bugün

(bkz: parliamenti de bozdular)
eski evler gibiyiz seninle biz
işi bitmiş, içi geçmiş!
yine de
önümüzden geçen herkes en az bir kere
kafasını çevirip saygıyla bakıyor
demem o ki seninle biz
eski bir hatırayken bile güzeliz...
Sonra özlüyorsun işte...
Onunla çok şey yaşamış da olsan,
henüz hiçbir şey yaşamamış da olsan,
bir gün öncede görsen,
hiç görmemiş de olsan,
çörekleniyor içine o melun his...
Tarifi zor...
Hani anlatmaya üşeniyorum derim ya bazen;
Aslında o gerçek bir üşenme değil...
Ne kadar uğraşırsam uğraşayım anlatamayacağımı bildiğimden,
kendi kendime uydurduğum bir savunma mekanizması sadece...
Tesirsiz ne kadar söz varsa ruh cebimde biriktirdim ki zaten ben küçükken de meraklıydım suya yazılar yazmaya.
Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koy da içelim..
ali lidar
Bazı geceler zaman, bir yerlerde takılıp kalır.
Bazı şarkılar sadece böyle zamanda dinleyelim diye vardır.
Bazı şiirler ancak böyle zamanlarda anlaşılabilir.
Bazı hikayelere sadece ve sadece böyle zamanlarda katlanılabilir.
Bazı geceler zaman buzdan bir bıçak kadar sert, soğuk ve şeffaftır.
Görünmez bir el onu ruhumuzun en hassas noktasına batırır.
Beklerken bir kaç saat geçti.
Yanımdan üç beş otobüs, beş on kedi, yirmi otuz insan geçti.
Parkın üzerinden siyahın bir sürü tonu geçti.
Sıkılıp eve döndüm, kumandaya gitti elim, ekrandan peş peşe programlar geçti.
Önümden elinde çay bardağıyla annem geçti.
Uzaktan trenler geçti.
içimden kısık sesle söylenen şarkılar geçti.
Hatta bir ara içim geçti.
Beklerken bir sürü şey geçti, zaman bir türlü geçmedi.
Hayatta insanlarda arayıp bulamadığım her şeyi kitaplarda buldum.
Başka bir güzel abimin söylediği gibi: iyi kitaplar dışında kimse elimden tutmadı...
Eğer birini seviyorsan ve o seni sevmiyorsa, bundan çok güzel kaos çıkar.
Bir sürü şiir, sağlam bir roman ve anlatacak bir sürü hikaye çıkar.
Uykusuz geçen geceler, parklarda içilen şaraplar, yerli yersiz kıskançlık krizleri çıkar.
Ama sevgine karşılık çıkar mı? O biraz zor işte..
Oyun bozuldu, artık beraber kaybedeceğiz!
Gidelim buradan...
Göğsünü sıkan, içini daraltan o laneti geride bırakıp gidelim.
Burada yağmur bile güzel yağmıyor artık.
Yağmuru güzel yağan bir yerlere gidelim.
Gidelim buradan...
ilaçlarını yanına alma.
Kitaplarımı almayayım ben de.
Biraz da onlar çıldırtmıyor mu bizi?
Havası ilaç, denizi kitap bir yerlere gidelim...
yanisi şu:
Sen artık bir şey yapma.
Bırak.
Eğer seviyorsa seviyordur.
Sevmiyorsa da sevmiyordur.
Üzerine gitmenin, sıkıştırmanın hiçbir faydası olmaz.
Bırak.
Sevecekse seni, sever.
Sevmeyecekse de ne yaparsan yap sevmez.
O yüzden hezeyana kapılıp saçmalama...
inançlı bir yanılgı, karşındakinin felaketi bile olsa kolay kolay ortadan kalkmıyor ne yazık ki...