bugün

Güzel Derbi Hatıraları

istanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumu'ndaki, "Beşiktaş - Fenerbahçe" maçı belki de iki açıdan çok önemliydi... Birincisi, e-bilet uygulamasının başlaması yönünden saha dışı durumlar açısından önem arz ediyordu. ikincisi de, saha içi olarak, Fenerbahçe'nin kazanmasıyla şampiyonluğunun resmi olarak ilan edilmesiydi... Derbi maç Sow'un ve Motta'nın ilk yarıda attığı goller ile 1-1 ile berabere sonuçlandı. Böylece Fenerbahçe, şampiyonluğunu resmi olarak ilan etmeyi önümüzdeki haftaya bırakmış oldu ve Beşiktaş da ligin ikinci sıradaki yerini perçinlemiş oldu. Lakin benim için bu maçın sadece üç önemli ve unutulmayacak durumu olmuştu. Onlar da şöyleydi...

Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic'in bir taç atışı sırasında atışı kullanacak Gökhan Gönül'e "atışı oradan değil bu taraftan yapmalısın" diye uyarıda bulunması, bu uyarıyı ciddiye alan Gökhan Gönül'ün gülerek taç atışını hocanın gösterdiği yerden kullanmak için oraya hamle yapması, buna karşılık Bilic'in Gökhan Gönül'e sarılarak şaka yaptığını söylemesi ve Gökhan Gönül'ün bu espiriyi gülerek karşılaması...

Topun hakem atışıyla önüne bırakılmasını kalecisine iki vuruşta veren Dany'nin kural hatası nedeniyle kaleyi cepheden gören bir yeden kazanılan serbest vuruşta, Fenerbahçeli futbolcuların bu avantajı "centilmenlik" gereğiyle kullanmayarak, Caner Erkin'in topu auta ayak içiyle atması çok kaliteliydi...

Maç sonunda Beşiktaş antrenörü Slaven Bilic'in verdiği röportada; "Fenerbahçe sadece iyi bir takım değil, gerçekten iyi insanlardan ve iyi karakterlerden oluşan bir takım" diyen bu sözleri derbi gecesinden arta kalan üçüncü güzelliğin sonuncusuydu...

Türkiye'de yıllardır derbi karşılaşması denildiğinde; tribün kavgaları, küfür ve kötü sözlerin yanı sıra saha içinde futbolcuların birbirleriyle yaşadığı gerilimli dakikalar , kavgalar ve saha dışında kulüp yöneticilerinin ve antrenörlerinin yaşadığı atışmalar hep aklımıza gelen ilk durumlardı. Ancak bu sefer yaşadığımız bu unutulmaz güzel olaylar, bir nebze olsun biz futbolseverleri gerçekten mutlu edecek olan durumlardı.
Kisaca galatasaray'in isine yarayan mac oldu.
fenerbahçe' nin bilerek yüklenmedigi, beşiktaş' ın hakemle boğuştuğu maçtır.
ama iki takıma da helal olsun böyle dostluk içinde maçlara hasret kalmıştık. caner in ve bilic in hareketleri maça değer katan.hareketlerdi. o değil de bütün olan galatasaray' a oldu be.
caner'in gol yapabileceği bir serbest vuruşu verilme şeklinin adaletsizliğine inat direk dışarıya doğru gönderdiği

pozisyona sahne olan maçtır.

özellikle derbilerde bu tür hareketleri özler olduk.

ve beşiktaş tribünlerinin aziz yıldırım diye bağırması bu ülkede başka büyük bir hadisedir.
fenerli bi abimizin alın terini hiçe sayarak, 'biz maçı verdik yeaa' diye rererö yaptığı maçtır. kendisine göre golün geleceği 10 dk öncesinden belliymiş. anlamlandıramıyorum. zira beraberlik ne bize ne de fenere yaramıştır. akıl gerçekten yaşta değil başta. insanlar konuşuyor ama boş. keşke ağızlarını oynatmanın konuşmak demek olmadığını bilselerdi.
slaven bilic dolayısıyla ilk defa besiktasi kıskanıyorum.bizler bu ülkede hep kötülerle karşılaştığımız için iyin olacağına ümit vermeyip karalar bağlıyoruz.Adam sade bir vatandaş gibi taraftar arasına girip maç izleyebiliyor,maç kıran kirana geçerken gokhan gönüle küçük bi espiri yapıp hepimizin yüzünü guldurebiliyor. Yani futbolun bir oyun olduğunu oyununda iki tarafında mutlu etme amacı olduğunu bize öğretiyor.Helal olsun bu adama inşallah en kısa zamanda Fenerbahçeye gelirde uzun yıllar hizmet eder.
dostluğun kazandığı karşılaşmadır.
Türkiye'nin gerçek derbisi olmasının (2000den sonra basının taraftar sayılarını baz alıp uydurduğu saçma derbi gibi değil yani) yanı sıra gerçek anlamda futbol denen oyunun sergilendiği maçtır.
Yapacak fazla yorum yok maç adına.
Fenerbahçe ileri üçlüsünü bir kaç kez iyi kullandı, onun birinde gol geldi diğerinde tolga ve dany başarılı müdaheleler yaptı.
Halis özkahya'ya diyecek bi lafım yok. Dany'e gösterdi kartın kuralını kendisi net şekilde açıklayabilirse adam değilim. Zaten ondan sonra caneR'in "hoca vereceğin kararı sikeyim" diyerek topu doğrudan auta atması maçın güzel anlarındandı.
Bizim adımıza rakibine kendi sahanda şampiyonluk kutlatmamak, sonrasında saha içinde halis'e yenilmemek adına şeref mücadelesine dönen oyun, 10 kişiyken defalarca ayağımıza gelen galibiyet şansını tepmemiz akıllarda kalacak bu derbiden.
Karagümrüklü ve ismail'in gördüğü kartlar da sıkıntı yok ama bize gösterdiği sertliği rakibe göstermedi katil. Net şekilde kararlarını fener lehine kullandı hep.
iki takıma da geçmiş olsun.
MAçın kazananı: Hala ölmediğini gösteren adamlık (adamlık kelimesinin soyadı da bilic'tir)
kaybedeni: Halis özkahya. Bugün biz fenerle berabere kalıp, halis'e yenilmedik.iki takımı kutlarım.
Maçın en güzel anı Olarak da bilic'in gökhan'a geç yerinden kullan diye uyarıp gökhan bunu ciddiye alınca "gel la şaka yaptım" tarzı sarılması diyorum.
Şampiyon olmasak bile...

EDiT: Maçın hiç bir anında "aziz yıldırım" diye tezahürat yapılmamıştır. Hürriyet'in asparagaslarına inanmayınız efendim.
Zira beşiktaşlılar balık hafızalı değildir. 10 sene öncesini unutmaz.
Saygılar.
görsel
görsel
bjk 10 kişi kaldıktan sonra bile, ortasahadan defansına pas veren fb'li oyuncuları görünce 'beraberliğe anlaşmışlar' dedim. fazlaca pozisyon oldu ama bir takım gol atsa, diğeride atardı diye tahmin ediyorum. bunun gs ile ne kadar alakası var, politika ile ne kadar alakası var yoksa fb kupayı kendi taraftarı önünde mi kaldırmak istedi bir fikrim yok. fakat gs ile aramızdaki* puan farkının 2 olması, 1 olmasından çok farklı değil. dolayısıyla gs lilerin ağlaşmasına anlam vermek zor*.

mutlu eden olaylar;
-maça ilginin az olmasını çok taktir ettim ben şahsen, e bilet uygulamasına karşı bir tavır almak gerekiyordu.
-biliç, gökhan dialoğu, genel olarak fairplay

mutsuz eden olaylar;
-çok fazla fairplay olması. bu ne oğlum, maç bitiş düdüğü çalınca istersen sarıl, birbirini alkışla ama maç içinde bu kadar fairplay olması rekabetin tadını azaltıyor bence.
benim gözümde bilic' in bir kere daha kazandığı maçtır. helal olsun her iki takıma da böyle centilmen maçlar oldukça kaybetmeyiz. ve ilk defa feneri bir maçta alkışladım.

not: beşiktaşliyim.
Son dakikaya kadar iki takımında kazanabileceği adam gibi top oynanan beşiktaşımın 1 puan kazandığı maçtır.Danışıklı dövüş diyenlere götümle bile gülemiyorum o derece.Ulan son dakikada çatala gol atıyordu az kala adamlar ne danışıklı dövüşü.
emre sahada kalsaydı eğer beşiktaşın kazanma ihtimali daha yüksekti. ersun yanal iyi bir hoca hop çıktı emre. bak beşiktaşıma 9 kişi tamamladık maçı. sonuç iki taraf da kazandı.
Borunun döşendigi takım yine galatasaray olmuştur. *
fenerbahçe'nin 9 kişilik beşiktaş'ı yenemediği karşılaşmadır.
Sahada Şampiyonluğu Hakketmiş Bir Takımla
ikinciliği Hakketmiş Dostluk içerisinde Giden Bir Futbol Vardı.

helal olsun.
an itibarı ile 1-1 bitmiş maçtır. kazansaydık şampiyonluğumuzu ilan edecektik. ama sağlık olsun. önümüzdeki maçlara bakalım.
haksız verilen faulde fenerbahçe'nin gol şansı bulabileceği halde topu bilerek dışarı atması ve tribünlerden gelen aziz yıldırım sesleri dışında bir numarası olmayan maçtı.
güzelim fırsat kaçtı ama her şey bitmedi. hala ikincilik için oynuyoruz.
emrenin hakeme "allah'ın yok" dediği ve sarı kartı gördüğü maç.
(bkz: 7 kasım 2000 galatasaray sturm graz maçı)
yine sonucunda galatasaray' a laf sokulan maç. kardeşim maç fenerbahçe ve beşiktaş arasında, hiçbir galatasaraylıyı da ilgilendirmiyor. rahat bırakın galatasaray' ı yahu !
berabere bitmiş, hakemin tuhaf kararlar verdiği maçtır.
şikesi az olan kazansın dedik berabere kaldılar.
beşiktaş trübinlerinden "halis gol gol gol!" tezahüratları duyulan maç.
Şikenin allahının döndüğü maç.. iki büzükteş şikeci takımın yavşakça mücadelesini izlediniz sayın seyirciler.