bugün

aklı kalbini seçmesi gerektiğini söyleyecek, kalbi ise aklını seçmediğine hep pişman olacaktır. sonuç hep hüsran.
insanın hayatında yaşayacağı en boktan ikilemlerdendir. aklı seçmek akıllıca, zamanla geçer herhalde.
tan - kalbime gömüyorum. adlı şarkı durumu çok güzel özetlemiştir. tavsiyemdir.

şimdi kalbimi mi? beyni mi mi? dinliyeyim,
anlamadım ki şimdi ben neyleyeyim,
seni çıkarıp içimden atamıyorum..
aklının galibiyeti ile... (bkz: aklımı seveyim aklımı) diyen insandır. zira üzülmesi için aralanacak olan kapı ardına kadar kapanmıştır.
sevmiş ama henüz aşık olmamış insandır, aşık olsa kalbi ile aklı arasında kalmaz direkt kalbinin sesine hipnoz olurdu.
aklına, başkalarının fikrinin girmesiyle bir seçime gidecekse, kalbinin sesini dinlemesi gereken insandır. kalbinde biriktirdiği anıları atamıyor ise, aklını dinlemesi gereken insandır. yani, sakin bir kafayla, hangisinde en çok sakin ve kendi hakimiyetiyle düşünebiliyorsa onu seçmelidir.
Götünü seçmelidir.
eski bir tapınak rahibi şöyle demişti bana; büyük kararları kalbini dinleyerek var, küçükleri aklınla. Daha sonra çeşitli yerlerde sık sık karşılaştım bu cümle ile, kaynağını merak ediyorum.
En zor kararlardan biridir. Fakat aklı seçmek her zaman mantıklıdır. Çünkü akıl her zaman doğru yola götürür. Kalp ise bazen yanıltabilir bizi.
Kalbiniz sizi yanıltabilir fakat düşündüğünüz şey doğru olan da olmayabilir. Bilemedim ortaya karışık mı yapsak?