bugün

(bkz: steps)
(bkz: jerzy kosinski)
bir adım attığım yerde
ne vardı ki
gitmemle kayboldu

her adımımda
sonsuz ben'leri koyuyorum
boşluğa
ve yine ben dolmuyorum

geçip gittiğim yerlerden
iç içe
öne
ve arkaya bakan
bir sürü
ben
ler
koymuşumdur
eskileri çocuk
şimdikiler ihtiyar

(bkz: asaf halet çelebi)
Jerzy kosinski'nin sapkın ilişki tasvirleriyle dolu kitabı. beyenmedim.
mütefekkir salih mirzabeyoğlu'nun ilk baskısı 1997 yılında çıkan ''adımlar'' adlı eseridir.
bu eserde 1984’den 1996’ya kadar kendisiyle yapılmış röportajlara yer veriyor.
bu röportajlardan en çok dikkat çekeni “bütün yönleriyle kürt meselesi”…
bunun dışında çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanan 12 röportaj…

takdim:
bu eser, günün şartlarına uygun ve günün hakkını verici "tamamlıklar" haline birbirine eklenen çizgimizin tutarlılığına bir kere daha şahitlik edici bir tarihçe hükmündedir.

bu eser, çeşitli gazeteler ve dergilerde yayınlanan, yayınlanmayan veya mücbir sebeblerle yayınlanamayan mülâkatlardan ve yazılı olarak verilmiş soru ve cevablardan oluşuyor; bu hâliyle bir albüm olması gerekirdi...

oysa öyle değil; "günün hakkını vererek yarını hedeflemek" şiarımız gereği, ne olmak ve ne yapmak istediğini bilen bir fikir ve aksiyon bünyesinin ifşâı hâlinde, içyüz bütünlüğü ve dışyüz sergisini gösteren bir tarihçe ve kitaplık bir oluşum belirtiyor. göreceksiniz!..
pek çok şey ezbere bilindiği için, esasına vakıf olunmadan ezbere cinsinden konuşuluyor...
bu yüzden de, imam-ı gazali hazretlerinin söylediği,
“insan bilmediği şeyin düşmanıdır!”
hikmeti çerçevesinde bir nevi hakikat ve hikmet düşmanlığı tecelli ediyor...

salih mirzabeyoğlu - adımlar
hani bazı ahmakların gaflet derecesini gösteren bir söz vardır: : "dünya'ya bir kere geldik!"... hazcılığın dövizi bir söz!..
oysa adam, dünya'ya bir kere gelmekten dolayı "zaman israfı" içinde olunmaması gerektiğini anlamaz!..

salih mirzabeyoğlu - adımlar sf:11
küçük politik esnaflıkların dışında, dünya bütün küçük ve ruhi desteksiz hayalleri eritici bir büyük hesaplaşmanın kaosuna, büyük değişimlere gebe bir yere geldi!..

salih mirzabeyoğlu - adımlar
bir adamın zıtlarını muhasebeye çekemeyişinin mazur görülebilecek tarafı vardır; gücü yetmiyordur, aklı ermiyordur vesaire...
ama bu halin müdafaacısı olmak, muhasebe edebilene düşmanlık, tek kelimeyle hainliktir!..

salih mirzabeyoğlu -adımlar
merhamet avcılığı değil, hakkını söke söke almanın manâ ve madde şartlarına erme davası!...bu şuur oldu mu, gerisi talime girer!...
dikkat edin: talim...
bu işin kâr hanesi de bu olur!...

salih mirzabeyoğlu -adımlar
bizim, insanları rahatsız edici bir tarafımız var:
sahte dengeleri, çerezlik doyumları ucuz tesellilerini yıkıyoruz...
çoğu, bizim haklı olduğumuzu bile bile kaçıyor; kaçışını mazur göstermek için de, muhalif olmak için mazeret tedariki gibi hallere düşüyor...

salih mirzabeyoğlu - adımlar
görsel
küçük politik esnaflıkların dışında, dünya bütün küçük ve ruhi desteksiz hayalleri eritici bir büyük hesaplaşmanın kaosuna, büyük değişimlere gebe bir yere geldi!..

salih mirzabeyoğlu - adımlar