Ulkemin el sikiyle gerdege girmekten oteye gecemeyen ve solcu diye gecinen kisminin dis geciremedigi her basbakana " laiklige karsi bu adam hede hodoo, atam elden godoyoor, bu adamlar diktatorrr " diye kiliflar uydurarak gerceklestirdigi darbelerden biri. Ezani ozune dondurdu diye laik bir ulkede basbakan asildi evet, su solcularin elden gidiyoe diye gotunu yirttiklari laiklik, din ozgurlunu anlatan laiklik. Evet solcular bu ulkede basari elde edemeyince basari elde etme adina insanlari oldurdu, yillarca ataturkun adini kullanarak insanlari kandirdi ve tabi yine bi sikim beceremediler, kan akitmaktan baska.

Ruhun sad olsun guzel basbakan, bu millet sizin gibileri unutmayacak.
ülkenin tarihindeki kara lekelerden biridir. allah bu ülkeye zarar verenlerin belasını versin.
12 Eylül Darbesine kadar Hürriyet ve anayasa bayramıydı Kenan evren tarfından kaldırılmıştı.
(bkz: istiklal kahramanına suikast düzenletip asılmak)
Dikta yanlısı malum partiyle , üç beş paletli maşanın çabalarıyla ; bir demokrasi kahramanının , bir ülke sevdalısının idamına yol açacak yüz karası tarihi gün.

Allah bu zulmü yapanlara , bu zulümde parmağı olanlara ; inanışlarına , görüşlerine fırsat vermesin ; kahretsin.
ilginç olan, bu insanlık dışı ayıptan sonra türkiye'nin en özgürlükçü anayasası ile hak ve özgürlükler zirve yapmıştır.

ta ki başka bir darbeye kadar...
beyazıt'ta darbe sonrası askeri araçlar üstünde sevinen vatandaşlar:

görsel
bayramdır.
çekemeyen anten taksın.
görsel
Faşist dikta zihniyetli terör sevici parti Cehape'nin ve üç beş kafayı sıyırmış subayın önderliğinde ; demokrasiyle iş başına gelmiş bir iktidara darbe yapıldığı gün.

Allah bu zulme uğratanların iki yakasını bir araya getirmesin ; hoş getirmiyorda ; muhalefet localarında sürünüp duruyorlar!
darbeyi adnan menderes eylemleriyle çağırmıştır. karşımızda kendine oy vermeyen bir ili ilçe yapan adam vardı. karşımızda muhalif gazetelere kağıt mürekkep vermeyen bir adam vardı. karşımızda ülkeyi vatan cephesi ve diğerleri diye bölen bir adam vardı. daha yaptığı çok şey var. lakin öyle bir temiz anlatılıyor ki? elinde siyasi gücü sikinin keyfi için kullanan bir adam vardı.
Devrimin sonrasında ismet inönü ve chp grubu adnan menderes denilen itin asılmaması için çaba göstermiş ancak asılmasına engel olamamışlar.
ömer madra'nın 27 mayıs'ı değerlendirdiği radyo programı:

http://acikradyo.com.tr/a...7-mayis-darbesi-belgeseli
en büyük bayramdır, kutlu olsun.
devrimdir nokta.
Tam anlamıyla bir ihtilal. Beli kırılan tsk bunu tekrarlayacak kudrette değil artık.
ülkeyi amerika'ya peşkeş çeken menderes'e hak nikeliğinde şanlı bir ihtilaldir.

odunu bile aday koysam seçtirtirim diyen menderes'e seçtireceği dar ağacı son olmuştur.
Bugün hala tüm yönleri aydınlanmış bir olay değildir kamuya malolma anlamında. .
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1434385/ +

https://galeri.uludagsozluk.com/r/1434386/ +
27 mayıs hürriyet ve anayasa bayramımız kutlu olsun.
Dun vaktim olmadi yazamadim. Kendi teorimi dokecegim buraya. Kaynak gotum falan demeyin okudugum bir suru kaynaktan derledigim dusuncelerim.

Abd gozunde her kuklanin vaktinin doldugu bir gercegi vardir. Gorevini yapan kuklalar sahneden pit diye cekilir yerine baska kuklalar Gelir. Sanmayin ki bu kuklalar hep muhafazakar, hep anarsist veya hep milliyetci olsun. Halkin gozunde biri yukseltilir sessizce, sonra halk istemeden onu destekler bulur kendini. Turkiye hic solcu olmamistir mesela. Ataturk'un kurdugu chp dahi sol goruslu degildir. Zira alti okundan biri devletcilik bir digeri milliyetciliktir. Konumuzdan sapmayalim. Chp hukumeti tikandiginda 2. Dunya savasindan sonra ismet amerika ile gorusmeye basladiginda adnan menderes'in A'si yoktu o donemler. Sonra amerika ismet ile yapamayacagini anlayinca (ismet'in istekleri karsilanmadi) devreye biri sokulmasi gerekti ama nasil? Iste islam devreye girdi. Menderes allah'I kitabi aldi ve geldi. 1959'a geldiginde artik amerika'nin ona da ihtiyaci kalmamisti. Turkiye'yi biraz kendi haline birakip serpilmesini izlemek gerekti ki borc verebilsinler. Boylece turkes cikageldi. Ucak kazasindan kurtuldu menderes, 1959'daki ilk darbe girisiminden de. Ama (bkz: chasing rosvelt) kitabina gore Turkes'in amerika seyahatinin akabinde 'subay gorevlendirmesi'nden sonra istedigi darbeyi yapti koltugunu kazandi ve Menderes'i astirdi. Bu Cumhuriyet tarhinin en kara lekesidir benim gozumde. Muebbet verilseydi ama yine de asilmasaydi. Turk kafasinin siyasette bile nasil partizanliga calistiginin gostergesi.

Seni sevmem rahat uyu menderes.
Seni de sevmem sende rahat uyu turkes.
Türk demokrasi tarihinin kara lekesi; laikçilerin imalatı olan bu olay dünya tarihindeki en büyük demokrasi cinayetidir evet bu güruh 15 temmuzda da denedi ama bu sefer karşılarında asrın lideri başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan var dı.
1 başbakan ve 2 bakanın katledildiği, hain darbenin tarihi.

Bu katillerin vesayet rejimi ülkeye yaklaşık 50 yıl korku, baskı ve zulüm uygulamıştır.

Bugün bu hastalıklı zihniyet etkisiz hale getirilmiş ve ordumuz asli görevi olan vatan savunmasına odaklanmıştır.
Allah'a şükür.
Ekte bülent tanör hoca'nın iki anayasa adlı eserinde görebileceğiniz üzere türkiye'yi anayasanın ırzına geçip babasının çiftliğiymiş gibi yöneten bir adamın devrildiği darbedir.

hukuk devletinin canına okuyup siyasal kurumları işlemez hale getirirseniz askeri müdahale etmeye teşvik edersiniz. burada da detaylı olarak yazmıştım: #43026337

Ondan sonra vay efendim bana darbe yaptılar, neden yaptılar acaba. Sırf şu yaptıklarından dolayı bütün ömrünü hapiste geçirmesi gereken adam idam edildi diye badem gözlü oldu ya ona yanarım.

görsel
Ara sıra düşünürüm...

Acaba amerikanizm mi sömürgecilik ve casusluk konusunda daha kahpe, yoksa birleşik krallık tipi emperyalizm mi?

Ben bugün, ihtilâlin yıl dönümünde konuya farklı bir yandan bakmak istiyorum.

Bilirsiniz... bu konu açıldığında insanımız yine ikiye bölünür. Bir taraf menderes şöyle büyük adamdı, fatin rüştü zorlu böyle büyük adamdı, demokrasi şehitleri vs. Diye yangın yapar.

Diğer taraf vatanı amerika’ya sattılar, demokrasiyi perişan ettiler, 6-7 eylül, kore savaşı, en demokratik anayasa falan uzar da gider...

Ben doğrusunu isterseniz asılan vekilleri, menderes’i, madanoğlu’nu falan tartışmakta şahsen artık fayda görmüyorum. Hele ki bu saatten sonra.

Ben esasında artık 28 şubat’ı falan konuşmanın da anlamı kalmadığını düşünüyorum.

Çünkü biz bazı şeyleri anlamak istemiyoruz. Onun ötesinde işimize geldiği gibi anlamayı seviyoruz.

Benim bu konuyla ilgili tek söyleyeceğim şey fakir bir memleket olmak, aç gözlü halklar, liderler, toplumlarla yaşamanın bedeli salt refahsız ve acı çekerek yaşamanın ötesinde amerikan ve ingiliz emperyalizmlerinin altında toplumunun, milletinin ezildiğini, ezdirildiğini ve hiçbir şey yapamamış olduğunun farkında olmaktır. Bu hep böyle olmuştur.

27 şubat’ta böyle olmuştur, 12 eylül’de böyle olmuştur, hep böyle olmuştur.

ikiye bölündüğümüz bir konu olduğunda bayılırız birbirimizi kıyasıya hırpalamaya.

Dediğim emperyalistler de Bizim birbirimizi öldürmemize bayılır, tesadüf değil.

Çünkü ancak böyle bölebilirler.

Bu kancıklar bu memleketin toprağını ve insanını böldükçe inek gibi sağarlar.

Şimdi bir düşünün...

Siz sağılmak mı istiyorsunuz? Yoksa insan gibi yaşamak mı?

Birimiz ak, birimiz bok dedikçe; Birimiz silaha, birimiz bıçağa davrandıkça daha çok böyle 27 mayıs olur.

inanın, ne bir yöneticinin, ne bir askerin, ne bir imamın canı en sıradan vatandaştan kıymetli değil. Bunlar biz varız diye ekmek yiyorlar. Biz olduğumuz için Onların bir hayatı var.

Bunu anladığımız gün ne 27 mayıs olur, ne 12 eylül olur, ne 15 temmuz olur.

Yok, biz daha inançlıyız, biz daha mantıklıyız, biz daha demokratız, biz daha sağcıyız, biz daha solcuyuz falan hesabına bölünüp çatışmakta ısrar edersek bize herkes eşek gibi semeri vurur. Bu da o günlerden biridir.

Hem dışardaki şerefsizler vurur, hem içerdeki insafsızlar vurur.

Biz birlik olmadıkça kimse bizi adam yerine koymaz. Buna millet olmak istiyoruz.

Bize en büyük kötülüğü edenler bu gerçeği unutturanlardır.
Darbeden sonra madanoğlu'nun bir profesörler heyeti kurup onlardan yeni bir anayasa yazmalarını, profesörlerden oluşan bir hükumet kurmalarını istemesi fakat profesörlerin teklife yanaşmaması aslında bu ülkeyi cahillerin değil okumuşların yaktığının en büyük kanıtıdır.