bugün

genellikle almanyadaki göçmenler üzerinden okudukları Türkiye önyargısından kaynaklanmaktadır.
bir de yıllardır onlar yenilince bizde yenik sayıldık gibi bir iftira ile gıdıklıyoruz adamları.
(bkz: ne dedin ne dedin)
solaryumda yanma modası var şimdiki almancılarda.

hele bir tayfanın resmi var ki beni benden alan. 4 solaryum erkeği dizilmiş ve biri bir kağıt tutuyor, kağıtta da "amını yirim" yazıyor.

gelde sev şimdi.
şimdi kimse buna alınmasın ama almanların yerinde biz olsak, onların türklerden nefret ettiklerinin kat kat fazlasını yapardık. ülkenin her yerinde savaş alanı olurdu, şimdi bunun bazı nedenleri var. düğünlerde konvoy yapmak bizim adetimizdir, kornalar, gelin damat evinin önünde davul zurna, tamam hemşerim bu bizim adetimiz ama orası almanya be koçum, madem o kadar bağlıydın kültürüne neden elin almanını zengin ediyorsun, gel ülkene. sen şimdi gidipte berlin'in national parklarında mangal yakma hakkını nerde buluyorsun, adam seni almış, sana iş vermiş, insan gibi yaşama imkanları vermiş, sende git "çevre düzenlemesi" kelimesinin türkiye'de literatürde geçmediği dönemlerde, almanlar yeşil alan yapmışlar, oralarda mangal yak, yok hemşerim o iş olmaz. çok basit bir empatiyle almanlara anlayış gösterilebilir. ayrıca gelen gurbetçilerimizde, genelde akdeniz bölgesinde otellerde çok karşılaşırım kendileriyle, iki hafta tatile gelir ve sanki o oteli iki haftalığına kapatmış gibi davranırlar. bize bile itici gelen davranışlar düşünün almanya'da nasıl sırıtıyordur.
türklerin kürtleri sevmemesi durumuyla aynı nedene bağlı olan durumdur. neden milliyetçiliktir .insanı insan olduğu için değilde insanı alman veya türk olduğu için seven insanlar olduğu sürece devam etmesi muhtemeldir bu tartışmaların.
köpeklerin bile kırmızıda durduğu bir ülkede , sarı ile boyanmış yayalara yasak bisiklet yolunun üzerinde elleri arkada yürüyen hacı amca gibi, her türlü ayılığı yapan adamları almanlar neden sevsin.
kahtalı mıçı.
eskiden hep dutluk olan yerleri dönerci yapmaları.
türklerin eski kasa bmw ya da mercedes'lere tüp taktırmaları.
en basından beri sadece işçi olarak sömürülmesi düşünen bir ırkın yeni jenerasyonlarının iyi yerlere gelmesi.avrupa da benzerleri coktur (bkz: fransızların mağripleri sevmemesi)
sevmeleri icin onlar gibi olmak lazim. evde kopek beslemek, agzini burnunu opmek lazim kopeklerin. en azindan sevmek lazim. kopeklerden korkan biri olarak mal mal bakislarina magruz kaliyorsun... (bkz: oh mon dieu)
dinden imandan uzaklasmak lazim... her yonden onlara benzemek lazim. zaten irkcilar icin ne yaparsan yap memnun olmayacaklardir. zaten memnun olmamalari da tinlamiyor.
kurallara uydugun, insan iliskilerinde problem cikarmadigin surece, kimse kimseyi sevmek zorunda degil.
gibi gibi...
elbette hepsi icin gecerli degil, cok iyi olanlarini saymiyorum... irkcilar ayri, irki ne olursa olsun insanlara deger verenler ayri...
2010 yılında bile gelişememiş olan şehirli kültürümüzü,1970'li yıllardaki köyünden ilk defa dışarı çıkıp,avrupa ya giden insanlarımızla kıyaslayınca ortaya çıkan acı ama gerçek olgudur.
Avrupalıların tamamının köpek yalayan ateist olduğunu düşünen salakları su yüzüne çıkaran nedenlerdir.
sevmeleri için köpeklerin ağzını öpüp dinden uzaklaşmak lazımmış, oh yarabbi!
öyle ırkçı ki bu pis almanlar, kendi semtlerini 40 senedir işgal edip temizlik namına bir bok bilmeyen alamancı türklerin/kürtlerin, sokaklarda atletle gezen, özenti, milliyetçi, kabileci artıklarını sevmiyor hale gelmişler.

peki güzel kardeşim sen o coğrafyaya uymak için ne yaptın bugüne dek? kendi ülkende yaşayan -hem de binlerce senedir yaşayan- yabancıları "gavur" diye aşağılayıp, eşitlik-kardeşlik kisvesi altında papaz cinayetlerine bıyık altından gülümseyen, işine gelince toplumcu takılıp dost muhabbetlerinde "dinsiz bunlar imansızlar" geyiği çeviren ülkemin muhafazakar kesimi almanları ırkçı ilan etmiş bak sen!

önce yaşadığın yeri sev, çok değil kökeni sadece 30-40 sene öncesine dayanan bir topluluk olarak geldiğin yerin kültürüne saygı göster. geldiğin yerin inancına, değerine, geleneğine saygı duy. içine sçtığın ülkenin insanı sana neden soğuk davranıyor diye bir sorgula, sonra konuşuruz ırkı ırkçılığı...
sokaklarına balgam bıraktıkları için.
ğığğğ diyerek sokak ortasına tüküren kaç millet vardır acaba.
yahu alamancilarin cehaletine kiroluguna biz bile dayanamiyoruz.

elin almani bunlari gaz odalarina kapatmadigina sukredelim.
(bkz: ismail yk)
kismen önyargidir. almanlar cok türevarimci bir toplumdur. alman bir kadinin önünde yürüyen türk caddeye balgam cikartsa, o kadin "bütün türklerin" öyle oldugunu düsünecektir. ondan sonra gel de anlat o kadina "biz de o adamlari "kiro" diye nitelendiririz" de... cok zor... einstein ne demis - "bir atomu parcalamak, önyargilari yikmaktan daha kolaydir".
biz de osurmanın serbest olmaması.
yasamadan anlanamayacak olan nedenlerdir.
goc eden ilk neslin, almanlarin emri altinda olmalari, onlarin islerini gormeleri, onlar icin calismalari sebebiyle aslinda ilk nesille ilgili bir sorun yoktu. ipler onlarin elindeydi cunku. bunu yasayan ilk nesil anlatiyor sallamiyoruz. ama sonra sonra * universite okuyan, pahali arabalar kullanan, isci calistiran, yetki sahibi, alman fakat turk olan, ozellikle 3. nesil ile irkci kesim * , bunu gormekten hoslanmamaya basladi.
herseyi dine baglamaya calistigim yok ve bu yuzden ozel bir caba sarfetmiyorum ama; hakikat bu. din onemli rol oynuyor.
fransada burkanin yasaklanmasi
isvicrede minarelerin yasaklanmasi
almanyada turk okulu acilmasina izin verilmemesi
hayatini onlarin hayatlarina gore sekillendirirsen el ustunde tutulursun. el ustunde tutulan turkler de var. irkci olmayan avrupalilar da...
alman kadınlarının türk erkeklerine yavşamalarıdır.
gerçekten de yaşamadan anlaşılamayacak nedenlerdir.

açık konuşalım mı? bunun bütün ve gerçek sebebi ilk neslin yaşadıkları ve yaşattıkların ibaret değil. bu gerçeği üzülerek itiraf edelim kendimize öncelikle. bakın almanya'yı yaşamış biri olarak söylüyorum, yeni nesil almanların büyük çoğunluğu türklere karşı oldukça pozitif. evet mesafeli ve bir miktar önyargılılar ama babalarından gelen ırkçı söylemlere de büyük tepki koyuyorlar. bu mesafe ve önyargının nedeni de büyüklerinden dinledikleri "türkler geldi ağzımıza sıçtı" masallarından ziyade orada yaşayan 2. ve 3. nesil arada kalmış, ne idüğü belirsiz almancıların kendilerine yaşattıkları. şimdi öyle bir hava estiriliyor ki sanki son nesil almancı türkler çok modern, çok zengin, üniversite mezunu, iyi adapte olmuş, iş sahibi insanlarmış gibi hatalı bir yargıyla değerlendirme yapılıyor.

yok öyle birşey yahu! evet iyi para kazanan, iyi eğitim almış türkler var fakat sayıları öyle aman aman değil ve işin ilginci bu zengin ve eğitimli topluluğun büyük çoğunluğu 3 nesildir orada yaşayanlardan ziyade son 10 yılda oraya gidenler. yani ailesi almanya ile ilgili olmayan, türkiye'de ya da avrupa'da eğitim alıp almanya'da profesyonel olarak çalışmaya gidip kalanlar. ziyadesiyle 3 nesillik bu karşılıklı çatışma çok da umurlarında değil.

gelelim işin din kısmına. almanya, fransa ve ingiltere'de alenen faaliyet gösteren yüzlerce cemaat camisi vardır. ve bu camilerin etrafına konuşlanan cemaatçi tipler, garip kıyafetli karanlık insanlar. medyanın gazına gelmeden önce gidip ciddi anlamda incelemek gerekir bunları. türkiye'de zangır zangır çan çalıp ayin yapabilen kaç tane yeni nesil kilise var. (bakın tarihi camileriden bahsetmediğim için gelip bana tarihi kiliseleri örnek göstermeyin.) ruhban okulu denilince tüylerinin tiken tiken oluyor değil mi?

bir de fransa'da burka yasaklanmış! ultra enteresan bir neoislam kıyafetinden bahsediyoruz, afgan kadınların falan giydiği. burkanın türklerle ne ilgisi alakası varsa...
universal bir insanlık ölçüsünde bir türkün beğenilecek nesi varsa alt alta yazın. yani yazmaya çalışın. karşısına da müslüman türkün el üstünde tutulan özelliklerini yazın sonra bakın karşıdan bakalım neden sevmiyorlar.

bu entry almanların sevmeme sebebine yönelik bir algı yaratsın diye yazıldı. almanlar sevmiyor diye kötüyüz anlamı çıkmasın ya da islam kötü çünkü almanlar sevmiyor anlamı da çıkmasın. sadece sevmeme sebepleri için analitik bir yöntem olsun diye yazıldı. yazıldığı şekilde anlamayacak kadar aptalların çok olduğunu sanmıyorum aslında ama yine de belirteyim. jisıs krayst. amin.
almanlar tanrı mı ? abartılan yaklaşım. çoğunluk almanın sikinde bile değil. sadece bazı yağ torbası kılıklı biracı dangalağın sesi çok çıkıyor.
türk milletinin 7/24 düşündüğü, kendine dert edip ağladığı, devletin tüm mekanizmalarının çözüm üretmek için çırpındığı hadisedir.

(bkz: de get lan)
Türban.