bugün

http://www.yenicaggazetes...aberdetay.php?hityaz=7326
kitaplarında aşkla ilgili ilk karşılaşma ve sevişme kısımlarını ağdalı,uzun uzadıya şekilde anlatan yazar.
yeniçağ'dan ilginç bir haber.

http://www.yenicaggazetes.../haberdetay.php?hit=14364
kürt sorunu ile ilgili fikirleri doğrudur yada yanlıştır, orası ayrı. tartışılacak bir konu. ama tartışmada karşıt görüşü ileri sürmesi gereken kesimlerin bu önermeye adam gibi cevap verebilmek yerine altan'ın "cinsellik ve ensest" gibi tabu konulardaki görüşlerini hatırlatıp kendisini sapkın gibi sıfatlarla ezmeye çalışması iki taraf arasındaki entelektüel uçurumu gözler önüne sermeken başka bir şeye yaramıyor.

karşıt görüş adına üretebildikleri tek şey ad hominem. bu da elbette çöküşün bir diğer işareti.
http://www.yenicaggazetes...aberdetay.php?hityaz=7687
taraf gazetesini çıkarmadan önce türk edebiyatının en iyi kalemlerinden biri olarak lanse edilen * şimdi ise bir grubun cesaret madalyaları ile taltif ettiği, diğer grubun ihaneti vataniye ile suçladığı yazar.
paradigmayı ayar manyağı yapan bu nedenle tırıvırı eleştirilere maruz kalan haysiyetli bir kalem.
yazı yazan o elleri öpülesi adam. harbiden diyorum ! bu ülkede düşüncelerini korkmadan yazan nadir insandır kendisi.
babasının değil tırnağı, şeytantırnağı olamayacak derecede korkak yazan insandır.

her devrin adamı olmaya adaydır aynı zamanda...

not: bu entry de sözlüğü hukuken zor durumda bırakacaksa, ergenekon terör örgütü başlığı sözlüğü kapattırır...
kadınların yağlarını eritme konusunda kitap yazmayı düşünmüş yazar.
atatürk'ün en büyük tabu olduğu bir ülkede zamanında atakürt başlıklı bir yazı yazarak ne kadar "düzen adamı" olduğunu ispatlamış adamdır.

düzen adamı arıyorsanız kıçını orduya yaslayan kemalistlere bakın.
23 Nisan tarihli Muhalefet başlıklı yazısıyla Ergenekon'un avukatlarına dokundurmuş, somut bilgi ve belgeleri listeleyerek taşı gediğine koymuş yazardır.

http://www.taraf.com.tr/makale/5178.htm
pkk ile kucak-kucağadır.

bkz:

http://metinozkanvadisi.o...er/taraflaribellidir.html
türkiye'de derin konular üzerine çok yazıp çizen,yazıp cizdiği kadarda yazılıp çizilen yazardır.

bir insan sınırını ne kadar zorlayabilir. yada kalkıp kendilerini tanrıya okadar adamış bir topluluğa elindeki sağlam kaynaklara dayanarak tanrı yoktur diyebilecek ve inanca dayalı bir sistemi olan o insanlara yeniden bir sistem oluşturmaları için yardım edecek kadar idealist olabilir.

bu ülkede yeni rejim kurulduğundan beri bir türlü yerine oturmayan bir şeyler var. bunu görmek lazım. bu yerine oturmayan şeylerin farkına vara bilmek için okadar çok okumak araştırmak gerekmiyor. sadece kendi kabuğumuzu biraz kırmamız kafi diyor ahmet altan ve bunları anlatmaya çalışıyor. türban tartışması, alevilerin durumu, kürt sorunu, ordunun kutsallığı vs.

kendisini neo liberaliklemi, pkk yandaşlığıylanmı, ilticalıklamı (bu küçük bir olasılık), dinsizliklemi suçlamadılar.
bu gün taraf gazetesi içinde masa altından fetullah gülen cemaati tarafından finanse edildiği söylemleri dolaşmakta.
bu tempoyla devam ederse ahmet altan'ın bir uğur mumcu gibi, bir hrant dink gibi sonu olamayacağı garantisini kim verebilirki.

türk halkı gerçekten iyidir.(burda halk adına söylüyorum. devletin görünen yada görünmeyen kodamanları için değil) çünkü türkiye'de eğitim böyle veriliyor. bu eğitimle büyüyen çocuğun devletini ve milletini bu kadar sevmesi, kitaplarda okadar şirin anlatılan bu halka bir ermeni soykırımı yapamayacağı, bir dersimi yıkamayacağını, bir köyü yakamayacağını öyle sistemli bir şekilde öğrettilerki bu halk artık kendisinin yer yüzündeki en kusursuz ırkı olarak gördü. yıllarca hrant dink ermeni diasporasına anlatmaya çalıştığı buydu, türkler bu nedenden dolaylı iyiler, bunlardan dolayı böyle bir şeyi kabul etmiyorlar. ama ne oldu hrant kendisini vatansever sanan bir kopuk tarafından vuruldu. ben hırantın bir vatansever türk tarafından vurulduğunuda sanmıyorum. vuranlar bu ülkenin şovenleri, bu ülkenin satıcılarıdır.

bu gün ahmet altan'da aynı şeyleri dillendirmekte. kürtlerle ilgili yazıları çok tarışılmakta. bu da onun kuytu bir köşede öldürülmesi için yeterli bir gerekçe değil mi?
kitaplarını çok ucuza satan, bu yüzdende sürekli kitap yazmak peşinde olan, nadiren güzel cümleler yakalayan adam. zaten o cümlelerin çoğu da en uzun gece'dedir.
bugünkü yazısıyla "devletin bekâsını her şeyin üstünde gören, komünizmden nefret eden, faşist milliyetçi" beni bile duygulandırmıştır.

http://www.taraf.com.tr/makale/5223.htm

abi lütfen bak yukarıdaki sözlerime bakıp oylayıp geçme, bu yazıyı görmen lazım.
en demokratik yazarlardandır. söyledikleri çürütülemediği için sadece küfredilerek faşizan duygular tatmin edilmektedir.
eski bir eğitimcinin kendisine bir mektup ile seslendiği şahıs. ben bu eğitimcinin ellerinden öperim.

http://tinyurl.com/dd7pfz
(bkz: Adam yazıyor be)
bildiğin pkk sempatizanı.
tehdit ve küfür içerikli okur maillerinden bunalmış olacak ki sitem dolu bir yazı kaleme almış gazeteci;

http://www.taraf.com.tr/makale/5438.htm
(bkz: anyway the wind blows)

(bkz: kimin atı hızlıysa ona binmek)

(bkz: kimin siki kalınsa ona binmek)
"insanların daha çok ölmesini isteyen" Baykallara, Bahçelilere ve onların Kürt benzerlerine lafım yok.

diyen yazar.

bunları diyen ama "kürt benzerlerine" dediği kişileri belirtmemiş. kim bu kürt benzerleri? çekiniliyor işte. görüyoruz ki çekiniyor yazar. bombayı patlatan demiş arada sıyrılmak için. bombayı patlatanın muhatabı 20sini asarız diyen kalabalıktır ahmet altan.

hepimiz insanların daha iyi yaşamasını isteriz elbet. genel yayın yönetmenliğini yaptığınız, buram buram hacı yağı kokan gazetenize bu bilinci aşılamaya çalışmanız sevindirici. okuyucu profilinizi iyi anlamışsınız.

sanırım iyi aşk romanı yazıyor. olabilir. ama bir işi iyi yapan bir insanın başka işte sıçması çok doğaldır. dünyanın en iyi ahçısının iyi bir spor programı yorumcusu olamayacağı nasıl normalse, bu da öyle birşeydir.

isim istiyorum. kim bu kürt benzerleri? hudut çizmedeki marifetinizi burada da sabırsızlıkla görmek istiyorum.
cifte standart ustasi kose yazari. kurtlerin turkiye'den ayrilmasinin herkesi mutlu edecegini ima eden yazisinda "biz insanlari mutlu edecek cozumleri degil, onyargilarimizin bize emrettigi cozumleri istiyoruz" mealinde aciklamalarda bulunmus. ayni sey bas bas bagirdigi demokrasi veya ozgurlukler icin de gecerli mi ondan bahsetmemis. insanlar diktatorlukte daha mutluysa (mesela saddam gunlerini arayan irak), diktatorluk daha mi iyi? demokrasi istegi onyargi mi?
kürtlerin türkiye'den ayrılmasının doğru olduğunu söylememiş, her türkiye cumhuriyeti yurttaşına kutsal olarak belletilen "bölünmez bütünlük" gibi kavramlardan çok, insanların mutluluğunun önemli olduğunu belirtmiştir. söylediği çok basit ve anlaşılırdır: "eğer insanları mutlu edecek yegane çözüm kürtlerin türkiye'den ayrılmasıysa, neden insanların mutluluğundan çok 'yüce devletin ali çıkarları'nı önemseliyim?" fakat kendi fikri ayrılıkçılığın kürt sorununu çözmek için doğru yol olmadığı yönündendir.