bugün

trabzonsporun anorthosis gibi bir köy takımına elenerek şampiyonlar ligine katılamamasının baş sorumlularından biri olan eski kaleci, teknik direktör.
türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi kalecilerinden biri.trabzonspor'un ligin mına kodugu yıllarda 15 yıl kaleyi korumuş eski kaleci.hatta en iyisi de denilirse mübalağa olmaz.milli takımımızı 2002 dünya kupasında 3. yapmış bir teknik direktör o.doğrularıyla ya da yanlışlarıyla farketmez.
özcan deniz imajıyla tartışmalara noktayı koymuş teknik direktör...(bkz: 2002 dünya kupasında şenol güneş'in imajının tartışılması)
türk milli futbol takımının dünya 3. olduğu yıl teknik direktörlüğünü yapmış kişidir. trabzonspor'un 6 şampiyonluğunda da kalesini koruyan isimdir. türk futbol tarihinin en uzun süre gol yemeyen kalecisidir. aslen trabzon sürmenelidir.
futbola forvet oyuncusu olarak başlayan daha sonra takım antrenörünün "şenol kaleci yok lan kaleye geç" demesiyle efsane olan futbolcu,teknik direktör...*
bir dönemde antalyaspor'un teknik direktörlüğünü yapmıştır...
kendisiyle kanal 1 muhabirinin yaptığı röpörtaj sonrası, 2002 dünya kupası'nda milli takımımız kendi kendine 3. olduğuna kanaat getirdiğim, hiçbir katkısı olmadığına kesin karar verdiğim kişi.
şenol güneş, 1952 yılında trabzon da dünyaya geldi. fatih eğitim enstitüsü mezunu olan güneş, futbola erdoğdu gençlik; te başladı. daha sonra trabzonspor amatör takımına transfer oldu ve buradan da sebat gençlik * e transfer olarak profesyonel oldu. 1972 yılında da trabzonspor a transfer olan güneş, tam 15 yıl trabzonspor ;un kalesini korudu ve burada 6 lig şampiyonluğu, 5 türkiye kupası, 4 başbakanlık ve 7 cumhurbaşkanlığı kupası gördü. şenol güneş futbol oynadığı dönemde bu başarıların yanısıra 1975-1987 yılı arasında milli takımın formasını 3 ümit, 31 a milli olmak üzere 34 kez giydi. hakkında yapılan onca eleştirilere rağmen türkiye a milli futbol takımı nın hemen hemen her rekorunu kırmıştır. çok mütevazi bir kişiliktir.
trabzonspor'un şampiyon oldugu senelerde, normal maçta giydiği eldivenler yıpranmasın diye antrenmanlarda, zonguldak maden işçilerinin eldivenlerinden giymişliği vardır.
tüm eleştirilere rağmen milli takımı dünya 3.sü yapmasına karşın yine de çokbilir yazarlarımıza yaranamayan, trabzonsporun kalesini koruduğu dönemde 1112 dakika (12 maç ve 32 dakika) gol yemeyerek türkiyede kırılması imkansız bir rekora imza atan gelmiş geçmiş en iyi türk kaleci ve şu an teknik direktör. (bu alandaki dünya rekoru 1142 dakikayla italyan kaleci dino zhoff'a aittir.)
kaleciliğine yetişen neslin izleyip de hayran olduğu, hatta bu hayranlıklarından ötürü çocuklarına adını verdiği idol bir kişiyken yalnızca teknik direktör olarak tanıyan 20'li yaşlardaki futbol takipçilerinin ise teknik direktörlük konumunu sorgulamaktan kendini alıkoyamadığı, başına geçtiği takımlarda anca bir moral verici ağabey olarak gördüğü bir kişidir. yerel ve ulusal olarak bağlı hissettiği iki camia * * dışında üst düzey bir teknik direktörlük tecrübesi bulunmamaktadır. * *
trabzonspor un yanısıra boluspor, antalyaspor ve istanbulspor da da görev yapmıştır.
futbol ve teknik adamliginin yani sira sosyal bilgiler ogretmenidir.
hurriyetin haberine gore bugun itibariyle guney kore birinci ligi'nin iddiali takimlarindan fc seoul'le 3 yillik sozlesme imzalamis turk teknik adam.
dünya kupasının meyvelerini üzerinden dört yıl geçmesine rağmen, yemeye devam eden teknik adam. kendisine kore'de başarılar dileriz.
dünya kupası üzerinden dört yıl geçmesine rağmen türkiye de unutulan ancak güney kore de unutulmayan başarılı teknik direktör. yeni sözleşme imzaladığı takımında (bkz: fc seoul) eski trabzonspor lu lee eul young da forma giymektedir.
Artık yaştanmıdır bilemiyorum dünya kupasında hakandan vazgeçmemekte ısrar edip sinir stres ve sanırım rakipler konusunda da şanlıydık ki bu şekilde Dünya 3.sü olan bi takımı yönettim ben havasında edasında allah yolunu açık etsin.
boluspor'un 2.lig'e düştüğü sene boluspor'un başında olan teknik direktör bu yüzden bolulular şenol güneş'ten pek hazzetmezler.
Türkiye' ye döndüğünde bulunduğundan daha üst bir konumda çalışmayı arzuladığını vurgulayan "Trabzonspor olur mu olmaz mı bilemem. Trabzonspor benim kulübüm, ben Trabzonspor' um. Gel dediler geldim, git dediler gittim. Kore' ye gidence telefon açacağım 'Daha gideyim mi?' diye" şeklinde demeç veren hocamız.
türkiyede hakettiği ancak maalesef göremediği ilgiyi güney kore de gören, başarılı olacağı takdirde * bazılarının yine mazeret uydurup çok şanslıydı, kolay lig, bende olsam yapardım yorumları ile süslenecek, türkiye futbol tarihinin gelmiş geçmiş en kariyerli ve karizmatik * hocası.
1978-1979 sezonunda trabzonspor kalecisi iken 1112 dakika gol yememiştir ve bu alanda bir rekor sahibidir.
fc seul ile anlasmis olan eski milli takimlar teknik direktoru.
kazım koyuncunun vefatından sonra gerçekleştirilen törende söylediği sözlerden sonra, hrant dinkin katledilmesinden sonra dink in evine taziye ziyaretine giderek içimde tarifsiz bir sevgi oluşturmuş adam gibi adamdır.
örnek alınması gereken insan.
bir röportajdan,
-Dünya 3.;sü olduk. fc Seoul e gittiniz. Hep güneş doğudan doğdu, güneş doğduğu yerde gibi başlıklar atıldı gazetelerde.
- Ben şimdi daha yakına gittim. Oradan nasıl doğuyor merak ettim. Ben sana açıklayayım niye öyle. Bilmiyorsunuz işte. Güneş doğudan doğar, ülkenin doğusu Trabzon sayılır. Oradan doğduk batıya geldik. Batıda batıyoruz. Tekrar doğuya. Daha doğudan doğacaksın. Ben orada bakıyorum güneş sabahları nasıl doğuyor. Biliyorsun güneş doğar ve battığı zaman yıldızlar çıkar. Ama güneş gene doğunca yıldızlar gene yok olup gider.
-Hocam her sohbetimizde aslınızı hiç inkar etmezsiniz ve açık açık söylersiniz. Yaşadığım hayat budur dersiniz.
-Gurur duyuyorum. Yani bizim doğduğumuz yer belli. Sıkıntı gördük yani. Çocukluğumdaki o mutluluğu yakalayabilsem? Bugün servetin olsa onu yakalayamazsın. Kim deniz kenarında tenekenin üstünde midye pişirip yiyebilir. Tertemiz denize girerken mutlu olabilir. O denizi bile bulamıyorlar şimdi. Küresel ısınma oldu, dünya nereye gidiyor. Çocukluğumda o kadar mutluydum ki ama haberim yoktu. Diyordum ki ya okuyamıyoruz, elbise alamıyoruz, imkanlarımız yok, aç kalıyoruz filan derken, mutluyduk çünkü doğanın içindeydik. Doğanın zenginliğini kullanıyorduk bugün o ekonomiye rağmen o saflığı o temizliği o güzelliği bulamıyoruz. Ne yediğimizin yemekte, ne soluduğumuz havada temizlik yok. Karadeniz;de sahil yok. Benim çocukluğumda kumda oynuyordum. Geçen sene gittim ilk defa Rio;ya aynı kum orada vardı. Benim çocukluğumda olan kum şimdi yok ama Rio sahillerinde duruyor. Adam güzel olan şeyleri koruyor. Biz gülün dikenini saklıyoruz, yapraklarını atıyoruz. Yaptığımız iş o.
adam gibi adamdır, kazım koyuncunun vefatı sonrası kampı terkedip cenazeye gitmiştir, her fırsatta sağduyu çağrısı yapmıştır, dünya 3. olduğumuz dönemde kendisi için hıncal uluç'un karizmasız, hacca gider gibi bir takım elbise giyiyor sözleriyle aşağıladığı bu insan kendisine tek bir cevap vermemiş, her fırsatta basının kendisinden beklediği sansasyonel açıklamaları reddetmiş, sürekli fair-play çağrısı yapmış, insana değer vermiş bir öğretmendir.

fanatik gazetesinden futbolu takip edenlerin anlayamayacağı bir insandır, teknik adamlığını beğenmeyebilirsiniz, oyuncu değişikliğini yanlış bulabilirsiniz ama adamlığı konusunda yorum yapamazsınız, dünya 3. olduğumuz dönemde asla kendisini ön plana çıkarmamış, aldığı para tartışılır olmuştur, oysa 3. sınıf yabancılar fenerbahçe'den, beşiktaş'tan, galatasaray'dan milyon dolarlar alırken sorun olmuyor, dünya 3. olan bir takımın hocasının aldığı 100.000 doların lafı yapılıyor, niye çünkü sizden değil, kokteyllerde boy gösterip ona buna sataşmıyor, gazetecilerle kirli ilişkileri yok, sıradan bir yaşantısı var, dünya 3. olan takım türkiye'ye döndüğünde sunay akın'a verdiği yemek sözünü gerçekleştiriyor ilk olarak, kendisine hakaret edenlere cevap dahi vermiyor.

sunay akın'ın anlatımıyla kendisi dünya 3. olduğumuz dönemde türkiye'ye döndüğünde sunay akın'ı arayıp yemek borcunu ödemek istediğini söylüyor ve iki aile yemek yiyorlar, yemekte futboldan bahsetmiyor, edebiyattan sanattan bahsediyor, türk aydını için de bir çift sözü var güneş'in : "aydın ışığı insanların gözüne değil önüne tutmalıdır, türkiye'de aydınlarımız ışığı genellikle gözümüzün içine tutuyorlar"

türkiye'ye layık değildir, fatih terim bizim layık olduğumuz teknik adamdır, bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. isviçre maçı sonrası çıkan olaylar ve fatih terim'in basına yansıyan görüntüleri acaba trabzon'lu şenol güneş'e ait olsaydı ne yazardı bu satılmış kalemler onu da merak etmiyorum, tahmin edebiliyorum.

isterseniz nasıl bir adam olduğunu bir de trabzonspor'lu bir kardeşimizin kaleminden dinleyelim:

--spoiler--
Evet arkadaşlar bu gün tesislerdeydik!..

Sabah okula gittiğimde kararlıydım bu gün idmana yarında maç biletlerini almaya ikna edecektim arkadaşlarımı.Sabah konuyu açtığımda
doğrusu hiç beklemediğim bir karşılama ile karşılaştım sanki herkes
bir şeyin farkına varmış ve bu büyüye kapılmış trabzondaki dondurucu
havaya rağmen öylebir istekle karşılaştım ki içim ürperdi neden
çarşamba yapamadık bu kalabalığı dedik..Ve yokuş aşağı tesis
yürüyüşümüz başladı..

idman sahasını bilenler için konuşuyorum;idman sonu veya başı sahanın
çok daha yanına yaklaşmak mümkündü nedense bu idman da yasak
vardı..Bizde taraftarın idman izleme yerinden biraz uzakta olsa
tezahürata başladık..Lalalalalalalala laaaaaaaa laaaaaa TRABZON

Birazdan güvenlik görevlileri geldi ve gazetecileri çıkarmaya
başladılar biz şaşkındık çünkü idmanı bitirmeye kararlıydık..Tam bizi
çıkartmak için gelmişlerdiki saha içinden bir ses duyuldu!! ''Oğlum
onlara dokunma!!..BIRAK ben ilgileneceğim'' Evet inanılması güç bizde
dona kaldık taki sessin sahibini görünceye kadar tahmin etmesi zor
değil ŞENOL GÜNEŞ'ti bu evet.. ŞENOL GÜNEŞ!...

idman boyu bağıracaktık ve Şenol hocam başta olmak üzre yoğun
tezahürat ediyorduk ki (Kıpkırmızı bir halde heryerimiz
titiriyordu)Şenol hoca yine sahnedeydi:''UŞAKLAR!!..Ne işiniz var
burada birde bize sahipsiz derler(gözleri dolu dolu olmuştu)..

Gelin anlaşalım şimdi gücümüzü ekonomik kullanalım cumartesi size
benden çok görev düşüyor..Haydi göreyim sizi.Her attığımız golde daha
gür ses istiyorum'' Hepimiz Şok olmuştuk Dünya üçünsülüğünü bize
getirmiş olan ve adam gibi adam söylevinden çok daha fazlasını hak
eden bu adama bir kez bir kez daha hayran kalmıştık..

Şimdi söyleceğim şeyle artık bu kadar olmaz diyeceksiniz bir güvenlik
görevlisi elinde kocca bir tepsiyle bize geliyordu..Plastik bardakta
15 çay vardı..Görevli:''Bunlar Şenol Hocamdan üşütmesin çocuklar
dedi''
işte o an kendimi çok küçük hissettim sanki bir toplu iğne kadardım
arkadaşlarımın yüzüne baktığımda herkesin gözleri dolmuştu..

Belkide hayatımızın en lezzetli çaylarını içip içimiz ısındı(Hava ne
kadar soğuktu inanamayabilirsiniz..)idman bitti ve takım bizim tarafa
yaklaşıp alkışladı..Biz bordoooooooo onlar ise Maviiiiiii bu üç kez
oldu ve herkes evinin yolunu tuttu.

iNANILMAZDI...
--spoiler--

güneş hala doğu'dan yükseliyor..
Kesinlikle Türkiyenin gelmiş geçmiş en iyi kalecisi. Adam gibi adam olma niteliğinin en çok yakıştığı kişidir.