bugün

Vaka i Hayriye.
AKP'lilerin bu mağduriyetin çok ekmeğini yediği o süreçtir. (bkz: 28 Şubat 1997) (bkz: 28 şubat)
O zamanlar ortalık çok kötüydü. her yer 'şeriat' diye bağıran gerici yobaz itlerle doluydu. TSK'nIn kısmen olaylara müdahale ettiği tarihtir.
görsel
görsel
görsel
görsel
günümüz türkiye'sinin temelinin atılmasını sağlamış bir süreçtir.

"Bu süreç olmasaydı, ne olurdu?"
işte bu soruya cevap bulamadım.
Günümüzde gerçekleşen pislik olayları gördükçe iyi ki yapılmış diyorum.28 Şubat doğrudur,az bile yapılmıştır.
Bir hükümet söz özgürlüğünü ne kadar kısmaya çalışırsa, ona o kadar karşı konur; bu karşı çıkış elbette açıkgözlülerce değil, iyi eğitimin, sağlam ahlakın ve erdemin daha özgür yaptığı kişilerce olur. Hakikat diye inandıkları görüşlerin, yasalara karşı suç olarak kabul edilmeleri kadar insanların hoş göremeyecekleri şey yoktur. Bu gibi durumlarda, yasalara nefretle bakmayı ve hükümete karşı elinden geleni yapmayı saygıdeğer hareketler olarak düşünürler.
Hani bin yıl süreceğidi.koduğumun Amerikan uşağı,islam düşmanı paşaları.
Sünni Müslümanların galibiyetiyle ve kemalistlerin daha nice seneler sürecek olan salya sümük ağlaşma ve yancılık dönemiyle sonuçlanmıştır.

Zulüm ile abad olunmaz...
Valla şu yeni nesil türbanlılari
Saçını örtüp başka yerlerini açanları

Yeni doğmuş bebeye bile şatafatlı mevlüt yapan türbanlı anneleri

Amerikalarda sürten Merve kavakçı kızlarını

Nişan düğün kına vs için milyarlarca parayı haybeye harcayan harcatan türbanlı kızları gördükçe

Açıkçası o 28 Şubatci gerçek "baş örtülü" ablalara teyzelere acıyorum

Yazık onlar okumak okutmak için mücadele verdi

Kimi kapalı olduğu için oğlunun yemin törenine alınamadı

Kimi baş örtülü olduğu için birinci çıktığı okuldan diplomasını alamadı

Peki ya neden

Koca bir hiic uğruna..
görsel
Sabetayist kemalist kurmay çetenin o dönem kedilere boğdurmaya çalıştığı aslan bugün hepsinden önde yürüyor.

Zoruna giden varsa gitsin götüne bengay sürsün.
üzerinden 22 sene geçmiştir.
28 şubat sonrası kimse gözaltında işkence görmedi..
kimse gözaltında kaybolmadı..
kimse cezaevinde ölümcül bir hastalığa yakalanmadı..
elbette bazı haksızlıklar ve despot uygulamalar yaşandı, yaşanmıştır (ve de bunlar akabenin bu kadar güçlenmesinin önünü açtı malesef.) ancak mağdur edebiyatı alanında doktoralı dinci kesim ve içi askeriye düşmanı ve cihangir solcusu dolu türk medyası bunları bire bin katarak anlattı, ballandıra ballandıra bitiremedi. akabenin bu kadar güçlenmesinin önünü açan da şüphesiz bu medya faktörüdür..
dinciler iktidarı ele geçirdi de ne oldu ?
ülke şu anda pek çok noktada (yolsuzluk rüşvet israf rekortmenliği, dudak uçuklatan günlük saray israfı, utanç tablosu dışa bağımlı türk tarımı, hiçe sayılan halk sağlığı, rant amaçlı hunharca katledilen doğa ve talan edilen doğal ve tarihi miras, çölleşme yolundaki türkiye, ihmal kaynaklı iş cinayetlerinde dünya ikinciliğini kapmamız, yabancılara teslim edilen sermaye, gülen cemaati gibi yılanların devlette oluşturduğu yıkım, akabe hükümetinin bop adı altında abd ile birlikte ortadoğunun karışmasına ve islamcı terör örgütlerine verdiği destek, surisinden zencisine afganından çekik gözlü adamlarına kadar binbir milletten insanın ülkeye doluşması.) dibi görmüş durumda.
ekonomik kaynaklar, medya, ysk, yargı dört elden kuşatıldı; insanlar satın alındı.
2002 yılında 71 yaşında sıradan bir yurttaş, kanser bir kadın, tedavisi geciktiği için normalden daha erken ölmüş. ak medya/ dinci medyası bunu bile 28 şubat 1996'ya bağlayarak sunmayı başarıyor.
peki ya şunu sormak gerek; akabe hükümetinin iftiralarla kumpaslarla hapse attığı, bu uğurda kimi bunalıma girip yaşamına son veren, kimi cezaevinde hastalanarak ölen o kadar insan ne oluyor ?
edit : unutulmaması gereken, 28 şubat sonrası yaşanan ve 12 eylülün yanında çok sönük kalacak olan (12 eylülün tümüyle haksız olduğunu da savunmuyorum.) gözaltı ve hapis cezalarının, çok büyük ölçüde hakedildiğidir. yargılanıp hapis cezasına çarptırılanlar, islamcıların abd destekli tehlikeli kadrosunu oluşturuyordu.. ismi bombalı suikastlerle anılan mirzabeyoğlu da bunlardan bir tanesi..
21. yüzyılda gülen cemaati gibi hükümetler eliyle palazlandırılmış bir yılanın devlette yarattığı yaklaşık 10 yıl süren bir yıkım ve bir sürü nahoş olay yaşadık.. "hakedene hakettiği şekilde muamele etmek." de işin gereği oluyor bu durumda.
sincanda yapılan kudüs şehitlerini anma gecesinde türk bayrağının indirilmesi ve hizbullah posterlerinin asılması ile başlayan irticai harekete vurulmuş darbedir.

Sorarsan türbanlı bacılarımız okullar, devlet kademeleri dersiniz kim bilecek?

Cahillik baki, partizanlık ve arapseverlik o yoz kafaların en fazla sığındığı enstrümanlardır. He deyin geçin.
karikatürize edilerek önemsizleştirilmemesi gereken süreçtir.

türk demokrasisi yine sınıfta kalmıştır. evet erbakan bir takım dini gruplarla yanyana gelmiştir ve bu devletin sekülerliğine şerh düşebilir lakin burada görev yargıda olmalıydı. asker bu işe hiç karışmamalıydı. eh, yargınız da askerin ağzının içine bakarsa olacağı bu olur işte.
doğum günü sürecim de olur aynı zamanda kendileri.
(#41086833).
Yağı bol bulunca götüne süren dincilere yönelik gerçekleştirilen süreçti.
Bu zamanlarda değeri daha iyi anlaşılıyor.
şu yeni moda türbanlılari gördükçe
keşke 28 şubat tam anlamıyla gerçekleştirilseydi diyorum..

cefasini o zaman ki kapali ablalar çekti
sefasını şimdiki parklarda götünu düttüren türbanlılar sürüyor..
görsel
siyasi manadaki en büyük yanlışlardan biridir ve demokrasiye aykırı bir süreçtir.

ülkedeki en büyük yanlış mıdır ?
tabi ki de hayır.

28 şubat'tan zarar görenlerin desteklediği 2 Temmuz'dan daha büyük yanlış olamaz.*
O zaman bu süreçten dolayı mahkûm olanlardan hâlâ 600 kişinin içeride yattığı söyleniyor. Tam 21 yıl olmuş.
Gücü eline alan dincilerin yaptıkları görülünce neden başladığı Ve gerçekleştirildiği daha iyi anlaşılan süreç.
bin yıl sürecek denmiştir ancak üç beş yıl kadar sürebilmiştir, bu milletin tohumunda iman var diyen Erbakan yine haklı çıkmıştır.
Ulkemizin utanc kaynagi olan rezil surec.

Bir ulke dusunun farkli giyiniyor, basini ortuyor diye binlerce ogrenciyi egitim ogretimden mahrum birakiyor, anadolunun en ucra kosesine dahi gitmis islami yasiyor diye bir lideri hal ediyorlar "sonrasinda da utanmadan kibris harekatinin ekmegini yerler"

Bu bahsettigimiz ulke gerici dedikleri osmanli degil, cagdas dedikleri turkiye cumhuriyeti.. zira gerici dedikleri osmanlidaki hristiyan, yahudi tebanin cogunlugunu biliyorsunuz.

Sonra ikna odalari denen vahset dolu karanlik 4 duvar arasinda kiz cocuklarina maddi, manevi zulmettiler. Yetmedi okullara girerken basindaki ortuye el uzattilar, kusturdugunuz kanda kusacaksiniz rahat olun.

Cok kinlilerdi, cunku sahiplerini seriatla yonetilen osmanli yuzlerce yil tokatladi.

Bizans tekfurundansa osmanli sarigini gormek yegdir diyen gayri muslim kadar olamadilar, mideleri kabul etmedi, islemis bir kere leslik.

bu ilerici tayfa kiz cocuklarinin basindaki bir ortuden korktu, bildiginiz 'korktu' ve okullara almadilar. evet simdi kizlar bir ulkenin cehaletini bitirecek insanlar diye nara atiyorlar.
Ne kadar komik oyle degil mi?

Sonucta 'Bu postmodern darbe yuzyil surecek' deyip universiteye sokmak istemedikleri kizlar, su an bogazicinden, istanbuldan, marmaradan,ituden,odtuden,gaziden el salliyor.
bin yıl sürecek diyenlerin yanıldığı süreç.

bugünlerde rövanş, çok feci alınıyor. çok.

ve o süreci yakından yaşayan, mağdur olanları gören,

onlarla birlikte üzülen biri olarak,

bugünleri seyrederken çok keyif alıyorum.
darbe değil,yapanların tabiriyle "balans ayarı"dır.15 temmuz'daki deneme 80 ve 60 darbeleri benzeri topyekün bir darbeydi.28 şubat daha farklıdır.