bugün

ümit davala'nın saç modeli yabancı basında turnuvanın en kötü saç modeli seçilmiştir.
ÖSS'ye girdiğim sene düzenlenen kupa.
(bkz: öss 2002)

Kupa güney kore ve japonya'da düzenlendiği için maçlar öğleye doğru oynanırdı. Tam öss öncesi başladığı için bir çok öğrenci gibi bende öss'ye çalışacak yerde, bu maçları talip etmiştim. sonuçta brezilya kazanmıştı kupayı ama final'in en iyi çıkış yapan takımları şüphesiz türkiye ile güney kore olmuştu.
(bkz: bugün 7 yaşında)
izlemek için okula gitmediğimiz, derslerde canlı skor veren arkadaşların yeniyorsak öpmek, yeniliyorsak dövülmek istendiği zamanlardı. ondan sonra da hiçbir zaman zevk vermedi zaten dünya kupası.

bu kupa iki gol ile zihnimde yer etmiş, uzun süreli belleğime kendini kazıya kazıya yer edinmiştir:

1. hasan şaş'ın brezilya'ya sol ayakla attığı gol.
2. ilhan mansız'ın altın golü.
istanbul'dan yürüyerek yola çıktığım, teknik aksaklıklardan dolayı turnuva bölgesini teğet geçtiğimi aynı yöne gidip tekrar türkiye'ye edirne'den giriş yapınca anladığım, bu sebeple dünyayı ikinci turlamamda ulaştığım, hiçbir vesait kullanmadan az önce vardığım turnuva. yetişemedim ama olsun.

izlenimlerimi aktarayım:

- japonlarla konuştum haberler iyi. 3. olmuşuz.
- halk normal yaşamına dönmüş
finalleri 31 mayıs ve 30 haziran 2002 tarihleri arasında güney kore ve japonya'da gerçekleşmiştir (17. dünya kupası).
saat farkından dolayı türkiye saatiyle öğlen 12.00'de oynanan macları unutmayacagım, senegal'i ilhan mansız'ın goluyle elediğimiz maçta klaksonlarla uyandığım; yarı finalde pisi pisine elendiğimiz biz türkler için unutulmaz dünya kupasıdır.

(bkz: şenol güneş)
bazi futbolcularin ilginc sac stilleriyle dikkat cektikleri turnuva.

http://copawriters.files..../2009/10/ronaldo-2002.jpg
http://www.bbc.co.uk/live...4/02/footy_haircuts/4.jpg
http://newsimg.bbc.co.uk/.../jpg/_44389675_brazil.jpg


edit: aman tanrim umit davala'yi nasil unuturum!
sabahın 9'unda kalkıp maç izlediğimiz dünya kupasıdır. daha gözümüz açılmadan gol atmışızdır.
(bkz: 13 haziran 2002 türkiye çin maçı)
ayrıca turnuvada ne kadar çekik varsa,* * * hepsiyle oynayıp, yendik.
türkiye'nin japonya, senegal ve güney kore'yi yenerek dünya üçüncüsü olduğu kupadır. karşılaşılan tek dişli rakip brezilya'ya 2 maç da kaybedilmiştir. gruplarda kosta rika'yla da berabere kalınmıştır, pozitif midir negatif midir bilemedim.

üçüncülük üçüncülüktür, başarı başarıdır... fakat her elenmede, her kupaya gidemeyişte "2002'nin üçüncüsü gidemiyor bak sen" hede hödösü de sıktı artık. neymiş efendim, honduras varmış güney afrika'da biz yokmuşuz... ulan dünya üçüncüsü olurken kimi yendin sanki?
türk milleti için tadı damaklarda kalan ve ilhan mansız'ın altın golüyle coştuğumuzu hatırladığım dünya kupasıdır. kupanın sahibi ise brezilyadır.
unutulmaz dünya kupasıdır. hiç unutmam, "yarı finalde brezilya'yı geçebilseydik eğer, biz bu almanya'ya finalde en az 3 atardık" diye düşünürdük, düşünmüştük o zamanlar.
ne kadar iyi takımmışız, kendimize güvenimiz varmış meğer o zamanlar.
oysa şimdilerde, bosna hersek, ermenistan'ı geçip dünya kupasına bile katılamıyor, almanya'yı dünya kupasında tv'den hayran hayran izliyoruz.
(bkz: 2002 dünya kupasını unutamamak)
2010 dünya kupasını görünce harika bir dünya kupası olduğunu hissettirmiş dünya kupasıdır. her ne kadar kahvaltı saatlerimizde oynandıysa da maçlar 2002 dünya kupasının tadı başkadır. vuvuzelasız heeeeyy ariinngo* tezahüratlı dünya kupasıdır.
aklıma hep ikinci turda japonya, çeyrek finalde senegal karşımıza çıkmasa acaba ne yapardık sorusunu getiren dünya kupası.
2006 dünya kupası ve 2010 dünya kupasından çok daha zevkli geçen dünya kupasıdır.
şenol güneş'in elindeki malzemeyle en iyi verimi aldığı organizasyon.
lgs'ye girdiğim sene düzenlenen turnuvaydı lgs'ye hazırlanmak yerine maçları izliyorduk .hatta kosta rika maçı ben sınavdayken başlamıştı ilk yarısını izleyememiştim ilhan'ın attığı golü daha maçın başında tahmin etmiştin hakan her gol kaçırdığında merak etmeyin ilhan oyuna girecek uzatmadada olsa o golü atacak dedim ve dediğim çıktı.
(bkz: hayal meyal hatırlıyom) güzeldi.
aslına bakılırsa türkiye a milli takımının elinden kaçırdığı en büyük başarıdır.

bakın elden kaçırdığı diyorum, tabii ki 3. olmak en büyük başarımızdı şayet şampiyon olmak içten değildi. zamanının brezilyası belki de tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşıyor olsa bile, bizde ki şuan olmayan ruh her şeyin üstesinden gelebilirdi.

tabii ki sadece ruh değil, futbolcularımızın başarı ve azmi, uyumluluğu gibi çok önemli etmenler de vardı.

belki karşılaşılan rakiplerde kolay lokma oldu bizim için fakat unutulmamalıdır ki kimse oraya şans ile gelmedi. *
bize bir 2002 dünya kupası daha lazım.

aslında 2002 değil de 2014 dünya kupası da olabilir.

abdullah avcı'ya biraz sabredelim, güzel günler göreceğiz.
saat farkı dolayısıyla sabahın sekiz buçuğunda yazlıktan takip ettiğim turnuvaydı.
ilkokul 2 deydim zamanlar yüzümüzü kırmızı beyaza boyardık.maçları sınıfta izlerdik hey gidi günler ...
brezilya'nın şampiyon olması çok doğaldı ki o brezilya olmasa rahat final oynardı türkiye. adamlar nankatsu gibiydi lan, ronaldo, rivaldo, ronaldinho, r.carlos, cafu...
ronaldinho'nun david seaman'i fena avladığı frikik de akılda kalanlardandır.
kupadaki ilk sarı kartı fransız petit görmüş olup, son golü de brezilyalı ronaldo atmıştır. * *