son derece sıcak, sevimli oyunculuğu, aralara serpiştirlmiş çizgi roman kareleri ve filmin ruhuna çok güzel denk düşen müzikleri ile tadından yenmeyen bir film american splendor. hani izledikten sonra adını duyduğunuzda ya da bir yerde karşınızda çıktığında hep bir tebessümle hatırladığınız filmler olur ya, işte ondan. ara sıra pekar'ın kendisinin de filme anlatıcı olarak dahil olması, filme bir documentary havası da katarak kurmaca ile öyle güzel yoğuruluyor ki bu sevgiye ve ilgiye muhtaç loserlık müessesi daimi üyesi pekar'a sempati duymadan edemiyorsunuz.

"yatağımın boş tarafı her zamankinen çok acı veriyordu. hala varolduğunu zannettiğin kesilmiş bacağın gibi. hayat sürdürmek istemeyeceğim kadar boş ama terkedemeyeceğim kadar da gerekliydi" diyor paker. süperkahraman olma hayalleri kuran bir çocuğun süperkahramanlarda aşık olur, acı çeker, yaşamayı anlamsız bulabilir, kendini yalnız hisseder tezini doğrulaması paker'in hayatı.

sahici ve samimi bir hayat hikayesi görmek istiyorsanız, çizgi roman seviyorsanız, kolleksiyon yapmak gibi bir tutkunuz varsa, bir şekilde hayat ile derdinizi muhafaza ediyorsanız, yalnızsanız, yanılmışsanız muhakkak izleyin.
sagopa' nin pavlov' un kopegi eserindeki skitin kaynagi filmdir.