bugün

2.dünya savaşından galip ve güçlenerek çıkan abd emperyalizmin, soğuk savaş koşullarının da etkisiyle türkiye'nin iç politikasına direkt müdahale etmesiyle birlikte din silahını kullanarak türk halkının başına çöreklenen gerici, ulusal devlet ve bağımsızlığın altına oymakla malul zengin takımının üç başbakanıdır. ülkemizi emperyalizmin ileri karakolu ve açık pazarı haline getirme sürecini ilki başlatmış, ikincisi ivme kazandırmış, sonuncusu tamamlamak için epeyce yol almıştır. bu arada, bu üçlünün arasında biraz farklı politikalar izlemişse de demirel'i de katmayı unutmamak gerekir.
beyzbol sopasının küçük bir kürdandan dev gibi bir yarrağa dönüşmesi sürecindeki evrim halkası üçlemesidir.
kurdukları hükümetlerin tamamen benzer siyaset gütmesi ve benzer şeyleri yapması ilginç olan üçlüdür.
istatistiksel açıdan bakarsak bu 3 lüye mustafa kemali de katarsak dönemlerinde de siyasi ve ekonomik olarak istikrarlı büyüme olması ortak özellikleridir.
erdoğan her zaman kendisini menderes'in ve özal'ın varisi olarak görmekte.

menderes sovyet komünizminden korktuğu için 2 kutuplu dünyada amerikayı seçmişti. natoya girebilmek için koreye asker bile gönderdikte değerimiz genede anlaşılamamıştı. ilaveten menderes ekonomik kriz baş gösterdiği anlarda maerikadan hiçbir zaman beklediği desteği bulamadı. bir ilaveten daha; menderes'in hiçbir zaman bölgesel ve devamında küresel güç olma gibi hayalleri olmadı, zaten dönem şartlarına görede olamazdı.

özal başbakan olmadan önce 24 ocak 1980 kararlarına imza atan bürokrattı. başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemlerinde türkiyeyi bölgesel güç yapma mücadelesi verdi diyebiliriz. hatta bununla kalmadı, orta asya türk cumhuriyetlerine yönelik çok önemli tekliflerde bulundu, azerbaycanla birleşilmesini istedi ama demirel buna engel olmuştu.

özal'ın tek eksiği uzun vadeli öngörüsü çok kötüydü. saddam'a karşı büyük destek verdiği peşmergeler günümüzde bize artislik yapabilme cürretini göstermekte. yani yüz verdi deliye geldi sıçtı halıya hesabı. hiçbir zaman güvenilmeyecek peşmergelerin var olma mücadelesini tek başına yürüttü. o devirlerde el etek öptürüyordu özal bunlara ama günümüzde bu ibneler burunlarından kıl aldırmamakta. oysaki kuzey ırakta peşmerge dediğimiz bu grupların bir sikimlik amları mevcut ama nerde bizde onlara hadlerini bildirecek taşaklı yönetici.

gelelim mevcut başbakanımız erdoğan'a.

dediğim gibi kendisini menderes ve özal'ın varisi olarak görmekte. lakin özal'ın politikalarının hiçbirini gütmüyor, orta asya ve musul/kerkük politikası hiç yok.

bölgesel ve küresel güç olma iddiaları var ama buna yönelik ne yaptığı konusunda sadece müslüman dünyasının hamiliğine soyunduğunu görüyoruz. orta doğuda bölgesel güç olabilmesi için israil'e, iran'a söz geçirtebilmeli. bu konuda son derece başarısız.

sonuç olarak menderes basiretsiz, özal öngörüsüz, erdoğansa bop politikasına paralel hareket etmektedir.
ilk meclis fesedildikten sonra taa adnan menderes dönemine kadar atatürk sağken bile memleket ismet inönü çizmelerinin altında ezilmiştir. atatürk samsuna çıkıp milli mücadeleyi başlattığında inönü hala osmanlı genelkurmayında albaydı ve inanırmısınız bilmem ingiliz mandasına gönül vermişti.

gelelim asıl meseleye. şimdi öğretilen atatürk öğretilerimiz menderes dönemine kadar saklandı ve unutturulmaya çalışıldı. demokrat parti döneminde türkiye milli mücadele tarihini ve atatürkü öğrenmeye başladı. atatürkün en yakın silah arkadaşları olan ve lozan maddelerine muhalif oldukları için ikinci meclisten dışlanan kazım karabekir,refet bey, rauf orbay gibi paşaların anıları da (hatta nutuk bile) demokrat parti zamanında basılıp yayınlanmaya başlandı. bunlar daha uzar gider arkadaşlar. özal ve tayyip erdoğan ikilisine değinmiyorum ama en azından menderesin hakkı menderese.
Adnan menderes, bir toprak ağasıdır. Serbest fırka döneminde atatürk'ün ilgisini çeker ve karizmasıyla chp'nin içinden çıkan bir kadro ile dp'yi kurmuşlardır. Gericilik ve komunizm'e karşı tepkiler konusunda ortak refleksleri vardır ama sıkıntı köy enstitüleri konusunda fikir farklılıklarıdır. Onun dışında aynı chp kadrosunu, islam kahramanı ilan etmiştir islamcılar.

Adnan menderes, iktidarın ilk yılları iyi bir liderdi ama sonra kendini hatasız sandı ve bu yüzden istanbul imarı adı altında, tarihi eserleri yıktırdı ve yıktırmadan evvel bir kayıt, resim vesaire hiçbir şey bıraktırmamıştır. ibb'nin şu anki ucube binası, menderes dönemi bir yapıdır. Antik roma eserleri, son kalan ahşap klasik evler, medrese, şehzabaşı karakolu yıkılır. Yerine o ucube yapılır. Üniversite gençliği ve onun gibi düşünen insanları ezmek konusunda ustadır menderes.. Ondan sonra gelen demirel, ona göre daha ılımlı, daha esprili olduğu için halen sevilir ama menderes'i araştıranlar sevmez.
ilki toprağım fakir fukaraya gidecek diye partiden ayrılıp dp yi kurmuş toprak ağasıdır. Liberal ve kapitalisttir. Diğerleri de onun takipçisidir zaten.
muhafazakar veyahut sağ kesimin en çok beğendiği üçlü. belki başbakan olsaydı türkeş bu üçlüyü dörtleyebilirdi. menderes ve tayyip erdoğan dönemlerinin birbirine benzediği aşikar. herkese eşit muamele, ayırt etmeden herkese aynı demokrasiyi sunacağız demişlerdi ikisi de. menderes bunu iktidarının ilk dönemlerinde yaptı ama ondan sonra baskı, adaletsizlik, farklı düşünene zor kullanma, basın- muhalafet- ordu üçgeninde sıkışıp kalınca da çok yanlış bir kararla darağacına kadar uzandı başbakanlığı. tayyip erdoğan da 2002 seçimlerinde menderes vaatleriyle başa geldi ama son 4-5 yılda menderes'in ve partisinin eylemlerine benzer eylemler yaptığı gayet göz önünde.

özal ise darbe sonunda başa gelen bir lider. zaten netekim paşanın yaptığı darbeyle özde olmayan ama sözde bir demokrasi gelmişti. darbenin halk üzerindeki aşırı şiddetli etkisiyle, halk "hööt" denilse başını yuvasına çekip susacağından, darbe sonrası bu ferah dönemi özal sorunsuz bir şekilde kullandı. ne muhalafet vardı ne orduyla sorun özal döneminde.

not: ecevitçiyim
başbakanlıklarından hemen önce abd ye uğramış kişilerdir.

birincisi askerin kanıyla
ikincisi ekonomik işleyişle
üçüncüsü halka ve vatana dair ne kaldıysa ortaya koymuşlardır.

abd ye sözlerini tutmak için çok çalışmışlardır çok.
mahşerin üç atlısı.

ekürileri aşağıdadır.

(bkz: Harry S Truman)
(bkz: Dwight David Eisenhower)
(bkz: Ronald Wilson Reagan)
(bkz: George Herbert Walker Bush)
(bkz: George Walker Bush)
(bkz: Barack Hussein Obama Jr)
KOSKOCA ULKEYI ABDNIN KUCAGINA OTURTAN MUHTESEM UCLU.
emperyalizmin üç köpeği diye roman yazsalar isimleri kesinlikle içinde geçmezdi...

yoksa geçer miydi?
türkiye'nin temellerini atan 3 büyük şahsiyettir.
üçü de adam gibi adamdır. türkiyeyi geliştirmiş ve kalkındırmışlardır. allah razı olsun.
adnan menderes : ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm.
turgut özal : benim memurum işini bilir.
rte: ananı da al git.

içlerinde en masumu özal'dır.
aralarında bir tek çoban sülü eksiktir. onu da eklediğinizde cehennem dörtlüsü tamamlanmış oleyor.
türkiye'nin temelini atmış 3'lüsü.
65 yaşındaki babama sordum, yol yaptılar demekten başka birşey çıkmadı ağzından. o kadar partizanı olmasına rağmen bu üçlünün. varın gerisini siz düşünün.
adnan menderesin diğer iki düzenbazla isminin zikredilmesi kör bir taassubun eseridir.
üçünün de ortak noktası, ülkeye hatrı sayılır zararlar vermelerine rağmen el üstünde tutulmalarıdır. hele turgut özal...
üçüde sağcı - liberal - muhafazakar çizgidedir. üçünün de amerika ile ilişkileri ilginçtir.
Üçünün de ismi ido hızlı feribotlarına verilen politikacılardır.
ortak özellikleri çoban olmalarıdır.
biri asıldı, biri zehirlendi, sonuncuyu yedirmeyiz deniyor.

bu üçlü de abd desteği ile yükseldi.

sonrasında abd planlarıyla uyuşmadıkları anda tasfiye edildiler.

menderes abd yerine rusya ile ilişkilere başlıyordu ki olanlar malum.

özal ince ince orta asya türk devletleri ile planlar yapıyordu ki tasfiye oldu.

hadi bu ikisinin temel sebebi biraz olsun abd boyunduruğundan çıkmaya çalışmak diyelim.

rte nin bunlardan farkı bop eşbaşkanı olarak görev yaptı, libya operasyonuna destek verdi, ırak operasyonuna destek verdi.
bölgesel lider oldum havalarına girdi. esed 3 ayda düşer diye taahhüt verdi. başaramayınca uçuşa yasak bölge olsun, abd liderliğinde müdahele olsun vs. diye obama'nın eteklerini çekiştirdi. sonuç abd tarafından artık "beceriksiz" damgası yedi. ırak'ta tezkere geçmediği için bir kez uyarılmıştı zaten, ikincide üstü çizildi.

ne diyelim hayırlısı. inşallah ölmez-öldürmezler de olacakları görürüz.