bugün

sokacam lan 4-2-3-1 inize şimdi. Şu iki ön liberolu sistemi kim icat ettiyse götünde patlasın e mi. Yeter lan! Biriniz farklı bir bok sıcın ya! La fatih terim'i hiç sevmem ama görürsem biryerlerde sarılıp öpecem valla. Kahrolsun iki ön liberolu sistem, yaşasın 4- 4-2.

Tanım: çift ön liberodan asla vazgemeyiz demiştir.
--spoiler--
Hollanda yenilgisi sonrası Abdullah Avcı'nın evinde açık durumda Football Manager yüklü bir bilgisayara rastlandı.
--spoiler-- *
selçuk inan'ı geçtim, son dönemlerde iyi performans gösteren emre çolak gibi bir oyuncuyu takıma çağırmamıştır.
bildiğin küçük takım antrenörüdür. teknik direktör değildir, sadece antrenör. bugünkü maçta kameralara takılan her görüntüsünde bacak bacak üstüne atmış poz vermekte göründü kendileri.

3 veya 4.maç sonunda istifa edecek antrenördür.
Rotasyon yaptığı için kendisini destekliyordum ama artık bu kadarı da fazla arkadaş avrupada üst düzeyde oynayabilecek kapasiteye sahip selçuk inan kadroda yoksa, hem 2014 dünya kupası için hemde gelecek için şüphe duyarım.Sercan'ı, Tolunay'ı oynat sana kimse birşey demez ama Selçuk inan'ı ilk sıraya yazman gerek.Hollanda'ya kaybetmek zaten alışagelmiş durum önemli olan başka şeyler, mesela sercan'ın yerine emre çolak olabilirdi, artık bu işler içinde başka işler aramaya başlarım.
bir teknik direktör olarak kararlarına saygı duyulması gerekir. selçuk inan' ı oynatmaması bir galatasaraylı olarak beni de çok şaşırttı ama hollanda maçında sahaya sürdüğü kadro da fena değildi. rakip hollanda değil de estonya olsaydı çok rahat yenerdik ama hollanda maçında bu kadroyla fazla mücadele edemedik. olsun hocam biz senin taktiksel anlayışına güveniyoruz bu takımı götür dünya kupasına istersen arda-hamit-selçuk üçlüsünü kadroya alma.
galatasaray düşmanlığından dem vuran olmuş da bu adam hamit gibi formsuz ve halihazırda kötü oynayan adamı bek oynattı lan. gökhan gönül varken, robben orayı folloş etti de gene de oynattı. yersiz alınganlık yapmayın bence.
şahane bir oyun sistemini ortalama oyuncularla yakalamaya çalıştığı için şanssızlıklar sonucu hollandaya boyun eğen teknik adam.

bu taktikle ve rakibi süper analizle kesinlikle maç bizimdi fakat son vuruşlardaki şanssızlık bizi 3 puandan etti. arda nın ve umut un pozisyonları ile hamitin şutu daha sağlam ve emin olabilse, bu taktik şahane bir galibiyete gebe idi.
antrenör bile olamayacak derecede yetersiz bir adam.
demek ki neymiş: ibb yi idare etmekle milli takımı idare etmek aynı şey değilmiş.
bu gruptanda çıkmazsa milliler, bu adama yol görünür.
5 maçlık hazırlık kampından sözlük ahalisinin jose Mourinho ilan ettiği , dün kü hollanda yenilgisi ile itin götüne soktuğu teknik direktörümüz. Şu sözlükte yazarların görüşünün 180 derece değişmesi için 90 dakika bile kafi. Ne adamlığı kalmıştır , ne futbol zekası. Gören de tarihimizde ilk kez hollanda ya yenildik sanacak. Ulan fifa sıralamasında 35. Sıradayız , adamlar en son 3. idi. Deplasmanda oynadık ve herkes elini vicdanına koysun maç ortadaydı. Arda o golü atabilse ya da o siyahi oyuncu son anda topu çizgiden çıkarmasa ya da bizim kazmalar 4 kişinin arasında van persie ye o kafayı vurdurmasaydı , kendisi bugün burada kahraman olacaktı. Daha 9 maç var , son maç içeride hollanda. 8 maçı en iyi şekilde geçelim , sonra hollanda yı bir de istanbul da görelim.
skorseverler rıdvan ağabeylerinin de gazıyla vermişler coşkuyu...

ana eleştiri bittabi "selçuk neden yok, burak neden ilk 11 değil"

burada milyon tane eksi yiyoruz "bu kalabalık sahadaki dizilişi anlamaktan aciz neyin taktiği, neyin dizilişi" dediğimizde ama haklıyız.

hep tv'den maç seyretmenin acı sonuçları.

abdullah avcı türkiye liginde işleyen o sistemi milli takımda kullanmak istemedi. neden mi çünkü selçuğun 40 metreden diklemesine burak'ın koşu yoluna attığı toplar antremansız defans oyuncuları ve taktik cahili hocaların elindeki türk takımları yüzünden işliyor ama avrupa'da hele de hollanda gibi ekol ülkeler karşısında squash oynuyormuşsunuz gibi duvardan döner durur.

abdullah avcı kanatları işleyen bir milli takım arzulamış. net olarak belirtmek gerekirse zico'nun fenerbaçesine benzer bir takım oyunu kurgulamış kafasında ancak türk teknik adamı hastalığı zihine kanser gibi yerleşince zurna da zırtlıyor.

semih kaya'nın en arkada süpürücü olarak oynadığı bir diziliş ne yazık ki orta saha jurgusuyla net olarak çelişiyor.

1-5-3-1 gibi akıllara ziyan o dizilişle olmaz.

mehmet topal ve emre adeta stoperlerin tandemine girdiler dün gece. yani ön mön değil düpedüz libero/süpürücü oynadılar. sonra da 70 metre mesafeyi hücum için katetmeleri gerekti doğal olarak yapamadılar. umut'un insanüstü çabası ve arda'nın ilk yarıdaki oyunu da yeterli ol(a)madı haliyle.

tunay ve sercansa daha olmamışlar.

bize alex'in genç hali gibi bir oyuncunun önderliğinde 4-4-2 oynayacak bir takım lazım ama sol bek yok (hasan ali kaldırım berbattı dün gece aykut kocaman dışında beğeneni var mı diyordum varmış; abdullah avcı) stoper yok (özellikle semih galatasarayın da milli takımın da başını çok yakar bu gidişle) orta sahada oyunu kuracak ve topu forvet arkasına taşıyacak oyuncu yok, süratli ve isabetli orta kesebilen, adam geçebilen kanat hücumcusu hiç yok... ancak kanat savunucuları ile ileriye top taşımaya çalışıyoruz ki her devre ayrı bir oyuncu oynatmanız gerekir. ileride umut - burak veya umut - arda ikilisini forvet olarak değerlendirip ceza sahasnda minimum 2-3 oyuncuyla bulunmayı garantilemek lazım ama dediğim gibi yaklaşık 6 mevkie uluslararası standartta verim alabilecek oyuncu yok...

aylar önce

abdullah avcı'nın karanlık geleceği diye bir yazı yazdım. göreve yeni başladığı zamanlardı. o yazıda göreve geldiği gün sosyal medyada bol keseden "sabır göstermeli, zaman vermeli, dünya kupasına gidemesek de arkasında durmalı" laflarının ilk resmi maçtan sonra terse döneceğini yazdım...

münecim miyim?

hayır, ama elimizdeki jenerasyondan la liga'da ilk 4'e girecek bir takım çıkmayacağını biliyorum. abdullah avcı'nın da 3 ay içinde futbolcu yaratamayacağını düşünürsek sonuç sürpriz değil.

takımımıza başıan oğuz çetin gibi birileri musallat edilmemiş "taktisyen" bir hoca lazım. ben bahsettiğim yazıyı yazdığımda capello boştaydı ama rusya ile anlaştı. lucescu işini bırakmaz, löw ve mourinho'yu ise almak mümkün değil. ama illa ki bir alman veya yugoslav ekolünden antreman yaptırmayı bilen aynı zamanda taktik yönü kuvvetli bir yabancı hoca bulunmalı ve zarardan dönülmeli...

ilk gün söyledim "abdullah avcı ile olmaz" ateşin yakacağını kabul etmek için illa sobayı kucaklamak gerekmiyor. abdullah avcı ısrarı sürerse 2014 dünya kupasına da 2016 avrupa kupasına da gidemeyiz.

bu arada tekrar belirteyim selçuk - burak tercihini anladım ama yerine önerdiği sistemi de uygulayacak cesareti yok bu adamın. selçuk ve burak üzerine kurulmuş milli takım avrupa'da kepaze olur dün gene iyi kötü biraz hücum ettik hiç olmazsa.
gruptan çıkma şansını yitirmeden işine son verilmesi gereken Milli takım teknik direktörü. karşımıza çıkabilecek en zayıf Hollanda milli takımını deplasmanda yenme veya deplasmandan bir puan alarak gruptan çıkma yolunda büyük avantaj sağlama şansını yanlış oyuncu seçimleri ve değişiklikleri ile heba etmiştir kendisi.
vay vay! sayın futbol otoriteleri doluşmuşlar. tek maçta ipini çekme, kelle uçurma. futbol şeriatı. sebep net! selçuk. çok değil 4 ay önce hiddink'li milli takımı gördükten sonra dünkü oyunla ki ilk maçtır bu hatırlatırım, biraz olsun umutlanmak varken "biri siksin la şunu" tadında yaklaşımlar.

abdullah avcı şöyle düşünmüş olabilir mi mesela? mehmet topal selçuk'tan daha iyi bir kesici (aman allah'ım neler söylüyorum ben, topal adam mı?), emre de daha seri ve yine defasif anlamda daha iyi. mesela bir sonraki maçta selçuk ve emre bir arada oynayacaklardır. hatta bu maçın rövanşında da. sonra, hamit belki robben'le yıllarca oynadığı için daha mantıklı bulmuştur gökhan yerine onu oynatmayı ki gökhan son dönemde temposunu yitirmiş ve eski gökhan'dan uzak. ha hamit formsuz ama, denedi işte denedi!

ama ben bunların neden olduğunu biliyorum. tüm bu eşşeğin amına su kaçırmaların. çünkü milli takım hissiyatı yok! takımcılık hissiyatı var. eğer milli maçları bile takımcılık yaparak yorumluyorsak, bizden bir sike derman olmaz.

rahat bırakın hocayı. bir oyuncu yüzünden kellesini istemeyin hemen. tırnaklarıyla geldiği bu noktada lütfen birazcık saygı yahu birazcık saygı!
türk milletinin ve spor camiasının çok işler beklediği bir teknik adam. ilk başlarda çıkardığı kadrolarla takımcılık yapmadığı için tebrik edilse de sonradan onun da bozduğu belirtilmiştir.
Milli takımın başına geçene kadar çok sempatik bulurdum kendisini ama milli takımdan sonra çok itici gelmeye başladı.
aykutizm akımına kapılmıştır.
(bkz: abdullah avcı nın istifa etmesi)
hangi taktiksel anlayışla selçuk inan gibi bir futbolcuyu oynatmayıp da adı sanı duyulmamış izmandut gibi adamları oynattığını açıklaması gereken antrenör.
hollanda defansında williems diye bir arkadaş vardı o'nun üstüne bile oynamayı akıl edememiş kişi. hollanda eski hollanda değil doğru ama en azından tüm takımları aynı sistemle oynuyor. doğru abdullah avcı bir kaç ayda futbolcu yaratamaz ama şunu bilmeli şu an için türk futbolunun en formda oyuncusu olan selçuk'u oynatmamak hatadır. burada taktik falan yok. hamit galatasaray'da dökülürken robben'in karşısına vermek ise başlı başına hata. emre çolak'ın harika bir futbol oynarken çağırılmaması ise ancak gaflet uykusu diye açıklanır. van gaal'ın yaptığı ise tam bir hoca işiydi. son turnuvada dökülmüş takımdan sadece gerçek yıldızları alıp diğer oyuncuları etraflarına serpiştirdi. kötüydüler ama sahada ne yapacağını bilmekle bilmemek arasındaki farkı gösterdiler.
hollanda maçındaki taktik sistemi nedeniyle sınıfta kalmış teknik direktördür.

takım orta sahada iki pas yapamıyor. yetmezmiş gibi selçuk'u 90 dakika kulübede oturtuyor. gerçekten çok ilginç. taktik gereği oynatmadım açıklaması da skandalın ayrı boyutu.
söylentilere göre twitterda selçuk inan abdullah avcı'ya beni kıskanıyor demiş.
kulislerde selçuk inan'ı önümüzdeki büyük estonya maçına sakladığı konuşulan teknik direktörümüz.
estonya maçına "taktik gereği" kendisinden yoksun çıkarsak kazanırız.
görsel
futbol dehasıdır :
görsel