bugün

almanların türkleri sevmeme nedenleri

gerçekten de yaşamadan anlaşılamayacak nedenlerdir.

açık konuşalım mı? bunun bütün ve gerçek sebebi ilk neslin yaşadıkları ve yaşattıkların ibaret değil. bu gerçeği üzülerek itiraf edelim kendimize öncelikle. bakın almanya'yı yaşamış biri olarak söylüyorum, yeni nesil almanların büyük çoğunluğu türklere karşı oldukça pozitif. evet mesafeli ve bir miktar önyargılılar ama babalarından gelen ırkçı söylemlere de büyük tepki koyuyorlar. bu mesafe ve önyargının nedeni de büyüklerinden dinledikleri "türkler geldi ağzımıza sıçtı" masallarından ziyade orada yaşayan 2. ve 3. nesil arada kalmış, ne idüğü belirsiz almancıların kendilerine yaşattıkları. şimdi öyle bir hava estiriliyor ki sanki son nesil almancı türkler çok modern, çok zengin, üniversite mezunu, iyi adapte olmuş, iş sahibi insanlarmış gibi hatalı bir yargıyla değerlendirme yapılıyor.

yok öyle birşey yahu! evet iyi para kazanan, iyi eğitim almış türkler var fakat sayıları öyle aman aman değil ve işin ilginci bu zengin ve eğitimli topluluğun büyük çoğunluğu 3 nesildir orada yaşayanlardan ziyade son 10 yılda oraya gidenler. yani ailesi almanya ile ilgili olmayan, türkiye'de ya da avrupa'da eğitim alıp almanya'da profesyonel olarak çalışmaya gidip kalanlar. ziyadesiyle 3 nesillik bu karşılıklı çatışma çok da umurlarında değil.

gelelim işin din kısmına. almanya, fransa ve ingiltere'de alenen faaliyet gösteren yüzlerce cemaat camisi vardır. ve bu camilerin etrafına konuşlanan cemaatçi tipler, garip kıyafetli karanlık insanlar. medyanın gazına gelmeden önce gidip ciddi anlamda incelemek gerekir bunları. türkiye'de zangır zangır çan çalıp ayin yapabilen kaç tane yeni nesil kilise var. (bakın tarihi camileriden bahsetmediğim için gelip bana tarihi kiliseleri örnek göstermeyin.) ruhban okulu denilince tüylerinin tiken tiken oluyor değil mi?

bir de fransa'da burka yasaklanmış! ultra enteresan bir neoislam kıyafetinden bahsediyoruz, afgan kadınların falan giydiği. burkanın türklerle ne ilgisi alakası varsa...