bugün

entry'ler (74)

aile vergisi

allahınızı severseniz vergiyle falan uğraştırmayın. gelelim meclise bi domalalım, siz de rahatlayın biz de. dolaylı yoldan sikile sikile bi hal olduk artık.

sözlük yazarlarının 2013 ekonomi öngörüsü

en hasta olduğum trip: ekonomimiz büyüyor.

dalyarak, ekonomin istediği kadar büyüsün, adaletli dağıtamazsan kalkınamazsın. bir gram ekonomik bilgin varsa eğer, büyüme ve kalkınma arasındanki farkı gözet. "yhaa yine yüzde 8 büyüdük" diyerek amaçsızca sevinme.

çok derin ekonomik analizlere, çok acayip araştırmalara gerek yok. sadece şu veri bile ne kadar "büyük" bir ekonomi olduğumuzu gösterir. yüzde bilmemkaç büyüyen o süpersonik ekonomik yapı içerisinde, memuruna "uydurma" enflasyon paketinden çıkartılan orandan daha düşük zam vermek... emeklisinden falan bahsetmiyorum.

hadi şimdi siktir git sevin ekonomi büyüyor diye. benim zerre sikimde değil ne kadar büyüdüğü. birtakım kimselerin, zümrelerin pastadaki payları artacak diye sevinecek değiliz.

edit: zam sürecini hatırlatırım. onu bile süründürerek verdiler.

yazarların büyük konuştuktan sonra başına gelenler

götünüzde patlaması ile sonuçlanır.

bu şehirde okuyanı siksinler (6 yıl o şehirde okudu)
bankacı olmam yea (2 yıl bankacılık yaptı)
memur olacak değilim ya amk (memur olmak için bankadan istifa etti)

artık hayatın terbiyesiyle beraber çok efendi, çok şirin bir insanım. ohoyyy yerim lan kendimi ben.

günün tek cümlelik özeti

olması gerekenin olma olasılığı olması gerektiğinden oldukça düşüktür.

ananı sikeyim ananı!

muharrem ince

kimilerince şovmenlik yapmakla suçlanan milletvekili. şöyle eleştiriler dahi gördüm "çok sıradan ve mahalle ağzıyla konuşuyor". tabi, karşısında her türlü plan, projesini bilimsel dayanaklarla destekleyen bir iktidar olduğu için böyle karşılanması normal. mahalle ağzının yakınından geçmeyenler tarafından yönetiliyoruz zaten. hay babanızın kemüğüne. eleştiri yapmak için bu kadar kasmayınız. renginiz belli, kendinizi yormayınız.

memurların vergi ödemediği gerçeği

komiklikler şakalar. esnafa ve sanayiciye çöken devletmiş. yemin ediyorum, böylesine bir zırva hiç duymadım. neden devamlı dolaylı vergiyle oyanayarak gelir elde edilir bilir misin? mesela götün yiyorsa kurumlar vergisiyle 1 puan oynarsın. yemez, dolaylı vergi yedirilmesi kolay bir vergidir. daha da önemlisi yansıtılması en kolay vergidir. yani esnafın, sanayicinin sırtına binmez, bize girer.

hah şimdi gelelim asıl mevzuya. önceki mesleğimden ötürü bir kredi dosyası incelerken bir kuyumcunun bilançosu geçti elime. ciro 3 milyon tl. ödenen vergi 20 bin tl. 100 bin tl kar göstermiş. yıl sonunda benden yapılan kesinti kaç tl idi sizce? 20 bin tl'ye yakındı. onun içindir ki bi siktir git. devletin kimi domalttığı ortadayken... ha, bir bilançoda da kasa hesabının alacak kalanı verdiğini gördüm mesela. oluyor yani bunlar. devletin esnafa çökmesi, sıkı denetimler falan...

allah ın yirmilik dişi çektirilsin diye yaratması

benimkiler yan yatıp içeri gömülmüş vaziyetteler. onlar olmasaydı iç dengelerim ne olurdu kimbilir. çok içli bir insan olmam da bu sebepten sanırım. kısacası aldırmayı götüm yemiyor.

24 eylül 2012 fenerbahçe trabzonspor maçı

ne hücum ne de savunma yapabilen bir takım. tempo sıfırın altında. fizik olarak bitik. sabote ediliyormuş gibi bir hava var takımda. alex-kocaman tartışmasından sonra özellikle bu durum artarak devam etmekte. takımda ruh bile yok. son yıllarda gördüğüm en ruhsuz fenerbahçe. içimiz sızlıyor. bala göte alınan 1 puan kısacası.

pes te sevgilisini yenen kız

lezbiyendir.

sevgilisini pideciye götüren erkeğimsi

damak tadını entelektüel bir sik gibi empoze etmeye çalışanların şaşıp kaldıkları olaydır. pide dediğin şey, adabıyla yapıldığında seni alır götürür. tabi senin pide ile ilgili aklında kalan fırın küreğiyse, bilemiycem. at kafaları, sanki her gün boğazda lüks restoranlarda balık yiyorlar. ne pidecisi ulan, dağa bile kaldırırım mangal için!

sokakta yürürken kızların götüne bakma alışkanlığı

(bkz: auto zoom)

insanı alıp götüren enstrümantal şarkılar

(bkz: camel) (bkz: stationary travveler)

http://www.youtube.com/watch?v=3PxSvLA5kJU

ekşi orospusunu ihbar kampanyası

vay amına koyim bu duyarlılık beni öldürecek. en çok vergi olayından etkilendim ben şahsen. mesela, cumaya gittim gelicem notu düşüp, fiş kesmeyen bakkal ve çakkal tayfası, esnaf beni daha çok ilgilendiriyor. hani bahsettiğimiz ahlaki çizgi üzerinden düşünürsek; bu ablamız genel geçer ahlak kurallarının dışında kalmış zaten. varsın vergisini vermesin. ama topluma göre tam da o ahlak çemberinin ortasında yer alan cağnım esnafımın vergisi ne olacak? ha, pardon sikiş yok, ahlaksızlık yok doğru.

20 lira hesap ödedi diye tantana yapan erkek

neye 20 lira ödediği önemli olan erkektir. örneğin ben kek almak icin 20 tl uzattığımda adam bana bozuk param olup olmadığını sormuştu. ben de 20 lirayı oraya bırakıp cüzdanın derinliklerinden bulduğum 1 tl ile keki alıp otobüse binmiştim. sonuçta 21 tl'ye kek almıştım mesela. sikerler adamı 21 liraya kek mi olur? zaman zaman haklı erkektir.

edit: düşündüm de haketmişim aga. otobüste serviste kek dağıtacaklarını bile bile niye kek alırsın mal!

fazla uykunun kafa yapması

kafaların en güzelidir. sonrasında kahvaltı hazırlamaya üşenip poaça almak vardır sırada. akabide mal misali bilgisayarda takılmak.

sadece aptallar 8 saat uyur

aptal olmaya razıyım, bi dirlik verin amk.

o nasıl kitap ismi arkadaşım. adam yüzüklerin efendisi demiş mesela. vuhuuu olaya bak. olasılıksız demiş lan adam. aptallar sekiz saat uyur, yok efendim mallar 9 uyur, 10-12 aralığı toptur, gerisinin ecdadını sikeyim falan diyerek bi yere varamazsın. okumuyorum seni. içimdeki devi uyandırırım yine de seni okumam.

tanım: kişisel gelişim kitabı. erdal demirkıran dünyanın en akıllı adamı olduğunu düşünüyordu en son, kendini aşmış bize sarmış. hadi bakalım.

hukuksal olarak sakıncalı olabileceğini öngörerek editledim amk. borumu lan 40 ta 30 hukuk yaptık kpss'de o kadar öngerelim.

19 eylül 2012 manchester united galatasaray maçı

ne maç ama!

öncelikle iddaa'da 4-6 gol oynadığımı ve kaçan gollere baktığımızda kendimi tutturmuş kabul ettiğimi belirtirim.

galatasaray mükemmel oynadı. bazen istatistikler çok yanıltıcı olabiliyor. ve hatta genel eğilim maç kaybeden tarafın daha çok topla oynamasıdır. ancak bu maçtaki istatistik bence yanıltıcı değil, çünkü karşında manu var. üstelik onların sahasındasın. bunun yanında direkten dönen toplar ve kaçan pozisyonlar... yazık oldu, en azından 2 gol atabilirdi. lan valla iddaa için demiyorum ekmek çarpsın.

dani geçen sene antep bakırcılar çarşısında geziyordu malum. şimdi old trafford'da bu özgüvenle oynaması gerçekten etkileyici. açıkçası beni şaşırttı. ama fazla özgüven başına er ya da geç bela açacak, bu da kötü haber. hamit toparlamış, melo hazır değil. selçuk zaman zaman kayboldu ama iyiydi. amrabat her zamanki problemini yaşıyor, 1 dakika patlayıp sonra 10 dakika yokolmak... ve defansa yeteri kadar yardım edememek. burak, ilk alındığında da belirtmiştim, sezonun galatasaray adına en kötü transferi. bir türlü beğenemiyorum şu adamı.

yarın fenerbahçem umarım benzer bir görüntü, farklı bir skorla haftayı noktalar.

ördeğe tecavüz eden bursalı

ördekle ciddi düşünen insandır. çünkü bir ördekle doggy styla yapmanın başka bir anlamını göremiyorum ben. ördeğin teşhisi de önemli gerçi. belki o yapmadı diyecek, belki rızamla ilişkiye girdim diyecek. delirttiniz lan insanları!

başlıkları alt alta okumak

(bkz: orhan gencebay ile bir ömür)
(bkz: namaz kılmayanların cennete gidemeyecek olması)

bu saçma başlığa yazmak istemezdim lakin elimde değil.

selçuk inan ın estonya maçında ilk 11 de olmaması

sik kafalıları ortaya bir bir sermiş olaydır.

3 sene önce. selçuk çok formda, orta sahada çok iyi işler çıkarıyor. ulan diyorum şunu keşke fenerbahçem alsa. tabi ki milli takımda yok o sıralar. ne hikmetse ülkesini seven güruh! gık etmiyor gık!

sonra egemen korkmaz. yıllardır en azından şu anki form düzeyinden yüksek mücadele etti trabzon'da. ve beşiktaşa transfer olunca hoooop milli takım. ve biz servet ve gökhan zan izledik uzunca süre. yurtsever kardeşler yine sessizlerdi ne hikmetse!

geçen sene, selçuk ile belki ligin en formda türk oyuncusu kimdi bilir misiniz? erman! sivassporlu erman. kaç gol atıp, kaç asisti var saymadım lakin ligi domine eden oyunculardandı. hem sağ, hem sol ayağını iyi kullanır, çok koşar, fişek gibi patlayıcıdır ve iyi pasördür. tabi sivasspor'da olduğu için pek ilginizi çekmemiştir. milli takım aday kadrosuna 45241341324 tane adam çağırılırken bu adam çağırılmamıştır ilk hazırlık döneminde. ah benim milli takım aşığı sevdaluklarım. sizin yine zerre sikinizde olmadı değil mi?

şimdi adam olun, mevzu nedir onu söyleyin?