bugün

evvela gözle görünen şeyleri inkar etmek bir yavşaklık alametidir. diğer taraftan icraatları görüpte hainlikleri görmemek daha büyük yavşaklıktır.
(bkz: rosava terk)
görsel
lüks araba artınca süper güç mü olduk, boyumuz mu uzadı vicdansızlığıdır.
bir hükümetin en temel yükümlülüğü olan, aldığı vergiler karşılığında halka yenilikler sunma görevini alkışlamama eylemidir. inkar etsek ne, etmesek ne? adam yol yapmakla, okul, hastane açmakla, bunlara gerekli yenilikleri yaparak kaliteyi yükseltmek zorunda mı? zorunda! yapıyor mu? göstermelik olarak evet. hastane açılıyor, sağlık reformu adına doktorları yıldırıcı yenilemeler yapılıyor. özel sektör gelişsin adı altında sanayi sektörüne yatırım yapılmıyor. yerli otomobil yapılacak güya, tamamı toplama. motor italyan, fren sistemi alman, şasi fransız. tam türk üretimi hakikaten. hayvancılık bitirildi. tarım desen, çiftçiye fındığı sök, çilek ek deniliyor. yardım edilmiyor. elindeki mala biçilen fiyat sudan ucuz. yani kendi sözüne getirmek adına, çiftiçiyi zora sokmaya yöenlik. okul açılıyor açılmasına da, öğretmen atanmıyor. atanan öğretmen kendi zihniyetine uyan öğretmen. kısacası imam hatipleştirme gayesiyle güdümlenmiş öğretmen(!). kitapların içeriği berbat. zaten sürekli oynanıyor. yol yapıyor. her seçimden önce, büyük şehirler şantiyeden hallice. o da göstermelik. zamanında hiç bitmiyor. yağmur, kar bastırana kadar açık kalıyor. ilk yağmurdan sonra şehir sanki çöl. kum fırtınasından çıkmış gibi. taşeronlar akraba, eş, dost. 1 ay önce atılmış asfalt, elektrik, doğalgaz bahanesiyle tekrar açılıyor, yine asfaltlanıyor. hadi şehirler belediyenin elinde diyenler olacak, şehirler arası yolları da gördük. karadeniz kıyısı boyunca yapılan yollarda çökmeler olmuş. terör bitirilmiyor. aksine asker susturuluyor. basın özgürlüğü yok. iletişim özgürlüğü kısıtlı. telefonlar dinleniyor, insanlar fişleniyor. ergenekon davasında suçu kanıtlanmamış insanlar hapislerde çürütülüyor. delil var deniliyor, mahkeme günü her ne hikmetse ortada delil melil yok; yandı, bitti, kül oldu deniliyor. millet vekillerinin aldıkları maaş yetmediğinden, sağlık masrafları alınan vergilerden karşılanıyor.
hakikaten ne vicdansızlık, bunları inkar etmek...
aşırı dozda islam morfini almış şakirt beyanatı.

--spoiler--
lüks araba sayısının milyonlarca artması
--spoiler--

yandaşların; fakir fukaranın hakkını yiyerek aldıkları spor arabalara sevinmemiz gerekiyormuş. biz nasıl bi vicdansızız lan?

serbest çağrışım:

ali ağaoğlu'nun yüzlerce spor otomobili var. oley!! * *
yol, derslik, hastane yapacak tabi, sıkıysa yapmasın. niye vergi veriyoruz sanıyorsunuz?
enflasyon canavarının kafasını kesmedi, kafasını bize soktuğu için kafasını göremiyoruz. neyden bahsediyorsunuz siz, enflasyon anasının nikahı gibi. şu fiyatlara bakın bi, paranın değeri kalmadı.

bilmem ne kadar yol yaptık deyince tayyip, aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa diye ağzını ayıran andavallar için yazdım;
(bkz: neden vergi veriyoruz sorunsalı)
bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir.
En çok vergiyi bu hükumete verdiğini unutandan daha vicdansız olamaz.
abartmak kadar kötü değildir. yani arkadaş 2000'li yıllardayız tabi yol, hastane yapılacak dünyanın her tarafında ama her tarfında bu böyledir.

şimdi yıllar önce niye yapılmadı diyen çıkar her ülke zaman geçtikçe güçleniyor ve duble yollar, hızlı trenler artık güçlü devletler için çocuk oyuncağı inan olsun akp yerine başka bir hükümet olsa bu icraatlar yine üç aşağı beş yukarı yapılırdı.

2012 yılına geldik hala asfalt yolla hava atan siyasetçilerimiz var öyle ki, sağlık ocağı açılışını bile siyasetçiler yapıyor. bu ülkede yıllarca ne barajlar, dev kamu fabrikaları kuruldu hemde buhran dönemlerinde ama onun havasını atan olmamıştır bu kadar.
bakın tekrar 2012 diyoruz.

lüks araç sayısı var ama bunu sorumlusu hükümetse, on binlerce haciz ve iflasta var bunun faturası da mı akp'ye kesilsin. ayrıca bu yapılan yolların, hastanelerin ihaleleri nasıl yapılıyor. kimlere veriliyor herkes biliyor ama hükümeti övenler vasıfsız bir adama sırf asfalt denetlesin diye trilyonlarca lira verildiğini görmezden geliyor.

satılan yüzlerce kamu kuruluşundan gelen geliri de hesaba katmak gerekir ve deprem vergilerinin duble yollara harcandığını da. şimdi akp'yi bizim bu kadar övmemiz gerekiyorsa almanların merkel'e tapması gerekir.

şimdi olaylara böyle bakmak gerekirse körü körüne muhalefet ednler mi var, yoksa körü körüne akp'ye(tayyip) tapanlar mı. üstelik vatandaştan alınan kesinti ve vergilerin sürekli arttığını saymıyoruz bile...
kendi tabanını zengin eden, ihale veren, koruyan ; GERi kalan bütün diyer siyasi düşünceleri süründüren, mallarını yok eden, işlerini bozan, hapislerde sebepsiz tutan ve kendilerinden olmayanların artık türkiyede ikinci sınıf olduğunu gören vijdansız.
hem adam yol baraj yapmış ne olmuş kendi işini yapıyor, diğerleri dahamı iyi dersiniz? yok , al birini vur diyerine! avrupa ülkelerindeki liderlere bakın lider görün, adamlar bir kez bile bir baraj bir okul yaptırmakla övünmez , zaten işi o. ama siz diktatör arap krallarıyla karşılaştırıyorsanız asıl hata orda başlar.
Akp şunu yaptı bunu yaptı neyse de özellikle başındaki -yani rte- ikiyüzlülük yapıyorsa ne icraat yaparsa yapsın bir hiçtir. devlet satılarak, birilerine peşkeş çekilerek zengin olacaksam ben, kalsın istemem. onurlu ve fakir bir hayat, zengin ama satılmış bir hayattan yeğdir. Edit: Eee bazıları için zengin olmak, onurlu olmaktan daha iyiymiş bunu gördük. Ne diyelim tercih meselesi.
ülkeyi satıp soğana çevirip amına koydular.

bu icraatını görmemek ne mümkün.
tabi canım ülkeyi sikip soğana çeviren bir partinin ve hatta yaratık topluluğunun neresini inkar edeceğim ki ben demekten öteye gidemeyeceğim saçma sapan konudur.
(bkz: bir düşün)

adamların zaten belediyecilik zihniyetine laf yok. yol, köprü vs. insan hayatını etkileyecek sosyal yaşamı kolaylaştıracak işler yapılıyor, yapıldı.
zaten eleştirmek veya karşı çıkma bundan dolayı değil. akp hükümeti/belediyeler iyi çalışıyor bunu görmezden gelemeyiz.

lakin; ülke yönetmek çok farklı bir durum.

teröristleri kapılarda davul zurna ile karşılamak nedir? hadi diyelim bu bir strateji.
asgari ücret 1300 tl, ekmek 1.25 tl, en ucuz ev kirası 700-800 tl, elektirk, su vs. ücretlerini topladığın zaman 1300 tl yeter mi? yetmez.

geçinemeyen insan mutsuz insandır.
inkar etmiyoruz yaptığı hırsızlıkları yolsuzlukları inkar etmek ne haddimize.
(bkz: ekonomik kriz)
(bkz: otv zammi)
(bkz: sigara ve alkol zammi)
(bkz: ithal bugday)

Daha si da var ama sayamadığım icraatlerdir.
Cidden muthis icraatler her biri ulkenin dinamiklerine bomba salmis ve ulkeyi yerle bir etmistir.
Adam(adam dedim, lafın gelişi) milleti onlar ve biz diye ikiye böldü, herkes birbirini gırtlaklamaya hazır. Benim halkımı bu hale getirenin sokayım yaptığıı yola.
Ps; o yapılanları onlar yapmıyor, parası bizim cebimizde çıkıyor.
adı üzerinde vicdansızdır. ironi bir yana, ellerimizi kafamızın sağ ve sol tarafına koyarak düşünmemiz gerekir. adamlar yol yapıyor, yapacak tabi görevleri diyorsunuz, köprülü kavşak yapıyorlar, onlar yapmıyor ki karayolları yapıyor diyorsunuz. işsizlik diz boyu diyorsunuz hazır bulunulan işi beğenmiyorsunuz yahu kardeşim siz ne ayaksınız.
var olan iş beğenilmiyormuş kahkaha attım aq. evet mühendis, avukat adamı 1300 lira maaşla tezgahtar olarak çalıştırmak istersen o adam o işi beğenmez bu lükse de sahiptir ama kayıtlı işsizlik olmuş 5 milyon keza bunun içine artık umudunu kaybedip iş arayanlar da dahil değil ama bahanesi iş beğenmemekmiş bak bak.

icraate gelince, devletin görevi vatandaşa hizmet etmektir, devlet ettiği hizmeti sanki bir lütufmuş gibi gösteremez he bir kesim gerizekalı için maalesef bu böyle ona yapacak bir şey yok ama swen devletsen o yolu, köprüyü seve seve yapacaksın senin var olma amacın bu ha benzinin litresinin 5 lira olduğu memlekette o yolda binecek araba olmaz ya o ayrı.
butun ulkeyi satarak elde ettigi o kadar parayla uretimi artirip bilimi destekleyip cag atlayacakken bizi orta caga birakip iki kopruye bir yola sevinecek duruma getirmeyi basardigi icin mutlu olmamiz lazim tabiii.