bugün

atatürkün bir sözünü alıp '' hattı diplomasi yoktur, sathı diplomasi vardır, o satıh bütün dünyadır'' diye değiştirmiş, bu sözü dış işleri bakanlığının internet sayfasında yayınlanan, dış işleri bakanıdır.
Ahmet Davutoğlu'nun yaptığı açıklamanın en can alıcı noktası:

"Sükut ediyorsam asaletimdendir. Söyleyecek sözüm var ama bir söylenen lafa bakarım laf mı diye. Bir de söyleyene bakarım adam mı diye. Bir daha Türk siyaseti böyle üslup kullananların eline kalmasın"

Bu adamın bana facebook'ta veya twitter'da "Acıya kahkaha atabilmek bir sanatsa eğer ?
Ben çok pahalı bir tabloyum ;)" yazanlardan farkını söyleyene çeyrek altın hediye edeceğim.

Ayrıca K.Kılıçdaroğlu sempatizanı filan değilim lâkin üslupdan bahseden birinin ilk önce hangi partide olduğunu ve parti başkanına bakması gerektiğini birilierinin sayın bakana hatırlatması gerekir. Çünki ya oruç başına vurdu ya da bu adam gerçekten ne dediğinin farkında değil.
folloş olmuştur folloş. at topu abinin kıllı göğsüne.
çok iyi bir eğitim almış bakanımızdır.

komut vermeye gerek yok, el hariketi ile geliyor.
(bkz: kezban)
amerikadaki abilerinden bol bol nasihat alır kendisi

danışmadan tek bir girişimde bulunmaz dış politikaya dair..
her ne kadar uykuda sayıklar gibi neo osmanlı tehditkar ülke göz korkutan siyaset liderlik vs dese de tarihe şu karelerle geçmiş düşişleri bakanı.
http://www.youtube.com/watch?v=L3Lhs9N35zs
osmanli hayrani hayalperest ve bu hayalperestligi yuzunden ulkemi bokun icine sokmus kisi. (bkz: suriyenin türkiye ye oğlum bak git demesi)
tipik her akp'li gibi başarısızdır.
dış politika döneminde olmadığı kadar rezil bir hale geldi.

aslında bir açıyla baktığımızda başarılılar.
zira abd'nin istedikleride bunlar değil miydi.
--spoiler--
Hiçbir zaman bekle gör politikası takip etmeyeceğiz. Biz ne zulme sessiz kalırız, ne bekle gör politikası takip ederiz. Biz kendi özgün yolumuzu, kendi politikamızı seçtik. Onu izliyoruz...
--spoiler--

yukarıdaki konuşmayı harbi harbi yapmış dışişleri bakanı. kendi özgün yolumuz derken tam olarak neyi kastediyor anlayan beri gelsin. bahsettiği özgün politikalar ABD' nin yap / yapma dediklerinden ibaret olan bir devlet yöneticisi için oldukça afilli laflar ediyor lakin bunlarla ancak şakşakçılarını kandırır.
o kadar kepaze oldu ki, ağzı var dili yok anaakım medya kanallarına bile çıkamıyor. yarak kürek dinci kanallarında 3-5 kelime geveleyip arazi oluyor.

yaptıklarının sonuçları çok ağır. yargılanmamak için ülkeden kaçar yakında.
küertlerin ulu önderi.
''bizi test etmeye kalkışmasınlar '' tehditinin cevabı öyle senin bildiğin gibi 90 dakika değildir. belki onun cevabının verilmesi, yüzyıl sürer. büyük devletler sabırlı adımlar atar. sen karıştırdın galiba bu adamı, kıbrısa helikopterle atlayanlarla. al sana kıbrıs.
Bir yıldır suriye' nin iç işlerine burnunu sokarak onları hizaya getirceğini sanan ama kürtlerin suriye' nin kuzeyini ele geçirmesiyle ve ardırndan pkk' nın oraya yerleşecek olmasıyla tüm stratejisi çökmüş olan adete bir umutsuz vakadır
bu da yeni çıktı.

hazreti davut'un dış politikası o kadar derinmiş ki ne biz anlayabilirmişiz ne de etkileri hemen görülebilirmiş...

ne içiyonuz evladım siz?
gülümseyip gülümsemediği, kızıp kızmadığı, mutlu ya da mutsuz olup olmadığı, yalan söyleyip söylemediği yüz ifadesinden kesinlikle anlaşılmayan, sevimli görüntülü bir adam. yüz ifadesine bakarsanız hep mutlu, hep rahat, yanlış yapmayan, sürekli doğruları söyleyen, kendinden emin, gülümseyen bir şahsiyet... tanrı niçin böyle bir ifade çizer ki bir adamın suratına? peki onun çizdiği yüz ifadelerine güvenmek zorunda mıyız? o zaman; "kardeşim tecavüzcü coşkun da sürekli gülümsüyor.!" demezler mi adama? diğer mimikleri pek önemsemem de, özellikle üzüldüğü, hüznü suratından hiç belli olmayan insanlardan tırsmışımdır oldum olası. iyi bir adama benziyor. dilerim gerçekten iyidir. çünkü o, gelecekte bu ülke çocuklarının çok anacağı bir şahsiyet.
Bazi kesimlerin soyismini israrla "daaavutoglu" diye telaffuz ettigi bakanimiz.
tamam anladik; siz iyisini bilirsiniz, arapcaya hakimsiniz. ama bu kadar da yapilmaz ki kardesim. kirk yillik davut oldu daaavut.
sevemedim gitti su "stv" takimini.
görsel
görsel
bilenin de bilmeyenin de elestirdigi dis isleri bakanidir. bana kalirsa bu adamin politakalarindaki temel dayanak noktasi; türkiye nin bölgesinde, olabildigince fazla insiyatif alarak olaylarin akisina müdahalede bulunmaktir. bu yolla türkiye nin bölgede soft power a dayanan bir güc olmasini saglamaktir. stratejik derinlik te bunu mealen söyle belirtiyor;

bir nehir akarken ya hic bir sey yapmayarak bu nehrin akisina kapilirsiniz, ya da nehrin akisina müdahale ederek kendiniz icin en saglam pozisyonu alirsiniz.

gecmiste belirttigi komsularla 0 sorun politikasi da bu amaca yönelik bir söylemdir. bazilari komsularla olan problemleri öne sürerek bu adamin basarisizligindan dem vurur. ama isin aslina bakilirsa komsularla 0 sorun politikasi yalnizca konjonkurel bir politakadir. yani devamli izlenmesi gereken bir polita degildir. amaca ulasmak icin daha etkili bir politika ve ya söylem gerekiyorsa 0 sorun politikasi degistirilmesi gerekir ki, su an yapilan tam da odur.

stratejik derinlik te bundan önce dis politikada yapilan hatalara da yer vermistir. türkiye nin bölgede olanlara karsi kayitsizligi ve bu kayitsizlik sonucunda yasadigi güvenlik bunalimalari anlatilmistir. bence bu konuda en iyi örnek 2003 teki irak in isgaline türkiye nin kayitsiz kalma hatasidir. bu hata sonucunda pkk kuzey irak ta yeniden güclenerek türkiye yi tehdit eder duruma gelmistir.

bir de dis politikada kendisinin ilkesizligine ve bati yanlisi olusuna karsi cikilmaktadir ki, son derece yüzeysel analizlerdir. bir kere dis politakada ilkeden bahsetmek yanlistir. bu tabu kardinal richeleua nun raison d`etad kavrami ile taa 17. yüzyilda yikilmistir. kendisi, kendisi gibi katolik olan avusturya ya karsi osmanlilar ile isbirligi yaparak o dönemde cesur bir karar alarak bu kavrami dis politikaya kazandirmistir. bu anlamda kendinden sonrakileri de günümüze kadar etkilemistir. bati ve ya abd yanliligi konusuna gelirsek. kabul etmek zor gelebilir ama abd halen ortadogu da en cok sözü gecen ülkedir. dünya ekonomisindeki yeri ve gücünü anlatmanin manasi yok. her seye ragmen bu güce karsi durmak en iyi pozisyonu alabilmek zorunlulugunda kalan türkiye gibi ülkeler icin büyük handikaptir.
http://gundem.bugun.com.t...iyoruz-200445-haberi.aspx
her konuyla alakalı "cevabımızı tüm dünya görecek" diyerek mangalda kül bırakmayan dış işleri bakanı. tüm dünya gibi biz de bekliyoruz... henüz hiç kimse yaptıklarının karşılığında bir cevap alabilmiş değil.
güldürmüştür.

"aynaya bakıyorum tehlikeli bir yüz görmüyorum."
Kendisi suriye politikası hakkında şu sıralar şöyle demeçler veriyor ki çok da haklı : '' iki ay önce hatta bir ay önce bize yöneltilen eleştirileri en temel argümanı neydi ‘Türkiye yanlış ata oynadı, Esed kalacak, ardında Rusya ve Çin var. Türkiye kaybeden tarafta olacak’ dediler. Böyle bir şey olsa bile biz zulmün karşısında olurduk. Şam’daki patlamadan sonra Esed’in gideceği anlaşıldı, bu sefer de ‘Evet Esed gidecek ama kuzeyde öyle bir boşluk olacak ki Türkiye kaybedecek’ demeye başladılar. Bunların derdi Türkiye’yi kaybeden göstermek. Bu kesimler bir kampanya başlattılar. ''
"ahmet" diye dışişleri bakanı ismi olmaz...

(bkz: türkiye tarihinin en başarısız dışişleri bakanı)
berkecan, tankut gibi isimlerde dış işleri bakanı isteyenlerce fütursuzca eleştirilen dış işleri bakanı. politikalarını eleştir, ismine ne takılıyorsun?