bugün

haen şaşkınlığı mı zerimden atamadım, bu maç buraya nasıl geldi yahu?

hakemler, hidayet'in son andaki mallığı, kerem'in sakatlanıp çıkması falan falan biz bu maçı gene alırdık yahu. litvanya şut atmak ve saras'ın pasları dışında bi sik yapmıyor biz de kalkıp onların şutlarıyla aşık atmaya kalkıyoruz. içeri her girdiğinde olumlu bir işle dönmüşsün sen ne bokuna hala üçlük peşindesin.

orhun ene'nin ilk ciddi maçıydı milli takımın başında. oynattığı oyun çok tatmin etti beni ama cidden hidayet başta olmak üzere bütün oyuncularda bir üçlük sevdası var.

hakemlere rağmen kazanabilirdik dedim ya. kerem'i bayıltan adama faul çalmayan puştun götünü sikeyim.

bir de bu kuranın balına sokayım. ispanya maçını da kaybedersek ikinci grupta işimiz mucizeye kalıyor, ikinci grup öyle böyle değil zira.
ömer aşık ın çabalarının yazık olduğu maç olmuştur.
Hakemlerin bu naneleri yiyeceğini zaten biliyorduk. Ama çok hata yaptık ya, hidayet'in hataları zaten affedilemez. Bu kadar hata yapmasaydık hakemler de litvanya da hayal kırıklığına ugrardı. Kerem de yemese idi o dirseği farklı olabilirdi sonuç. Litvanya da her türlü üc kağıdı yapmaya hazırdı hani, spor için basketbol için büyük utanç!
hidayet türkoğlu'na sadece bir maçta kötü diye yandırmayın lan adama . dün yaptıklarını ve öncekieri de unutmayalım. takımın kaptanı sonuçta boşa değil.tamam bende sinir oldum sözlük ama yapmayın bu kadarını da. önümüzdeki maçlara bakıcaz.*
son 1 dakikayı koltuk minderlerini yumruklayarak izlediğim maçtır.
(bkz: murat kosova nın şampiyona anlatması yasaklansın)
yine çok ucuz verdiğimiz maçlardan biri olan maç.
hidayet ve kerem'in hataları bize 4 sayı olarak girdi. takımın en tecrübelilerinden adam gibi faydalanamadık. son periyodun son 4 dakikasında maç onların lehine döndü. yazık oldu. ama herşeye rağmen ev sahibi ve turnuvanın favorilerinden biri olan litvanya karşı oynadık bunuda göz önünde bulundurmak lazım. bizim onları yenecek gücümüz vardı ama şans bizden yana değildi.
normalde son dakikaları iyi oynayan bir takım olmamıza rağmen çok kolay teslim olduğumuz bir maç oldu. gerçekten umutsuzluğa gerek yok ama şimdi ispanya maçının önemi çok arttı. o maçı ne yapıp edip kazanmak zorundayız. eminim ki basketbolcularımız da bunun farkındadırlar. namağlup olarak çıksaydık bu gruptan tabii ki harika olurdu. beklentiler öyle bir arttı ki, hiç yenilmeyelim istiyoruz. yine de ispanya maçını bunları göz önüne alarak oynayacağımızı ve galibiyet çıkaracağımız düşünüyorum. çıkaramazsak işimiz çok zor.
ömer aşık ve ersan ilyasovanın performanslarının güme gittiği maç oldu. kimi yenersek yenelim, ben hala kadronun değil o kadroyu yöneten teknik ekibin çok zayıf olduğunu düşünüyorum. bu düşüncem avrupa şampiyonu olsak bile değişmeyecek.
yaptığımız savunmanın karşılığı bu olmamalıydı.
%17'yle 3lük atan bi takım olarak bu kadar az fark yemiş olmamızın sebebi savunmanın mükemmele yakın olmasıdır. ayrıca ersan'ın kendini bulduğu ömer aşık'ın serbest atış atamadığı için eleştirenlere cevap verdiği bi maçtır. kerem tunçeri'nin hidayet'in ömer onan'ın kendini bulamadığını enes'in çaylak hataları yaptığını düşünürsek aslında bu sonuç bizim ne kadar iyi bi takım, orhun ene'nin ne kadar iyi bi teknik direktör olduğunu gösteriyor bize. her ne kadar bu turnuva orhun ene'nin ilk resmi turnuvası olarak kayıtlara geçsede aslında geçen seneden beri bogdan tanjevic'in rahatsızlığı nedeniyle takımın başında olan teknik adamdır orhun ene. geçen seneki o mükemmel oyunun mimarlarından biridir. dolayısıyla bu maç sonucuna bakarak ne orhun ene'ye ne de oyunculara sallamamak gerekir. 2 maçtır 20 sayı fark koyan adamlarla bunlar aynı çünkü. yenerken baş tacı yapıp yenildiğinde paspas yapmamak gerek. güzel maçtır, milli takımın ders çıkaracağı maçtır, ispanyanın litvanyayı yenmesi dileğiyle biten maçtır.
sadece savunmayla başarının bir yere kadar olacağını bize kanıtlayan karşılaşmadır.
1 numara pozisyonunda bi alex aramak.
ilk üç periyotta maçı forseleyen türk milli takımının soluğunun kazanmaya yetmediği maç. genel olarak keyifli bir maç olsa da sonuç istediğimiz gibi olmadı maalesef. bunda üçüncü periyodun son 3-4 dakikasıyla son periyotta içeriden oynamayıp dışarıya kaçmamızın etkisi oldu. ömer aşık ısrarla kullanılmalıydı pota altında. gene hidayet'in sorumluluk almaması, seyirci ve saha avantajını litvanya'nın iyi kullanması ve son dakikalardaki bir iki minimal hata iyi oynamamıza rağmen maçı koparamayışımıza neden oldu.
basketbolda maç içi dikiş tutmuş bir pivotu yakalamışken kullanmamanın ağır bedeli olabiliyor. ömer gibi ersan'ın olumlu skor katkısı dikkate değerdi.
turnuvanın iyi hava yakalama kalibresiyle doğru orantı içerdiğini düşündüğümüzde kaybedilmiş maç mühim bir dezavantaj. fakat gözümden kaçmayan daha önemli bir olgu var. orhun ene'nin maçın sonlarında 1-2 sayı geriye düştüğümüzde uleen bu maçı kaybedeceğiz bakışını yakalamam minimal de olsa bir hayalkırıklığı yarattı bende. halbuki o bakıştan sonra bile kaç kere maç bize geldi gitti. yönetmen olumsuz motivasyon yaparsa oyuncu zaten yapar diyerek, yenilmemize rağmen oynanan oyundan memnun kaldığımı tekrar ifadeleyeyim.
tamamen milli duygularla izlediğim maç.** enes, emir ve ersan* gözüme çarpanlar. her maçta adlarından söz ettiriyorlar. enes'in 2 yıl ara vermiş olması, emir'in türk milli takımını yeni seçmiş olması hep konuşulanlar. tek üzüldüğüm, ersan'ın 2006 yılında litvanya'ya karşı yaptığı hareketleri bu maçta yapamaması. tamamen seyirci avantajıyla aldıkları bir maçtır. final oynayacağımıza inanıyorum.*